20. Hukuk Dairesi 2014/9445 E. , 2015/2732 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı ... Yönetimi, 3402 sayılı Kanunun 22. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi hükmüne göre yapılan kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması işleminde K..) 821 parsel sayılı, 2950 m2 yüzölçümündeki taşınmazın, (yeni 11780 ada 4 parsel numaralı ve 2950,85 m2 yüzölçümlü) yine davalı adına tesbit edildiğini, yenileme işleminin kanun ve yönetmelik hükümlerine uygun yapılmadığını, taşınmazın orman sayılan yerlerden olduğunu ileri sürerek, tapu kaydının iptali ile Hazine adına tapuya tescili istemiyle dava açmıştır.
Mahkemece, yenileme kadastrosuna itiraz yönünden davanın reddine, dava konusu taşınmazın tesbit gibi tesciline, tapu iptali ve tescil talebi yönünden dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiş, ... tarafından temyiz edilen hüküm Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 27/01/2014 tarih 2013/9144 E. - 2014/1126 K. sayılı kararı ile onanmış ve dava dosyası görevli asliye hukuk mahkemesine aktarılmış olup; mahkemece davacının davasının kısmen kabulü ile 821 parsel (yeni parsel numarası 11780 ada 4 parsel olan) taşınmazın kesinleşmiş orman kadastro sınırları içersinde kalan (A) harfi ile gösterilen 2180,12 m²"lik bölümünün iptali ile orman vasfıyla Hazine adına tapuya tesciline, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş, hüküm davalı kişi vekili tarafından taşınmazın (A) harfi ile gösterilen bölümüne yönelik olarak temyiz edilmiştir.
Dava, tapu iptali ve tesciline ilişkindir.
Yörede 3402 sayılı Kanunun 22. maddesinin ikinci fıkrasının (a) bendi hükmüne göre yapılan kadastro haritalarının yeniden düzenlenmesi ve tapu sicilinde gerekli düzeltmelerin yapılması çalışması 17.01.2013 tarihinde ilân edilmiştir. Taşınmazın bulunduğu yerde 2005 yılında herhangi bir nedenle sınırlandırma dışı kalmış ormanların kadastrosu ve 2/B uygulaması, 1972 yılında genel arazi kadastrosu yapılmıştır.
Mahkemece, kesinleşmiş orman kadastro haritası ve tapulama paftasının uygulanmasına dayalı araştırma, inceleme ve keşif sonucu orman bilirkişileri tarafından düzenlenen raporda, çekişmeli taşınmazın (A) harfi ile gösterilen bölümünün orman tahdit sınırları içinde olduğu belirtilmiş ise de orman bilirkişisi tarafından düzenlenen krokide gösterilen hattın orman kadastro haritasıyla çeliştiği, bu hali ile raporun denetime elverişli olmadığı anlaşılmakla, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulamaz.
Bu nedenle; çekişmeli taşınmazın bulunduğu yörede yapılan tüm orman tahdidine ilişkin işe başlama, çalışma (özellikle 13,14,15 nolu O.S noktaları), işi bitirme ve sonuçlarının askı ilân tutanakları ile çekişmeli taşınmazın bulunduğu yeri orman tahdit sınır noktalarıyla birlikte
... ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir mühendis ve bir harita mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu marifetiyle yeniden yapılacak keşifte, 05.03.2007 tarihinde yürürlüğe giren Orman Kadastro Teknik İzahnamesinin 36.; 18.03.2013 tarihinde yürürlüğe giren Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 20. ve 16.03.2014 tarihinde yürürlüğe giren Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 20. maddelerinde yazılı “Orman sınır nokta ve hatlarının arza uygulanmasında; tutanaklardan, orman kadastro haritalarından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon ve röper nokta ve krokilerinden yararlanılır…Sınırlama tutanakları, ölçü değerleri ve orman kadastro haritaları ile zemindeki durum arasında çelişki olduğunda, tutanaktaki kararlar ile orman sınır noktası ve hatlarının yazılı tarifleri esas alınmak suretiyle ölçü, harita ve zemin kontrolü yapılarak gerçek duruma uygun olanı uygulanır” hükmü ile 20.11.2012 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosu ve 2/B Uygulama Yönetmeliğinin “Teknik İşler” başlıklı Sekizinci Bölümünde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6 - 7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı Yönetmelikler ile Teknik İzahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülerek aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek ve çekişmeli taşınmazın (X) ve (Y) değerlerini gösterir şekilde koordinatlı müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, oluşacak sonuca göre bir karar verilmelidir.
Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı ..."nın temyiz itirazlarının kabulü hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 08/04/2015 tarihinde oy birliği ile karar verildi.