Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/5842
Karar No: 2019/445
Karar Tarihi: 24.01.2019

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/5842 Esas 2019/445 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2018/5842 E.  ,  2019/445 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ:Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi


    TÜRK MİLLETİ ADINA
    KARAR
    A)Davacı İstemi:
    Dava, sigorta başlangıç tarihinin 15.06.1989 olduğunun tespitine karar verilmesi istemine ilişkindir.
    B)Davalı Cevabı:
    Davalı Kurum vekili, işe giriş bildirgesinin sigortalı konumunda çalışmanın varlığını kabul için yeterli olmadığını; işyeri dönem bordrosunda ismi yer almayan davacının, bildirgede belirtilen tarihteki eylemli çalışmasının Yargıtay içtihatlarında öngörülen yönteme uygun biçimde araştırılıp kanıtlanması gerektiğini beyanla, davanın reddi gereğini savunmuştur.
    C)İlk Derece Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
    İlk derece mahkemesince ; “. davacıya ait kurum ve kuruluşlardan getirtilen imza ve yazı örneklerine, tanık anlatımlarına ve tüm tanık anlatımlarına göre;davanın kabulü ile,davacı ..."ın 2.2601.04871546.02 işyeri sicil nolu işletmede 15/06/1989 tarihi itibariyle 1 gün süreyle çalıştığının tespitine karar vermek gerekmiş aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur.” gerekçesiyle
    “Davanın KABULÜNE, Davacının 15.06.1989 tarihinde 1 GÜN SÜREYLE ÇALIŞTIĞININ TESPİTİNE, ” karar verilmiştir.
    İstinaf Başvurusu;
    ... Başkanlığı vekili ; salt tanık anlatımlarına dayalı karar verilmesinin mümkün olmadığını, dosya kapsamında dinlenen tanıkların köyden arkadaşları olduğunu, bordro tanıkları veya komşu işyeri tanıklarının beyanlarının alınması gerektiğini, işe giriş bildirgesindeki imzanın davacı eli ürünü olmadığının imza inceleme ile tespit edildiğini beyanla yerel mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.
    D)Bölge Adliye Mahkemesi Gerekçesi ve Kararı:
    Bölge Adliye Mahkemesince ... sicil numaralı işyerinin, bildirgedeki tarihi kapsar biçimde, 10.10.1988 - 31.12.1991 tarihleri arası dönemde 506 sayılı Yasa kapsamında faal işyeri olduğu; işe giriş bildirgesindeki kimlik bilgilerinin davacının nüfus kaydıyla uyumlu bulunduğu; davalı işveren tarafından 1986/2 dönem bordrosunun verilmediği, davacı tanığı ..."in, daha önceden tanıdığı işyeri sahibinin bir marangoza ihtiyacı olduğunu söylemesi üzerine, davacıya haber verdiğini ve işe girmesine kendisinin sebep olduğunu belirttiği, diğer tanık ..."in de, davacıya işi kardeşi ..."in bulduğunu belirttiği, davacı tanıklarının eylemli çalışmanın varlığı konusunda beyanda bulundukları, dönem bordrosunun verilmemesi nedeniyle bordro tanığı temin edilemediği, yine işyerinin uzun yıllar önce kapanması nedeniyle komşu işyeri tanığı temin edilemediği, işe giriş bildirgesindeki imzanın davacı eli ürünü olmadığının imza incelemesiyle tespit edildiği anlaşılmakla birlikte, davacının marangoz olduğu, 01.07.1996 tarihinde marangozluk faaliyeti nedeniyle vergi kaydının bulunduğu, tanıkların da davacının dava dışı işverenin işyerinde marangoz olarak çalıştığını beyan ettikleri gözetilerek, ” gerekçesiyle
    ... 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi"nin 28.02.2018 tarih, 2014/282 Esas ve 2018/111 Karar sayılı kararına yönelik ... Başkanlığı vekilinin istinaf başvurusunun Hukuk Muhakemeleri Kanununun 353/1-b.1 maddesi gereğince esastan REDDİNE, ” karar verilmiştir.
    E)Temyiz:
    Davalı Kurum vekili “Tanıklar bordro ya da komşu işyeri tanığı olmadıklarından beyanları hükme dayanak yapılamaz. Bilirkişi tarafından imzanın davacıya ait olmadığı tespit edilmiştir. Yeterli delil toplanmamıştır.” gerekçeleriyle temyiz yoluna başvurmuştur
    F) Delillerin Değerlendirilmesi ve Gerekçe:
    Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 108.maddesinin 1. fıkrasında; " Malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında nazara alınacak sigortalılık süresinin başlangıcı, sigortalının, yürürlükten kaldırılmış 5417 ve 6900 sayılı kanunlara veya bu kanuna tabi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihtir." hükmü düzenlenmiştir.
    Bir kimsenin sigortalı sayılabilmesi için sigortalı işe giriş bildirgesinin varlığı yeterli değildir. Aynı zamanda o kimsenin Yasa"nın belirlediği biçimde (506 sayılı Yasa"nın 2. maddesi ve 5510 sayılı Yasa"nın 4/a maddesi) eylemli olarak çalışması da koşuldur. Bu yön 506 sayılı Yasa"nın 6. maddesi ile 5510 sayılı Yasa"nın 7/a maddesinde ve Yargıtay Hukuk Genel Kurulu"nun 1999/21-549-555, 2005/21-437-448 ve 2007/21-306-320 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır. Bu bakımdan davacının işyerinde eylemli olarak çalışıp çalışmadığının yöntemince araştırılması gerektiği ortadadır. Fiili veya gerçek çalışmayı ortaya koyacak belgeler, işe giriş bildirgesiyle birlikte 506 sayılı Yasa’nın 79. maddesinde belirtilen sigortalının gün sayısını, kazanç durumunu, çalışma tarihleriyle birlikte ortaya koyan aylık sigorta gün bilgileri ile Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği’nin 17. maddesinde belirtilen 4 aylık prim bordroları gibi Kuruma verilmesi zorunlu belgelerdir. Yöntemince düzenlenip süresi içerisinde Kuruma verilen işe giriş bildirgesi, kişinin işe alınmış olduğunu gösterirse de fiili çalışmanın varlığının ortaya konulması açısından tek başına yeterli kabul edilemez. Sigortalılıktan söz edebilmek için, çalışmanın varlığı, Yargıtay uygulamasında 506 sayılı Yasanın 79/10. maddesine dayalı sigortalılığın tespiti davaları yönünden kabul edilen ilkelere uygun biçimde belirlenmelidir. Zira, sigortalılığın başlangıcına yönelik her dava sigortalılığın tespiti istemini de içerir. Aksine düşünce, özellikle yaşlılık aylığının kabulü için öngörülen sigortalılık süresi yönünden çalışanlar ile çalışmayanlar arasında adaletsiz ve haksız bir durum yaratır. Bu nedenle, işe giriş bildirgesinin verildiği ancak yasal diğer belgelerin bulunmadığı durumlarda çalışma olgusunu ortaya koyabilecek inandırıcı ve yeterli kanıtlar aranmalı, kamu düzenine dayalı bu tür davalarda hakim, görevi gereği doğrudan soruşturmayı genişleterek sigortalılık koşullarının oluşup oluşmadığını belirlemelidir. Bu yön, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555, 5.2.2003 gün 2003/21-35-64, 15.10.2003 gün 2003/21-634-572, 3.11.2004 gün 2004/21-480-579 ve 2004/21-479-578, 10.11.2004 gün 2004/21-538 ve 1.12.2004 gün 2004/21-629 sayılı kararlarında da vurgulanmıştır.
    Bu tür davalar yalnızca bir günlük çalışmanın tespitinden ibaret olarak görülmemeli, bir günlük çalışmanın kabulü ile saptanacak sigortalılık başlangıcının sigortalıya sağlayacağı sigortalılık süresi ile birlikte kazandıracağı haklar dikkate alınmalı ve giriş bildirgesi ile birlikte eylemli çalışmanın bulunup bulunmadığı özellikle belirlenmeli, buna göre dönem bordrosunda yer alan ve davacının talep ettiği tarihte çalışması mevcut tanıklar ile gerektiğinde komşu işyerleri çalışanları olduğu kayıtlarla ya da kolluk yolu ile yaptırılacak araştırma ile belirlenen kimselerin beyanlarına başvurulmalı, sonucuna göre karar verilmelidir. Dosyadaki kayıt ve belgelerden; 01/05/1960 doğumlu davacının,bildirgedeki işe giriş tarihi olan 15/06/1989 tarihinde 29 yaşında olduğu, 15/06/1989 tarihli işe giriş bildirgesinin, ... ünvanlı, ...sigortalı sicil numaralı, Gümbet/Bodrum adresindeki mobilya ve marangozluk iş yerinden 03/09/1989 tarihinde 50024 varide sayısı ile Kuruma verildiğİ, bilirkişi tarafından bildirgedeki imzanın davacının eli ürünü olmadığı kanaatine varıldığı, ... sicil numaralı işyerinin, 10.10.1988 - 31.12.1991 tarihleri arasında 506 sayılı Yasa kapsamında olduğu, anılan işyerinden 1986/2 dönem bordrosu verilmediği, tanık olarak işe girmesine vesile olan iki tane köylüsünün dinlendiği, davacının hizmet cetvelinde 1996-2014 yılları arası 1479-zorunlu sigortalısı olduğu, 2014/7. ayda 4/a sigortasının başladığı, Kaymakamlık ve Emniyetten yapılan araştırmada komşu işyeri tespit edilemediği, eylemli çalışma olgusunun yeterli ve gerekli bir araştırmayla sağlıklı bir biçimde belirlenmeden davanın kabulüne karar verildiği anlaşılmıştır.Mahkemece yapılacak iş; bordro tanığı bulunmadığından Kurumdan, Belediye"den ve Vergi Dairesinden sorulmak suretiyle ayrıca zabıta marifetiyle sağlıklı bir araştırma yaptırılarak komşu işverenler veya bu işverenlerin resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlarını tespit etmek, sonrasında bu işyerlerinde çalıştığı tespit edilen kayıtlı komşu işyeri çalışanlarının kayıtları ...’dan getirtilerek çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak,bunun mümkün olmaması halinde yapılan işle ilgili kamu tanığı dinlemek, sigorta sicil numarasının hangi ilin ve yılın serilerinden olduğunu Kurumdan sormak, çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde 506 sayılı Yasanın 2, 6, 9 ve 79/8. maddeleri gereğince ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar karar vermekten ibarettir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde bulundurulmaksızın, Bölge adliye Mahkemesince davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile yeniden hüküm kurulması gerekirken, istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebepten dolayı kaldırılmasına ve ilk derece Mahkemesi kararının bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    G)SONUÇ:Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı 6100 sayılı HMK"nun 373/1. maddeleri uyarınca KALDIRILMASINA, ilk derece mahkemesi kararının BOZULMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 24/01/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi