7. Ceza Dairesi 2017/10637 E. , 2017/5250 K.
"İçtihat Metni"
5607 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu"na aykırı davranmak eyleminden dolayı kabahatliler Sezgin Engin, ..., Vildan Nur Karakurt ve Abdullah Karakurt haklarında anılan Kanun’un 3/9 ve 3/11. maddeleri gereğince 901.230,00 Türk lirası İdarî para cezası uygulanmasına ilişkin Büyükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığının 24/09/2012 tarihli ve 2012/3210 kabahat, 2012/2307 sayılı İdarî yaptırım kararına yönelik başvurunun kısmen kabulüne, başvuruda bulunan ... hakkındaki idari para cezasının 6545 sayılı Kanun ile değişik 4458 sayılı Gümrük Kanunu’nun 238/1. fıkrası gereğince gümrüklenmiş değer olan 300.418,08 Türk lirasının 2 katı olan 600.820,00 Türk lirası olarak uygulanmasına ilişkin, Büyükçekmece 1. Sulh Ceza Hakimliğinin 21/09/2016 tarihli ve 2014/682 değişik iş sayılı kararına karşı yapılan itirazın reddine dair, Büyükçekmece 2. Sulh Ceza Hakimiğinin 14/10/2016 tarihli ve 2016/4894 değişik iş sayılı kararı aleyhine Yüksek Adalet Bakanlığından verilen 08.03.2017 günlü kanun yararına bozma istemini içeren dava dosyası Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 17.03.2017 gün ve KYB. 2017-17071 sayılı ihbarnamesi ile daireye verilmekle okundu.
Mezkür ihbarnamede;
Mahkemece kabahatlilerin idari para cezasına vaki itirazlarının değerlendirilmesi için dosyanın 15/10/2014 tarihli celse itibari ile re’sen seçilecek bilirkişiye tevdii edildiği, bunun üzerine Gümrük Müşaviri Bilirkişi Ali Kabadayı tarafından tanzim edilen 17/02/2015 tarihli raporda idari para cezası kararının hem şeklen hatalı olduğu, hem de kanun maddesine uygun olmadığı, kast unsurunun irdelenmediği, kanaate dayalı iddianın Gümrük mevzuatına aykırı olduğu, iddia edilen ilişkilendirmenin soyut olduğunun belirtildiği, bu rapora gümrük vekili tarafından yapılan itiraz üzerine bu kez dosyanın üç kişilik bilirkişi heyetine tevdii edildiği, bu bilirkişi heyeti tarafından ...’nce tescilli 07/09/2009 tarihli EX 115461 sayılı, 31/07/2009 tarihli EX 082106 sayılı 17/07/2009 tarihli ve EX 075999 sayılı beyannamelerin idari yaptırım kararına konu olamayacağı, 30/07/2009 tarihli ve EX 081005 sayılı ve aynı tarihli EX 081009 sayılı ihracat beyannamelerinin başka firma adına düzenlenmiş olan DİİB kapsamında ihraç edilecek ürünler bünyesinde kullanılmak üzere teminata geçici olarak ithal edilen eşyalar olarak beyan edildiği, ancak beyanname muhteviyatı eşyaların gümrüğe sunulmaması nedeni ile 5607 sayılı Kanun’un 3/9. maddesine aykırılıktan bahsedilmeyeceği, ayrıca eylemin oluştuğunun söylenebilmesi için 2008/D01015 sayılı DİİB kapsamında ithal edilen eşya miktarı ile ihraç edilmeyen ve teslim edilmeyen eşya olup olmadığı ile mezkur
DİİB’nin kapatılıp kapatılmadığını, bu belge kapsamında teminata rapten ithal edilen eşyaların tamamının ihraç edilen ürünler bünyesinde kullanılıp kullanılmadığının, kullanılmamış ise bu miktarın ne olduğunun takdiri mahkemeye ait olmak üzere ilgili kamu otoritesi olan İTKİB Genel Sekreterliğinden bilgi istenilmesi sonrasında tespit ve değerlendirmenin yapılabilecceği hususlarının rapor edildiği, buna karşın mahkemece itirazcının şirket yetkilisi olması, iddiaya konu malların gerçek anlamda sevk, idare ve dolaşıma sokulmasında işlemlere yetki veren kişi olması nedeniyle bilirkişi raporuna itibar edilmediği bildirilerek itirazın kısmen kabulüne karar verildiği, bilirikişi incelemesi yaptırılması gerekli görülen dosyada, muteriz ve gümrük idaresinin iddia ve itirazlarını karşılayacak nitelikte yeterli bilirkişi raporu alınmadan ve son alınan rapordaki eksiklikler giderilmeksizin yazılı şekilde eksik incelemeye dayalı olarak karar verildiği nazara alınarak itirazın kabulü yerine reddine karar verilmesinde isabet görülmemiş ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 309. maddesi uyarınca anılan kararın bozulması lüzumu kanun yararına bozmaya atfen ihbar olunmuş bulunmakla Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü;
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan ihbarname içeriği, Hakimin delil takdiri yaptığı hallerden olduğundan delil takdirine karşı kanun yararına bozma talebinde bulunulamayacağından, bu nedenle yerinde görülmediğinden,
Büyükçekmece 2. Sulh Ceza Hakimliğinin 2016/4894 değişik iş sayılı kararının bozulması talebinin REDDİNE, 20.06.2017 günü oybirliğiyle karar verildi.