Abaküs Yazılım
9. Hukuk Dairesi
Esas No: 2021/5976
Karar No: 2021/10456
Karar Tarihi: 17.06.2021

Yargıtay 9. Hukuk Dairesi 2021/5976 Esas 2021/10456 Karar Sayılı İlamı

9. Hukuk Dairesi         2021/5976 E.  ,  2021/10456 K.

    "İçtihat Metni"

    BÖLGE ADLİYE
    MAHKEMESİ : ... 6. Hukuk Dairesi
    DAVA TÜRÜ : YETKİ TESPİTİNE İTİRAZ

    İLK DERECE
    MAHKEMESİ : ... 29. İş Mahkemesi

    Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz talebinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı İsteminin Özeti:
    Davacı vekili dava dilekçesi ile özetle; Sağlık Bakanlığı Türkiye Halk Sağlığı Kurumu ... İli Halk Sağlığı Müdürlüğü Sıtma Vektör Mücadelesi hizmet ihalesini alan ... İnş. Gıda Tem. Güv. San. Tic. Ltd. Şti. işyerinde çalışan müvekkili sendika üyesi işçiler adına işveren ile toplu iş sözleşmesi imzalamak için 31.07.2015 tarihinde ÇSGB Çalışma Genel Müdürlüğü’ne çoğunluk tespiti için başvuruda bulunduklarını, müvekkili sendikanın yaptığı bu başvuruya, ÇSGB Çalışma Genel Müdürlüğünün 16.11.2015 tarih ve 25911 sayılı yazısı ile “Bakanlığımız kayıtlarının incelenmesi neticesinde, 1019096.047 SGK sicil numarası ile işlem gören işyerlerinin, İşkolları Yönetmeliğinin 20 sıra numaralı “Genel İşler” işkolunda yer aldığı, yapılan işin tanımının 81.29.04 altında yer aldığı, adı geçen işyerinin Sendikanızın kurulu bulunduğu 17 sıra numaralı “Sağlık ve sosyal hizmetler” işkolunda yer almaması nedeniyle, ilgi başvurunuz hakkında Bakanlığımızca yapılacak bir işlem bulunmamaktadır.” denildiğini, ÇSGB’deki bir yetkilinin görevini kötüye kullanarak işkolunu değiştirmesi sonucu taleplerine olumsuz cevap verildiğini, Sağlık Bakanlığına bağlı daha önce Sıtma Daire Başkanlığı olarak, sonradan da Halk Sağlığı Kurumu olarak faaliyet gösteren işyerlerinde 40 yıldır sıtma işçisi çalıştığını ve bu işçiler adına Sağlık Bakanlığı ile müvekkili sendika arasında toplu iş sözleşmeleri imzalandığını, başka birçok işyerinde toplu iş sözleşmeleri olmasına rağmen, şirketlerin değişmesine veya şirketlerin sadece işkolunu değiştirmesi marifetiyle üyelerinin işkolunun SGK’ca değişikliğe uğraması neticesinde, Bakanlığa yazdıkları yazılarda işçinin değişmediğini, yapılan işin değişmediğini, işyerinin değişmediğini ve neticesinde resen işkolu değişikliği talep ettiklerini, bu taleplerine Bakanlık tarafından resen değişiklik yapılamayacağı konunun İş Teftiş Kurulu Başkanlığınca mahallinde yapılacak incelemeler sonunda düzenlenecek rapor ve eklerinin yapılacak işlemlerde esas alınacağının belirtildiğini, müvekkili sendikanın başvurusu gereği yapılması gerekenin, başvuru tarihi itibariyle bu işyerinde Yasanın aradığı gerekli çoğunluğun olup olmadığı noktasında olduğunu, oysa Bakanlığın, başvuru gereği çoğunluğu tespit etme yerine, burada çalışan işçilerin hiçbir gerekçe gösterilmeden tek taraflı olarak bilgisayar kayıtlarında bu işyerinin işkolu kodunu değiştirerek farklı bir işkolunda kayıt yapıp, sonra da çoğunluk tespitine olumsuz cevap verilmesinin kabul edilebilir bir işlem olmadığını ileri sürerek ... Çalışma Genel Müdürlüğünün 16.11.2015 tarih ve 25911 sayılı yazının iptali ile tespit konusu işyerinin 17 nolu “Sağlık ve sosyal hizmetler" işkoluna girdiğinin ve işyerinde TÎS görüşmelerine başlanılması açısından Yasanın belirlediği çoğunlukta olduklarının tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı Cevabının Özeti:
    Davalılar, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
    Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu:
    İlk Derece Mahkemesinin kararına karşı davacı vekili istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
    Bölge Adliye Mahkemesi Kararının Özeti:
    Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
    Temyiz:
    Bölge Adliye Mahkemesinin kararına karşı davacı vekili temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
    Gerekçe:
    Toplu iş sözleşmesi kavramı Anayasa"nın 53 üncü maddesinde düzenlenmiştir. “Toplu iş sözleşmesi ve toplu sözleşme hakkı” başlıklı maddenin birinci fıkrasına göre “İşçiler ve işverenler, karşılıklı olarak ekonomik ve sosyal durumlarını ve çalışma şartlarını düzenlemek amacıyla toplu iş sözleşmesi yapma hakkına sahiptirler.”
    Toplu iş sözleşmesi yetkisi ise, toplu iş sözleşmesi ehliyetine sahip kuruluş veya kişinin belli bir toplu iş sözleşmesi yapabilmesi için Kanunun aradığı niteliğe sahip olmasını gösterir (GÜNAY, Cevdet İlhan: İş Hukuku Yeni İş Yasaları, ..., 2013, s.942).
    6356 sayılı Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Kanunu"nun “Yetki” başlıklı 41 inci maddesinin birinci fıkrasına göre “Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birinin üyesi bulunması şartıyla işçi sendikası, toplu iş sözleşmesinin kapsamına girecek işyerinde başvuru tarihinde çalışan işçilerin yarıdan fazlasının, işletmede ise yüzde kırkının kendi üyesi bulunması hâlinde bu işyeri veya işletme için toplu iş sözleşmesi yapmaya yetkilidir.”
    6356 sayılı Kanun"un “Yetki Tespiti İçin Başvuru” başlıklı 42 nci maddesine göre ise “Toplu iş sözleşmesi yapmak isteyen işçi sendikası Bakanlığa başvurarak yetkili olduğunun tespitini ister. İşveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işveren de Bakanlığa başvurarak yetkili işçi sendikasının tespitini isteyebilir. Bakanlık, kayıtlarına göre başvuru tarihi itibarıyla bir işçi sendikasının yetkili olduğunu tespit ettiğinde, başvuruyu, işyeri veya işletmedeki işçi ve üye sayısını, o işkolunda kurulu işçi sendikaları ile taraf olacak işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene altı iş günü içinde bildirir. İşçi sendikasının yetki şartlarına sahip olmadığının ya da işyerinde yetki şartlarına sahip bir işçi sendikasının bulunmadığının tespiti hâlinde, bu bilgiler sadece başvuruyu yapan tarafa bildirilir. Sigortalılığın başlangıcı ile sona ermesine ilişkin bildirimlerden yasal süresi içinde Sosyal Güvenlik Kurumuna yapılmayanlar, yetkili işçi sendikasının tespitinde dikkate alınmaz…”
    Yine aynı Kanun"un “Yetki İtirazı” başlıklı 43 üncü maddesine göre de;
    “(1) Kendilerine 42 nci madde uyarınca gönderilen tespit yazısını alan işçi veya işveren sendikaları veya sendika üyesi olmayan işveren; taraflardan birinin veya her ikisinin yetki şartlarına sahip olmadığı veya kendisinin bu şartları taşıdığı yolundaki itirazını, nedenlerini de göstererek yazının kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren altı iş günü içinde mahkemeye yapabilir.
    (2) İtiraz dilekçesi görevli makama kayıt ettirildikten sonra mahkemeye verilir. Kurulu bulunduğu işkolunda çalışan işçilerin yüzde birinden daha az üyesi bulunan işçi sendikası, yetki itirazında bulunamaz.
    (3) İtiraz dilekçesinde veya ekinde somut delillerin yer almaması hâlinde itiraz incelenmeksizin reddedilir. İşçi ve üye sayılarının tespitinde maddi hata ve süreye ilişkin itirazları mahkeme altı iş günü içinde duruşma yapmaksızın kesin olarak karara bağlar. (Değişik cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bunların dışındaki itirazlar için mahkeme, duruşma yaparak karar verir ve bu karar hakkında istinaf yoluna başvurulması hâlinde bölge adliye mahkemesi bir ay içinde kararını verir. (Ek cümle: 12/10/2017-7036/34 md.) Bu karara karşı temyiz yoluna başvurulması hâlinde Yargıtay bir ay içinde kesin olarak karar verir.
    (4) 42 nci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca kendisine yetki şartlarına sahip olmadığı bildirilen işçi sendikası, altı iş günü içinde yetkili olup olmadığının tespiti için dava açabilir. Mahkeme açılan davayı o işkolunda çalışan işçilerin en az yüzde birini üye kaydeden işçi sendikaları ile işveren sendikası veya sendika üyesi olmayan işverene de bildirir. Mahkeme davayı iki ay içinde sonuçlandırır.
    (5) İtiraz, karar kesinleşinceye kadar yetki işlemlerini durdurur.”
    Somut olayda, davacı sendika tarafından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına yapılan başvuru ile (1019096) sicil numaralı işyerinde toplu iş sözleşmesi yapabilmek için gereken çoğunluğun sağlandığının tespiti talep edilmiştir.
    Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının 16/11/2015 tarih ve 25911 sayılı cevabi yazısı ile de, başvuru konusu işyerinin sendikanın kurulu bulunduğu 17 sıra numaralı “Sağlık ve sosyal hizmetler” işkolunda yer almaması nedeniyle başvuru hakkında yapılacak bir işlem bulunmadığı bildirilmiştir.
    Belirtmek gerekir ki, dava konusu Bakanlık yazısı hukuki niteliği itibariyle olumsuz yetki tespit işlemidir. Buna göre davacı sendikanın talebi de olumsuz yetki tespitinin iptali ile başvuru konusu işyerinde toplu iş sözleşmesi yapabilmek için gereken çoğunluğun sağlandığının tespiti olduğundan, somut olayda ayrı bir işkolu tespitine itiraz davası mevcut değildir. Davacı sendika tarafından ileri sürülen işkolu itirazı yetki tespitine itiraz davasının gerekçesini teşkil etmekte olup, aynı dava kapsamında bu itiraz incelenip nihai olarak sadece yetki tespitine itiraz bakımından hüküm kurulması gerekmektedir.
    Hal böyle olmasına karşın ilk derece mahkemesi tarafından 05/03/2019 tarihli oturumda ayrı bir işkolu tespitine itiraz davası varmış gibi tefrik kararı verilmesi doğru olmamıştır. Diğer taraftan tefrik kararı verilip ayrı bir esas sırasına kaydedilen dava, yetki tespitine itiraz davası olarak belirtildiğinden, gelinen nokta itibariyle diğer davanın yargılama usulüne uygun şekilde sonuçlandırılması gerektiği ifade edilmelidir.
    Bununla birlikte temyiz konusu eldeki dava bakımından, gerçekte ayrı bir işkolu tespitine itiraz davası söz konusu olmadığından hüküm kurulması da olanaklı değildir.
    Açıklanan bu maddi ve hukuki olgular karşısında ilk derece mahkemesince karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm tesisi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi ve bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddi kararı hatalıdır.
    Belirtilen sebeplerle, 6356 sayılı Kanun"un 43 üncü maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca, hükümlerin bozulmak suretiyle ortadan kaldırılması ve aşağıdaki gibi karar verilmesi gerekmiştir.
    HÜKÜM: Yukarıda belirtilen nedenlerle;
    1-Yukarıda tarih ve sayısı belirtilen İlk Derece Mahkemesi kararı ile Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK ORTADAN KALDIRILMASINA,
    2-İşkolu tespitine itiraz davası olarak nitelendirilen temyiz konusu dava bakımından KARAR VERİLMESİNE YER OLMADIĞINA,
    3-Harç, yargılama gideri ve vekalet ücreti bakımından, tefrik edilip ayrı bir esasa kaydedildiği belirtilen yetki tespitine itiraz davasında değerlendirme yapılmasına,
    4-Peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 17/06/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi