Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/13999
Karar No: 2017/14334
Karar Tarihi: 19.10.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/13999 Esas 2017/14334 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2017/13999 E.  ,  2017/14334 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki nafaka davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; boşanma davasında lehine takdir edilen 350 TL yoksulluk nafakası ile velayeti kendisine verilen müşterek çocuk için takdir edilen 250 TL iştirak nafakasının, aradan geçen süre ve değişen ihtiyaçlar nedeniyle yetersiz kaldığını ileri sürerek; yoksulluk ve iştirak nafakalarının ayrı ayrı 750 TL"ye artırılmasını ve gelecek yıllarda TÜİK"in yayınladığı... oranında artışına karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalı; psikolojik sorunları nedeniyle malulen emekli olduğunu, ayrıca bankalara borcunun bulunduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, ekonomik ve sosyal durumunda olumsuz değişiklikler olan davalının müşterek çocuğun eğitim ve bakım giderlerine gücü oranında katılmakla yükümlü olduğu gerekçe gösterilerek; davanın kısmen kabulü ile iştirak nafakasının 320 TL"ye artırılmasına, yoksulluk nafakasına yönelik istemin ise reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2- Davacı tarafın yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    Bilindiği üzere, her dava açıldığı tarihteki fiili ve hukuki duruma göre karara bağlanır. Bir başka ifadeyle hüküm, uyuşmazlığın başlangıcından dava açılan güne kadar gerçekleşmiş olayları kapsar.  
    Aksinin kabulü tarafların dayandığı olguların, dolayısıyla elde etmek istediği nihai talebin dışına çıkılması sonucunu doğuracağı gibi; temyiz ve karar düzeltme süreçleri de dâhil, yargılamanın son aşamasına kadar gerçekleşecek hukuki ve fiili olguların nazara alınması gerektiği sorununu ortaya çıkaracaktır.  
    Nitekim 28.11.1956 tarih ve 15/15 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında, “her davada açıldığı tarihte tespit edilen vaziyet hükme ittihaz olunması iktiza eylemesine…” gerekçesine yer verilerek, davanın açılmasına kadar gerçekleşen hukuki ve maddi vakıalara göre sonuçlandırılması gerektiği benimsenmiştir.  

    Bu açıklamadan sonra somut olaya bakıldığında; tarafların ekonomik ve sosyal durumlarında, davanın açıldığı tarihe kadar olağanüstü bir değişiklik olduğunun iddia ve ispat edilmediği, ancak dava açıldıktan sonra davalının daha önceden var olan psikolojik sorunları nedeniyle malulen emekliye ayrıldığı ve buna bağlı olarak gelirinde bir miktar azalmanın meydana geldiği anlaşılmaktadır.
    Öte yandan, TMK"nun 176/4. maddesine göre; tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin gerektirdiği hallerde, irat biçiminde ödenmesine karar verilen nafakanın arttırılması veya azaltılmasına karar verilebilir.
    Yukarıda sözü edilen yasal düzenlemeye göre; iradın arttırılması veya azaltılması için ya tarafların mali durumlarının değişmesi veya hakkaniyetin bunu zorunlu kılması gerekmektedir. Bu doğrultuda yerleşen dairemiz uygulamasına göre; nafaka alacaklısı davacının ihtiyaçları ile nafaka yükümlüsü davalının gelir durumunda, nafakanın takdir edildiği tarihe göre olağanüstü bir değişiklik olmadığı takdirde; yoksulluk nafakası...in yayınladığı... oranında artırılmalı ve böylece taraflar arasında önceki nafaka takdirinde sağlanan denge korunmalıdır.
    Dosyadaki bilgi ve belgelerden; tarafların 17.12.2014 tarihinde kesinleşen ilam ile boşandıkları, boşanma ilamı ile davacı lehine aylık 350 TL yoksulluk nafakasına hükmedildiği, iş bu davanın açıldığı 24.02.2016 tarihinden sonra astsubay olan davalının malulen emekliye ayrıldığı anlaşılmaktadır.
    Hal böyle olunca, mahkemece; boşanma davasında hüküm altına alınmış olan yoksulluk nafakasının niteliği, takdir edildiği tarih, dava tarihindeki fiili ve hukuki durum gözetilerek, nafakanın TÜİK’in yayınladığı... oranında artırılması suretiyle dengenin yeniden sağlanması gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile istemin tümden reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    3- Davanın kısmen kabul edilmesine rağmen kendisini vekili aracılığıyla temsil ettiren davacı lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 9. maddesi gereğince vekalet ücreti takdir edilmesi gerekirken, bu hususta hüküm tesis edilmemiş olması da usul ve yasaya aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci ve üçüncü bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK"nun 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 19.10.2017 gününde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi