3. Hukuk Dairesi 2021/1622 E. , 2021/11818 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ŞANLIURFA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen menfi tespit davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; dava dışı doktor ...’ın sahibi ve aynı zamanda müdürü olduğu özel tıp merkezinde 27/02/2012 tarihinde belirsiz iş sözleşmesiyle genel cerrah olarak çalışmaya başladığını, kısa bir süre sonra kendisine mesul müdürlük görevi verildiğini, 17/02/2013 tarihinde ise davalı kurum tarafından mesul müdürlüğüne yönelik işlemin sehven onaylandığına dair yapılan bildirim üzerine çalıştığı yerden ayrıldığını, ayrılışından uzun bir süre sonra davalı kurum tarafından herhangi bir bildirim ya da tebligat yapılmaksızın, yersiz ödeme yapıldığından bahisle emekli maaşından yüksek miktarlarda kesintinin gerçekleştirildiğini, mesul müdürün sadece bakanlığa karşı idari sorumluluğunun bulunduğunu, kaldı ki kadro dışı çalışan hekim olması nedeniyle mesul müdür sıfatına haiz olamayacağını, sorumluluğunun bulunmadığını, yapıldığı iddia edilen yersiz ödemelerin ancak sağlık hizmeti sunucularından geri ödemesinin istenilebileceğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak üzere, davalı kurum tarafından yapılan 441.398,41 TL borç bildiriminden, şimdilik 2.000 TL’den borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir.
Davalı; Şanlıurfa’da faaliyet gösteren özel tıp merkezleri tarafından dava dışı uzman doktor...’ın diploması kullanılarak, fiilen çalışmadığı halde çalışıyor olarak gösterilip MEDULA sistemine sahte hasta girişi yapıldığının tespit edildiğini, oluşan kurum zararından tıp merkezlerinin ve mesul müdürlerin sorumluluğunun bulunduğunu, davacının da mesul müdür olması nedeniyle sorumluluğuna gidilip adına borç tahakkuk ettirildiğini, davaya konu kurum işleminin hukuka uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince; 17/10/2017 tarihli bilirkişi heyeti raporu hükme esas alınarak, dava dışı doktorun fiilen çalışmadığı halde diplomasının tıp merkezi tarafından kiralanmak
suretiyle, gerçekte hasta muayenesi yapılmadan MEDULA sistemi üzerinden sahte hasta girişlerinin yapıldığı, davalı kurumun zarara uğratıldığı, uğranılan zararın ayakta teşhis ve tedavi yapılan özel sağlık kuruluşları hakkında yönetmelik ve imzalanan sözleşmeler gereğince, tıp merkezinden ve mesul müdürden tahsil edilebileceği, ancak davacının sehven mesul müdür olarak atandığı, bu sebeple davacının sorumluluğuna gidilemeyeceği gerekçesiyle; davanın kabulüne, davacının, davalı kurum tarafından 24/12/2015 tarihli ve 402194/24/SR/01 sayılı rapor ile tahakkuk ettirilen bedelden borçlu olmadığının tespitine, yapılan toplam 11.854,18 TL kesintinin kesinti tarihlerinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; davacının mesul müdürlük belgesinin Sağlık İl Müdürlüğü tarafından tanzim edildiği, yaklaşık üç ay boyunca davacının mesul müdür olarak göründüğü, akabinde Sağlık İl Müdürlüğü tarafından sağlık hizmeti sunucusuna gönderilen yazı ile belgenin sehven onaylandığının bildirildiği, bahse konu yazının davalı kuruma bildirildiğine dair dosya içerisinde herhangi bir belgeye rastlanılamadığı, davalı kurumun kendisine bildirilmeyen bir hususa ilişkin sorumluluğuna gidilemeyeceği gerekçesiyle; davalının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak; davanın reddine karar verilmiş; karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Dava; davalı kurum işleminin haksız olduğu iddiasına dayalı menfi tespit istemine ilişkindir.
Mahkeme, çözümü hukuk dışında, özel veya teknik bilgiyi gerektiren hallerde, taraflardan birinin talebi üzerine yahut kendiliğinden, bilirkişinin oy ve görüşünün alınmasına karar vermelidir (HMK m. 266).
Somut olayda; davalı kurum işlemi ile davacının dava dışı özel tıp merkezinde mesul müdür olarak görev yaptığı süre zarfında, gerçekte hasta muayenesi yapılmadığı halde MEDULA sistemi üzerinden sahte hasta girişlerinin yapıldığı, davalı kurumun zarara uğratıldığından bahisle, yersiz yapılan ödemelerin istirdadının davacıdan tahsili yoluna gidildiği; eldeki davanın ise kurum işleminin haksız olduğu iddiasına dayalı menfi tespit istemiyle açıldığı görülmüştür. Ne var ki, derece mahkemelerince; davacının, mesul müdür sıfatıyla özel tıp merkezinde çalıştığı döneme dair yapılan işlemler nedeniyle sorumluluğuna gidilip gidilemeyeceğinin tespiti noktasında, olay tarihinde yürürlükte bulunan ilgili mevzuat hükümleri ve sağlık hizmeti sunucuları ile davalı kurum arasında imzalanan sözleşme maddeleri değerlendirilmeksizin, tarafların beyanlarına bağlı kalınarak değerlendirme yapılıp, hüküm tesisi yoluna gidildiği anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, bölge adliye mahkemesince; yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular çerçevesinde, önceki bilirkişiler dışında seçilecek konusunda uzman üç kişilik bilirkişi heyetinden, davaya konu kurum işlemi nedeniyle davacının sorumluluğuna gidilip gidilemeyeceğinin, davaya konu sahtecilik eylemine davacının herhangi bir dahilinin bulunup bulunmadığının tespiti noktasında, Yargıtay ve taraf denetimine elverişli rapor alınmak suretiyle, hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK"nın 371. maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, HMK"nın 373/2 maddesi uyarınca dava dosyasının kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 23/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.