Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/4365
Karar No: 2015/2713
Karar Tarihi: 08.04.2015

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/4365 Esas 2015/2713 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/4365 E.  ,  2015/2713 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı vekili dava dilekçesinde özetle,... İlçesine bağlı..köyü sınırlarının kesişim yeri ..mevkiinde bulunan yaklaşık 46 dönüm miktarındaki taşınmazın davacıya ve kardeşlerine babaları ...’ten intikal ettiğini, 1977 yılında ... köyünde yapılan orman kadastrosunda orman sınırları dışına bırakıldığını, ...köyünde yapılan tesis kadastrosunda ise 186 ada 1 parsel olarak orman olarak gösterildiğini ileri sürerek tapu kaydının iptali ile ... mirasçıları adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece 3402 sayılı Kanunun 12/3 maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili Av. ... tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu ...köyünde 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre 1945 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 1975 yılında 1744 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılıp kesinleşen aplikasyon ve 2. madde uygulaması bulunmaktadır.
    Mahkemece, 3402 sayılı Kanunun 12/3. maddesinde belirtilen 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yapılan değerlendirme doğru olmamıştır.
    Dairenin iade kararı üzerine getirtilen belgelerden çekişmeli 186 ada 1 parsel hakkında kadastro tutanağı tutulmadığı, yörede öncesinde yapılan ve kesinleşen orman kadastrosunun 3402 sayılı Kanunun 22/son maddesi uyarınca tapuya aktarılması ile tapu kaydının oluştuğu anlaşılmaktadır. Mahkemece kesinleşen orman tahdidine ilişkin belgeler getirtilip taşınmaz başında yapılacak keşifle uygulanmadan taşınmazın tahdit içinde kaldığı kabul ederek hüküm kurulmuş olması doğru olmadığı gibi hakkında kadastro tespiti yapılamayan taşınmazla ilgili davanın 3402 sayılı Kanundaki hak düşürücü süreden reddine karar verilmesi usul ve kanuna aykırıdır.
    Bu nedenle; mahkemece, yörede yapıldığı anlaşılan orman tahdidine ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme ve sonuçlarının askı ilan tutanakları ile taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte gösterir onaylı orman tahdit harita örneği, en eski tarihli ve dava tarihinden 20 yıl öncesine ait memleket haritası ili elde edildikleri hava fotoğrafları varsa amenajman planı ilgili yerlerden getirtilip, halen .. ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir harita mühendisi marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte,
    çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine ablike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte kroki düzenlettirilmeli; çekişmeli taşınmazın kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı belirlenmesi halinde davanın 6831 sayılı Kanunun 11. maddesinde düzenlenen süreler geçmiş olması nedeniyle reddedilmeli; çekişmeli taşınmazın kesinleşen tahdit sınırları dışında ancak davalı parsel kadastro çapı sınırları içinde kaldığı, yani 3402 sayılı Kanunun 22/son maddesi uyarınca yapılan aktarma işleminin hatalı yapıldığı, belirlenmesi halinde geçerli bir aktarma işleminden söz edilemeyeceğinden ve çekişmeli taşınmaz hakkında kadastro tutanağı düzenlenmemiş olduğundan tapusuz taşınmazın tescilinde olduğu gibi davacı yararına zilyetlikle edinme koşulları araştırılması gerekir. Bu cümleden olarak; yapılacak keşifte, tarım uzman bilirkişi olarak ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, taşınmazın zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi niteliğinde olup olmadığı belirlenip, bu yolda rapor alınmalı; komşu parsellerin tutanak ve dayanakları getirtilip uygulanarak, bu taşınmazı sınır olarak nasıl nitelendirdikleri araştırılmalı; varsa, zilyetlik tanıkları taşınmaz başında dinlenmeli; zilyetliğin ne zaman başladığı, kaç yıl süreyle ne şekilde devam ettiği sorulup, kesin tarih ve olgulara dayalı, açık yanıtlar alınıp; memleket haritasındaki ve hava fotoğrafındaki görünen niteliği göz önünde bulundurulup dava tarihine kadar davacı yararına zilyetlikle kazanma koşullarının oluşup oluşmadığı belirlenmeli; 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca, davacı yanında, murisler yönünden de aynı çalışma alanı içerisinde kayıtsız ve belgesizden başkaca taşınmaz mal tesbit ya da tescil edilip edilmediği tapu müdürlüğü ve ilgili kadastro müdürlüğü ile hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüğünden sorulup, aynı Kanunun 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı ..ve Arazi Kullanımı Kanunu ile değiştirilen 14/2. maddesi hükmü gözetilerek sulu ve susuz olarak kazanılmış toprak miktarı belirlenip, Kanunun getirdiği sınırlamanın aşılıp aşılmadığı saptanarak, toplanacak tüm kanıtlar birlikte değerlendirilip, ulaşılacak sonuca göre bir hüküm kurulmalıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 08/04/2015 tarihinde oy birliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi