3. Hukuk Dairesi 2021/2346 E. , 2021/11924 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 21. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen muarazanın giderilmesi davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalının istinaf başvurusunun kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı sitenin yazılı olmayan anlaşma uyarınca sitelerine ait atık su arıtma tesisinden faydalandığını, şifahen tesis edilmiş ücreti ödediğini, 20 yılı aşkın süredir tam kapasite faaliyet veren ilgili arıtma tesisinin çalışma kapasitesinin son raddesine geldiğini, delil tespiti dosyasındaki bilirkişi raporuyla tutumun tespit edildiğini, davalıya sözleşmenin feshi ve kendi arıtma tesislerini inşa etmesi konusunda bildirim yapıldığını, ancak davalının herhangi bir çalışmada bulunmadığını ileri sürerek; taraflar arasındaki şifahi akdin feshine ve arıtma tesisi ile davalı sitenin bağlantısının kesilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı; sitelerin kuruluş aşamasındaki arıtma kullanımına ilişkin protokol kapsamında davacı ile ortak olarak kullanmaya devam ettiklerini, kullanım bedelini davacıya ödediğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince; tesisin kurulumunun 1990"lı yıllarda yapıldığı, yapının ve ekipmanların ömrünü tamamlamış duruma geldiği, davalı siteyi kaldırabilecek durumda olmadığı gerekçesiyle, davanın kabulüne karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesi kararına karşı, davalı tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; arıtma tesisinin yetersizliğine dair iddiaların ispatlanamadığı, ayrıca davalı sitenin 2017 yılına ait kullanım bedeli ödemeyi kabul etmesine rağmen dava açılmasının hakkın kötüye kullanılması mahiyetinde olduğu gerekçesiyle, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın reddine karar verilmiş; karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davacının diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2) HMK’nın 332 nci maddesi gereği, yargılama giderlerine mahkemece resen hükmedilir. Yargılama gideri tutarı, hangi tarafa ve hangi oranda yükletildiği ve dökümü hüküm altında gösterilir. Bu yargılama giderleri, hem davayı kazanan tarafça daha önce peşin olarak ödenen hem de dava sonunda ödenmesi gereken harç ve masraflar ile yargılama gideri olan ve kendisini vekille temsil ettirmiş taraf yararına hükmedilen vekalet ücretidir.
Buna göre, bölge adliye mahkemesince, davada kendisini vekil ile temsil ettirmeyen davalı yararına vekalet ücretine hükmedilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının düzeltilerek onanması, HMK"nın 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının diğer temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının hüküm fıkrasının vekalet ücretini düzenleyen “Davalı taraf vekili için takdir olunan 3.400,00 TL maktu avukatlık ücretinin davacıdan tahsiline, davalıya verilmesine,” dair bendinin hükümden çıkarılmasına, bölge adliye mahkemesi kararının düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 24/11/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.