21. Hukuk Dairesi 2018/2189 E. , 2019/469 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacı, davalılardan iş verene ait iş yerinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.Hükmün davalılardan Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacının 2002 yılından 13.01.2012 tarihine kadar davalılara ait işyerinde geçen ve davalı Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulü ile hükümde yazılı şekilde karar verilmiş ise de bu sonuca eksik araştırma ve inceleme ile gidilmiştir. Davanın yasal dayanağını oluşturan 506 sayılı Yasa"nın 79/10. ve 5510 sayılı Yasa"nın 86/9. maddeleri bu tip hizmet tespiti davaları için özel bir ispat yöntemi öngörmemiş ise de, davanın niteliği kamu düzenini ilgilendirdiği ve bu nedenle özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi gerektiği Yargıtay"ın ve giderek Dairemizin yerleşmiş içtihadı gereğidir.Bu tür davalarda öncelikle davacının çalışmasına ilişkin belgelerin işveren tarafından verilip verilmediği yöntemince araştırılmalıdır. Bu koşul oluşmuşsa işyerinin gerçekten var olup olmadığı kanun kapsamında veya kapsama alınacak nitelikte bulunup bulunmadığı eksiksiz bir şekilde belirlenmeli daha sonra çalışma olgusunun varlığı özel bir duyarlılıkla araştırılmalıdır.Çalışma olgusu her türlü delille ispat edilebilirse de çalışmanın konusu niteliği başlangıç ve bitiş tarihleri hususlarında tanık sözleri değerlendirilmeli, dinlenen tanıkların davacı ile aynı dönemlerde işyerinde çalışmış ve işverenin resmi kayıtlara geçmiş bordro tanıkları yada komşu işverenlerin aynı nitelikte işi yapan ve bordrolarına resmi kayıtlarına geçmiş çalışanlardan seçilmesine özen gösterilmelidir. Bu tanıkların ifadeleri ile çalışma olgusu hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde belirlenmelidir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 16.9.1999 gün 1999/21-510-527, 30.6.1999 gün 1999/21-549-555- 3.11.2004 gün 2004/21- 480-579 sayılı kararları da bu doğrultudadır.Dosyadaki kayıt ve belgelerden; davacının sigortalı olarak tescilinin bulunmadığı, ... Milli Emlak Müdürlüğü’nün ... Cumhuriyet Başsavcılığı’na 11.12.2002 tarihinde adliye sarayı olarak faaliyette bulunan yeni hükümet konağında çay ocağı ve kafeterya işletildiğinin tespit edildiği belirterek söz konusu yerin kime kiraya verildiğini sorduğu, 16.01.2003 tarihli ... Cumhuriyet Başsavcılığı yazısında çay ocağının ... ’e kiraya verilmesinin uygun görüldüğünün bildirildiği, davalı ... ve ... ile imzalanmış kira sözleşmeleri ve ihale komisyon kararlarının bulunduğu, davalı ... ’ın 03.03.2010-19.03.2012 tarihleri arasında vergi mükellefi olduğu, davalılar adına Kurumda tescilli işyerinin bulunmadığının belirtildiği, davacı tarafından bildirilen iki tanığın beyanının alındığı anlaşılmaktadır.Somut olayda, gerekçeli kararın davalı ... ( ... ) ... ’in davalı tarafından bildirilen adresine mernis adresi olduğu belirtilerek tebligat yapıldığı, Dairemizin 04.12.2017 tarihli 2017/363E, 10003K sayılı ilamı ile yapılan tebligatta davalının taşındığının belirtildiği ve uyap ortamından alınan adres kayıt sisteminde kayıtlı adresin ... Mah. ... Sok. ... olup tebligat yapılan adresten farklı olması sebebi ile gerekçeli kararın davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmesi istenmişse de geri çevirme ilamının gereği yerine getirilmeden dosyanın iade edildiği anlaşıldığından öncelikle davalı ... ( ... ) ... ’e usulüne uygun tebligat yapılarak taraf teşkilinin sağlanması gerekmektedir. Bunun yanı sıra Batman adliyesinin yeni hükümet konağına hangi tarihte taşındığı, kafeterya olarak işletilen yerin ilk kez hangi tarihte açılıp işletilmeye başlandığı araştırılmadan hüküm kurmaya elverişli olmayan tanık beyanları ile karar verilmiş olması da hatalıdır.Yapılacak iş, dava dilekçesi davalı ... ( ... ) ... ’e usulüne uygun olarak tebliğ edilerek taraf teşkilini sağlamak, davalının delillerini bildirmesini istemek, ... adliyesinin yeni hükümet konağına hangi tarihte taşındığını Batman Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan, ilk kez düzenlenen 16.01.2003 tarihli kira sözleşmesinden önce kafeteryanın hangi tarihte ve kimin tarafından işletildiğini Milli Emlak Müdürlüğü’nden sorup belirlemek, davalı ... ( ... ) ... ’in hangi tarihlerde vergi mükellefiyetinin bulunduğunu ilgili vergi dairesinden sormak, ihtilaflı dönemde adliye çalışanlarını Adalet Bakanlığı’ndan sorarak tespit etmek, çalışmanın niteliği ile gerçek bir çalışma olup olmadığı yönünde yöntemince beyanlarını almak ve gerçek çalışma olgusunu somut ve inandırıcı bilgilere dayalı şekilde ortaya koyduktan sonra sonucuna göre karar vermekten ibarettir.Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular göz önünde tutulmaksızın eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA 04.02.2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.