Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/3057
Karar No: 2017/14272
Karar Tarihi: 19.10.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2016/3057 Esas 2017/14272 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2016/3057 E.  ,  2017/14272 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ


    Taraflar arasındaki ziynet alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davalı ... ile 2013 yılında boşandıklarını, düğünde takılan takıların tümümün 20’şer gramlık bileziğe çevrilerek davalı kayınvalidesi ...’e ait kasaya konulduğunu, kasanın kayınvalidesinin adına olması nedeniyle kendisinin hiçbir tasarrufunun olmadığını, tüm taleplerine rağmen altınları geri alamadığını belirterek 17 adet 20 gramlık bilezik, 1 adet set (küpe, kolye ve bileklik), 100 adet küçük altın ve 5 tane ata altının aynen iadesine, aynen iadesinin mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 15.000,00 TL bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar, ziynetlerin davacıda olduğunu, uzun yıllar.....da çalışmış olan Şerife’nin bankada kasası olabileceğini, ancak davacının ziynetlerini almadıklarını, buna ihtiyaçları olmadığını, bu kasada davacının ziynetlerinin olmadığını, sadakatsizlik halinden kocası ile ayrılmaya karar verip çocuğu ile Türkiye’ye dönen davacının ziynet eşyalarını bırakıp gelmesinin hayatın olağan akışına aykırı olduğunu belirterek davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece; düğünde davacıya 17 civarında bilezik ve çok miktarda altın takıldığının ispatlandığı ve bu ziynetlerin tasarruf amaçlı bileziklere çevrilmesi hususunun bildirilmiş olduğu, bu altınların bilahare davalılardan ..."ün ... .... bulunduğu iddia edilen kasasına konulduğu ve geri verilmediği iddia edilmiş ise de, dinlenen davacı tanıklarının bir kısım beyanlarının davacıdan aktarma beyanlar olup, bir kısmının ise altınların geri verilmediği olgusunu ispata elverişsiz olduğu,... Bankası tarafından gönderilen yazı cevabından davalılardan ... adına kayıtlı kiralık kasa bulunmadığının anlaşıldığı, kiralık kasa ve içinde altınlar bulunsa dahi bu altınların davacıya ait olduğunun tarafların ayrılış şekli ve eşyaların teslim durumuna göre düşünülemeyeceği, ziynet eşyalarının hayatın olağan akışına göre kadının üzerinde ya da belirlediği yerde saklanması

    lazım gelen eşyalardan olması dikkate alınarak davacının davasını ispatlayamadığı, ayrıca mahkemece teklif edilen yemin deliline süresinde başvurmadıkları, yemin metnini sunmadıkları gerekçeleri ile ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava ziynet alacağı talebine ilişkindir.
    Medeni Kanunun 6.maddesi gereğince "Kural olarak herkes iddiasını ispat etmekle yükümlüdür." Buna göre bir olgudan kendi yararına hakların var olduğunu ileri süren taraf, o olguyu ispatlamakla yükümlüdür. O halde, iddiasını ispatlamak, öncelikle davacıya aittir. Ancak, davacının sunduğu delillerle iddia net biçimde ispatlanamıyorsa, hakim ispat yükü kendisine düşen davacıya başkaca delili olup olmadığını sorabilir ve varsa delillerinin sunulmasını isteyebilir.
    Davacı vekili, 08.07.2015 tarihli celsede yemin deliline başvuracaklarını bildirmiş, yemin metnini sunmak üzere süre talep etmiş, mahkemece davacıya iki haftalık kesin süre verilmiş, kesin sürenin sonuçları hatırlatılmamıştır. Davacı vekili, 22.07.2015 tarihli dilekçesinde, verilen kesin sürenin usulüne uygun olmadığını belirterek yemin teklif etme hakkını saklı tutarak şimdilik yemin metnini sunmadıklarını belirtmiş, banka cevabının eksik olması sebebiyle kayıtlar için yeniden müzekkere yazılması talebini tekrarlamıştır.
    Mahkemece; davacı vekilinin bu talebi hakkında olumlu veya olumsuz herhangi bir karar verilmediği anlaşılmaktadır. Yargılamada en son delil olarak değerlendirilmesi gereken yemin delilinin, davacının talep ettiği araştırma yapılmadan davacı vekiline hatırlatılmış ve bu konuda usul ve yasaya aykırı olarak kesin süre verilmiş olması ve davacı tarafından teklif edilen yemin deliline süresinde başvurulmadığı gerekçeleri ile ispat edilemeyen davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    O halde mahkemece; yemin delilinin son delil olduğu dikkate alınarak, tüm deliller toplandıktan sonra davacı vekiline usulüne uygun kesin süre verilmeli, sonuçları hatırlatılmalı ve sonucuna göre karar verilmelidir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 19.10.2017 tarihinde oybirliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi