2. Hukuk Dairesi 2019/6843 E. , 2020/824 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından kusur belirlemesi ve tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-İlk derece mahkemesince, davalı-davacı erkeğin, eşine fiziksel şiddet uyguladığı, birlik görevlerini yerine getirmediği, eşine ve ailesine tayin olduğunu söylemediği, evin doğalgaz aboneliğini kapattırarak evi terk ettiği; davacı-davalı kadının ise düdükçü diye eşini aşağıladığı, eşinin ailesine olumsuz tutum ve davranışlarda bulunduğu, bu durumda boşanmaya sebep olan olaylarda kadının az, erkeğin ise ağır kusurlu olduğunu kabul ederek, karşılıklı boşanma davalarının kabulüyle tarafların boşanmalarına, kadın lehine maddi ve manevi tazminata, ortak çocukların velayetinin anneye bırakılmasına, ortak çocuklar yararına tedbir ve iştirak nafakasına, davacı-davalı kadın yararına yoksulluk nafakasına karar vermiş, davalı-davacı erkek tarafından kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve velayet yönünden istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine, bölge adliye mahkemesince; davalı-davacı erkeğin istinaf talebinin kısmen kabulü ile; “Davacı-davalı tanığı Bahar"ın ifadesinde geçen fiziksel şiddet olayının 19.01.2013 tarihinde gerçekleştiği, bu olaydan sonra ise evlilik birliğinin devam ettiği anlaşıldığından, bu olay nedeni ile, davalı-davacı erkeğe kusur yüklenmesine imkan bulunmadığı, davacı-davalı kadın delil listesinde, müşterek çocuk Mehmet Ali tanık olarak bildirilmediğinden, velayet hususunda dinlenilmesi sırasındaki beyanlarının kusur belirlemesinde dikkate alınamayacağı, yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, davalı-davacı erkeğe ilk derece mahkemesince yüklenen diğer kusurlu davranışların sabit olduğu, davacı-davalı kadının ilk derece mahkemesince kabul edilen kusurlu davranışları yanında, eşini bıçakla kovaladığı, gerçekleşen bu durum karşısında, boşanmaya neden olan olaylarda, tarafların eşit kusurlu bulundukları gerekçesiyle kadının maddi ve manevi tazminat (TMK m. 174/1- 2) taleplerinin reddine karar verilmiştir.
Yapılan yargılama ve toplanan delillerden; tarafların kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında, davalı-davacı erkeğin eşine sürekli fiziksel şiddet uyguladığı anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu duruma göre boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-davacı erkeğin davacı-davalı kadına oranla "daha ağır" kusurlu olduğunun kabulü gerekirken, tarafların eşit kusurlu olduklarının kabul edilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
2-Yukarıda 1. bentte açıklandığı üzere; evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacı-davalı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kadının kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları (TMK m. 4) dikkate alınarak kadın yararına maddi ve manevi tazminata (TMK m. 174/1-2) karar vermek gerekirken, hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak yazılı şekilde davacı-davalı kadının maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. ve 2. bentlerde gösterilen sebeplerle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesinin 01.07.2019 tarih 2018/1589 esas - 2019/1051 karar sayılı kararının kusur belirlemesi ile maddi ve manevi tazminatlar yönünden BOZULMASINA, kararın bozma kapsamı dışında kalan temyize konu diğer bölümlerinin ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde yatırana geri verilmesine, dosyanın ilgili bölge adliye mahkemesi hukuk dairesine gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 05.02.2020 (Çrş.)