Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/7464
Karar No: 2022/1966
Karar Tarihi: 16.03.2022

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/7464 Esas 2022/1966 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2020/7464 E.  ,  2022/1966 K.

    "İçtihat Metni"




    MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ

    Taraflar arasında görülen davada İstanbul Anadolu 8. Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 07.06.2018 tarih ve 2015/1071 E- 2018/511 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf istemlerinin esastan reddine dair İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi'nce verilen 10.09.2020 tarih ve 2019/12 E- 2020/819 K. sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi taraf vekilleri tarafından istenmiş ve temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Asıl ve birleşen davalarda, davacılar vekili, müvekkilleri ile davalı alacaklı arasında ticari ilişki nedeniyle müvekkillerinin davalıya borcu olduğunu, bu borçlarına karşılık çeşitli tarihli çekler verildiğini, daha sonra tarafların anlaşarak asıl ve birleşen davaların konusunu oluşturan çeklerin verilme nedeni olan borcun yenilendiğini ve bu çekler yerine yeni ödeme takvimi yapıldığını, borç yenilenmiş olmasına karşın davalının asıl ve birleşen davaya konu çekleri icra takibine konu ettiğini, bir kısmını takibe konu etmeye hazırlandığını, çeklerin arkasının yazdırıldığını ileri sürerek ilgili çeklerden dolayı borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
    Asıl ve birleşen davalarda davalı vekili, davacı tarafın dayandığı sözleşmenin borç yenileme sözleşmesi olmadığını, 3. kişinin kefaleti sözleşmesi olduğunu, davacı tarafın dayandığı bu sözleşmede davacılar imzasının sonradan eklendiğini savunarak davaların reddini talep etmiştir.
    İlk derece mahkemesince tüm dosya kapsamına göre, davacıların dayandığı sözleşmenin borç yenileme sözleşmesi olduğu, davacıların borcunun sözleşmede kararlaştırılan şekilde ve vadesinde ödendiği böylece sözleşmede belirtilen ve asıl dava ile birleşen davaların konusunu oluşturan çeklerin bedelsiz kaldığı, sadece birleşen İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2015/363 E. sayılı davasının konusunu oluşturan bononun borç yenileme sözleşmesi kapsamında olmadığı bu bono bedelinin ödendiğinin ispatlanamadığı, asıl davada davacı vekilinin kötüniyet tazminatı talebinin bulunmaması nedeniyle tazminata hükmedilmesine gerek bulunmadığı gerekçesi ile birleşen İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2015/363 E. sayılı dosyası dışındaki asıl ve birleşen davaların kabulüne, birleşen İstanbul Anadolu 5. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin 2015/363 E. sayılı davanın reddine karar verilmiştir
    Kararı, davacılar ve davalı vekili istinaf etmiştir.
    Bölge adliye mahkemesine tüm dosya kapsamına göre, Yargıtay 19. Hukuk Dairesi'nin 16/12/2015 tarih 2015/14278-7077 E.K. sayılı kararı ile asıl ve birleşen davaların dayanağı olan sözleşmenin bir borç yenileme sözleşmesi olduğunun kabul edildiği, davacıların anılan sözleşmeye sonradan imza koyduklarını davalının ispat edemediği, reddedilen birleşen dava konusu çekin sözleşme konusu çek olmadığı, davacıların bu dosyada ödeme unsurunu ispat edemedikleri, asıl davaya konu çeke ilişkin ilamsız takip yapılmadığı, ihtiyati haciz talep edildiği bu nedenle kötüniyet tazminatı verilemeyeceği, ilk derece mahkemesi kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle istinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.
    Kararı, taraf vekilleri ayrı ayrı temyiz etmiştir.
    1-Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurularının HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından, asıl ve birleşen davalarda davacılar vekilinin aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları ile asıl ve birleşen davalarda davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
    2- Asıl dava, çeke dayalı menfi tespit istemine ilişkin olup mahkemece asıl davanın kabulüne karar verilmiştir.
    Mahkemece, asıl davaya ilişkin davacının kötü niyet tazminat talebinin bulunmadığı belirtilerek buna ilişkin karar verilmemiştir. Ancak, davacılar vekilinin asıl dava dosyasına sunduğu, 08.06.2015 havale tarihli cevaba cevap dilekçesinde kötüniyet tazminatı talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır. Bu durum karşısında borçluyu menfi tespit davası açmaya zorlayan icra takibinin haksız ve kötü niyetle yapılmış olup olmadığı değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile hüküm kurulması doğru olmamış kararın bu nedenle davacı yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ : Yukarıda 1 numaralı bentte açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davalarda davacı vekilinin 2 numaralı bent dışında kalan sair temyiz itirazları ile asıl ve birleşen davalarda davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, 2 numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazının kabulü ile İlk Derece Mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULARAK KALDIRILMASINA, HMK'nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden asıl ve birleşen davalarda davacılara iadesine, aşağıda yazılı bakiye 26.128,58 TL temyiz ilam harcının temyiz eden asıl ve birleşen davalarda davalı'dan alınmasına, 16/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi