Esas No: 2021/654
Karar No: 2022/1749
Karar Tarihi: 10.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2021/654 Esas 2022/1749 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Davacı bir anonim şirketin hisselerinin devrini taahhüt etmiştir ancak davalıların sözleşme gereklerini yerine getirmemesi üzerine hisse devri işlemi iptal edilmiştir. Ancak davalılar hisseleri geri vermemiştir. Davacı, hisse devrinin iptalini ve zararlarının karşılanmasını talep etmiştir. Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, hisse senetlerinin geri alınmasının mümkün olmadığına ve davalının sözleşmedeki edimini yerine getirdiği için davacının zarar tazmin talebinin reddine karar vermiştir. Ancak, dava dışı bir kişiye olan borcun mahkeme gerekçesinde senetlerle ödendiği bildirilmiştir. Bu beyan karşısında davalının hisse bedellerini ödediğini ispat etmesi gerektiği belirtilerek hükmün bozulması ve inceleme yapılması gerektiği kararına varılmıştır.
Kanun Maddeleri: HUMK 440. maddesi.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında görülen davada Karaman 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 19.03.2019 gün ve 2018/30 - 2019/130 sayılı kararı onayan Daire'nin 21.10.2020 gün ve 2020/218 - 2020/4322 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı şirket ortaklarından biri olduğunu, 28.04.2007 tarihinde hisselerinin davalı ...'a devredileceği yönünde sözleşme yapıldığını, ancak ...'ın sözleşme gereklerini yerine getirmemesi üzerine ikinci bir protokol düzenlendiğini, ilk sözleşmenin geçersiz hale geldiğini, ancak davalı ...'un hisseleri iade etmediğini iddia ederek hisse devri işleminin iptalini, bunun mümkün olmaması halinde ise zararlarının karşılanmasını talep ve dava etmiştir.
Davalılar vekili, 28.04.2007 tarihli sözleşme ile davacının hisselerinin devrini taahhüt ettiğini, hisse bedellerinin davacıya ödendiğini, davacının hisse devrini dilekçe ile şirkete bildirmesi ile de hisse devrinin yapıldığını savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, anonim şirketin pay senedine bağlı olmayan hisselerinin devrinin, alacağın temliki hükümlerine göre yapılabileceği, bedeli ödenmediği takdirde hisseleri geri isteme hakkı açıkça saklı tutulmadığı sürece hisselerin geri alınmasının mümkün olmadığı, bu nedenle, hisseleri geri alma hakkını saklı tutmayan davacının hisse senetlerinin devrinin iptalini talep edemeyeceği, her ne kadar protokolde davacı ...'nun imzası yok ise de, dosyaya davalı tarafından ibraz edilen 13 adet senedin toplam bedelinin protokolde gösterilen bedel tutarı olan 80.000,00 TL'ye eşit olup, bu senetlerin keşidecisinin ..., lehtarının ise ... olarak gösterildiği, bu senetlerin tamamının davacı ... tarafından ciro edildiği gözetildiğinde, bu aşamadan sonra davacının protokolün kendisini bağlamayacağını ileri süremeyeceği, ayrıca senet bedellerinin tamamının da ... tarafından ödenmesi nedeniyle davalı ...'ın sözleşmedeki edimini yerine getirdiği gerekçesiyle davanın hisse devri iptali talebi yönünden ve davacının zarar tazmini yönünden reddine dair hükmün davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nce onanmasına karar verilmiştir.
Bu kez, davacı vekili karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1) Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme itirazlarının reddi gerekir.
2) Dava, hisse devrinin geçersiz olduğu iddiasına dayalı olarak açılan hisse devrinin iptali, olmadığı takdirde bu devir nedeniyle oluşan zararın tahsili istemine ilişkindir.
Her ne kadar mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, protokolde davacı ...'nun imzası yok ise de, dosyaya davalı tarafından ibraz edilen 13 adet senedin toplam bedelinin protokolde gösterilen bedel tutarı olan 80.000,00 TL'ye eşit olup, bu senetlerin keşidecisinin ..., lehtarının ise ... olarak gösterildiği, bu senetlerin tamamının davacı ... tarafından ciro edildiği gözetildiğinde, bu aşamadan sonra davacının protokolün kendisini bağlamayacağını ileri süremeyeceği, ayrıca senet bedellerinin tamamının da ... tarafından ödenmesi nedeniyle davalı ...'ın sözleşmedeki edimini yerine getirdiği gerekçesiyle davacının zarar tazmini isteminin de reddine karar verilmiş ise de, dava dışı ... tarafından davalı ... aleyhine 28.04.2007 tarihli protokol dayanak gösterilerek başlatılan icra takibine takip borçlusu, eldeki davada davalı ... tarafından verilen itiraz dilekçesinde, takip konusu borcun mahkeme gerekçesinde davacı ...’ya ödeme olarak kabul edilen senetlerle ödendiği bildirilmiştir. Başka bir deyişle davalı ..., dava dışı ...’ya olan borcunu ...’ya verdiği senetlerle ödediğini bildirmiş olup bu beyan karşısında anılan senetlerin davacı ...’nun devrettiği hisseler karşılığı yapıldığının kabulü mümkün değildir. Davacının davadaki ikinci talebi olan zarar tazmini bakımından davalı ...’ın, ...’dan devraldığı hisselerin bedellerini ödediğini ispat etmesi gerekir. Mahkemece dava dosyasına giren tüm belgeler, icra takip dosyası, ceza dava dosyası, beyanlar ve itirazlar hep birlikte değerlendirilerek (davalı ...’ın davacı ...’ya ait devraldığı hisse bedellerini ödeyip ödemediği yönünde) ve ödeme hususunda ispat yükünün davalı ...’da olduğu kabul edilerek bu çerçevede inceleme ve değerlendirme yapılıp varılacak uygun sonuç dairesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. Hükmün açıklanan gerekçelerle bozulması gerekirken Dairemizce onandığı anlaşıldığından, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüyle Dairemizin onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin sair karar düzeltme itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacının karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 21.10.2020 tarih, 2020/218 Esas ve 2020/4322 Karar sayılı onama ilamının kaldırılmasına, hükmün BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harçlarının isteği halinde karar düzeltme isteyen davacıya iadesine, 10/03/2022 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.