Abaküs Yazılım
1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/1195
Karar No: 2013/2044
Karar Tarihi: 15.02.2013

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/1195 Esas 2013/2044 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, davalı oğlunun kendisine bakacağını söyleyerek çekişmeli taşınmazı elinden aldığını ancak bakmadığını ileri sürerek tapu iptali ve tescil davası açmıştır. Mahkeme davacının kısıtlı olduğu ve tek başına dava açamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar vermiştir. Ancak, dosyaya ibraz edilen Sulh Hukuk Mahkemesi kararından anlaşıldığı üzere, davacıya oğlu olan davalı D.'un vasi tayin edildiği ortaya çıkmaktadır. TMK'nın 426. maddesi gereğince bir işte yasal temsilcinin menfaati ile küçüğün veya kısıtlının menfaatinin çatışması halinde, vesayet makamının ilgilinin isteği üzerine veya resen kayyım atayacağı öngörülmüştür. Somut olayda, davacı ile vasisi olan davalı oğlunun hukuki yararlarının çatıştığı açıktır. Dolayısıyla, davacıya kayyım tayin ettirilmesi bakımından durumun vesayet makamına ihbar edilmesi ve tayin edilecek kayyımın davada yer alması sağlandıktan sonra işin esası değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekmektedir. Hüküm bozulmuştur.
Kanun Maddeleri: Türk Medeni Kan
1. Hukuk Dairesi         2013/1195 E.  ,  2013/2044 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ : ESKİL ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
    TARİHİ : 08/11/2012
    NUMARASI : 2012/68-2012/118

    Yanlar arasında görülen tapu iptali ve tescil davası sonunda, yerel mahkemece davanın, reddine ilişkin olarak verilen karar davacı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
    Dava, bakım görevinin yerine getirilmemesi nedenine dayalı tapu iptali-tescil isteğine ilişkin olup; davacı, davalı oğlunun kendisine bakacağını söyleyerek çekişmeli 35 parsel sayılı taşınmazını elinden aldığını ancak bakmadığını ileri sürerek eldeki davayı açmıştır.
    Mahkemece, davacının kısıtlı olduğu, aktif dava ehliyeti bulunmadığı, tek başına dava açamıyacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
    Gerçekten de, dosyaya ibraz edilen Sulh Hukuk Mahkemesinin 16.12.2010 tarihli ve 2010/82-213 sayılı karar suretinden, Türk Medeni Kanunu"nun (TMK"nın) 406. maddesi uyarınca davacıya oğlu olan davalı D."un vasi tayin edildiği anlaşılmaktadır.
    Bilindiği üzere, TMK"nın 426. maddesinin 2. bendinde; bir işte yasal temsilcinin menfaati ile küçüğün veya kısıtlının menfaatinin çatışması halinde, vesayet makamının, ilgilinin isteği üzerine vaya resen kayyım atayacağı öngörülmüştür.
    Somut olayda, davacı ile vasisi olan davalı oğlunun hukuki yararlarının çatıştığı açıktır.
    Hal böyle olunca, davacıya kayyım tayin ettirilmesi bakımından durumun vesayet makamına ihbar edilmesi ve tayin edilecek kayyımın davada yer alması sağlandıktan sonra işin esası değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı biçimde hüküm kurulması isabetsizdir.
    Davacının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulüyle, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 15.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

     



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi