Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/4616
Karar No: 2015/2835

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/4616 Esas 2015/2835 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/4616 E.  ,  2015/2835 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı, dava dilekçesinde sınırlarını bildirdiği...Köyü... Mevkiinde bulunan taşınmazın tapuda kayıtlı olmadığını, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının müvekkili yararına oluştuğunu iddia ederek Medenî Kanunun 713. maddesi hükmüne göre adına tescili istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece, davanın kabulüne yönelik verilen kararın davalılar ... ve ... tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay... Hukuk Dairesinin 16.10.2003 gün 2003/6356 - 7133 sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle, “Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme sonucunda çekişmeli taşınmazın yörede yapılıp kesinleşen orman tahdidinde tahdit dışında kaldığı ve orman sayılmayan yerlerden olduğu belirlenerek davanın kabulü yolunda hüküm kurulduğu, ancak dava zilyetliğe dayalı tescil davası olduğu halde mahkemece davacı ve önceki zilyetlerin zilyetlik yolu ile kazandıkları toprak bulunup bulunmadığı yönünde yeterli araştırmanın yapılmadığı, bu sebeple, davacı ve önceki zilyetlerin zilyetlik yolu ile kazandıkları toprak bulunup bulunmadığı, varsa cinsi, miktarı tapu sicil ve kadastro müdürlüklerinden ayrı ayrı araştırılıp, başka tescil davası olup olmadığı mahkeme yazı işleri müdürlüğünden sorulup, 3402 sayılı Kanunun 14. maddesindeki sınırlamaların aşılıp aşılmadığı belirlenip oluşacak sonuca göre karar verilmesi” gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kabulüne ve fen bilirkişi tarafından düzenlenen krokili raporda (B) harfi ile işaretlenen 424,72 m2 yüzölçümlü taşınmazın davacı ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar ... ve ... tarafından temyizi nedeniyle Yargıtay.. Hukuk Dairesinin 22.01.2009 tarih ve 2008/16935 E. - 2009/669 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle; “Mahkemece yapılan inceleme ve araştırmanın hükme yeterli olmadığı, hükme dayanak yapılan orman bilirkişi tarafından düzenlenen raporda, çekişmeli taşınmazın tahdit haritası dışında kaldığı, eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğraflarında açık alanda gözüktüğü açıklanmakla birlikte çekişmeli taşınmazın bulunduğu kadastro paftası ile tahdit haritası ölçeklerinin eşitlenmediği taşınmazın (X) ve (Y) değerlerini gösterir şekilde koordinatlı kroki düzenlenmediği, çekişmeli yerin tahdit haritasında nokta olarak işaretlendiği ve eski tarihli memleket haritasındaki konumunun gösterilmediği, bu durumda orman bilirkişisinin tahdit haritası ve tutanaklarını ne şekilde uyguladığı, taşınmazın tahdit haritasındaki konumu net olarak anlaşılamadığı, diğer taraftan 3402 sayılı Kadastro Kanunun 17. maddesi gereğince orman sayılmayan devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan
    ve kamu hizmetine tahsis edilmeyen il, ilçe ve kasabaların imar planları kapsamında kalmayan araziden masraf ve emek sarfı ile imar ve ihya edilip tarıma elverişli hale getirilen (ev ve benzeri tesisler yapmak, dışarıdan toprak getirilerek, tarıma elverişli hale getirilmek imar ve ihya olarak kabul edilemez.) ve imar-ihyanın tamamlandığı tarihten tescil davasının açıldığı güne kadar 20 yıl süreyle zilyet edildiği ileri sürülerek tapuya tescili istenen taşınmazların Kadastro Kanununun 14. maddesinde yazılı diğer koşulların yanında niteliğinin, imar-ihya edildiğinin ve üzerinde sürdürülen zilyetliğin, başlangıç ve süresinin, kullanılıp kullanılmadığının ve tasarruf sınırlarının ne olduğunun takdiri delil olan yerel bilirkişi ve tanık sözleri yanında, gerçeğin bir resmi olan en eski tarihli hava fotoğrafı ile gerçeğin bir modeli olan memleket haritaları ile dava tarihinden 15-20 yıl önce en az iki zamanda birbirini izleyen bindirmeli olarak çekilen çiftli hava fotoğrafları ve bu fotoğrafların yorumlanması ile üretilen memleket haritaları ve standart topografik fotogrametri yöntemi ile düzenlenen kadastro haritalarının, özellikle ön bindirmeli olarak çekilen ve birbirini izleyen stereoskopik çift hava fotoğraflarının stereoskop aletiyle ve üç boyutlu olarak incelenip taşınmazın niteliğinin, konumunun ve kullanım durumunun anlatılan bilimsel yöntemle kesin olarak belirlenmesi" gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece Yargıtay bozma ilâmına uyulmasına karar verildikten sonra davanın reddine ve fen bilirkişisi ..."nun 18.07.2010 tarihli rapor ve krokisinde (A) harfi ile göstermiş olduğu 438.92 m2"lik dava konusu taşınmazın ... adına kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava Medenî Kanunun 713. maddesi hüküm uyarınca tapusuz olan taşınmazın tesciline ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 1975 yılında orman kadastrosu, 2002 yılında aplikasyon ve 2/B madde uygulaması yapılmamıştır. Genel arazi kadastrosu ise 1956 yılında yapılmıştır.
    Mahkemece; her ne kadar davanın reddi ile dava konusu taşınmazın ... adına tesciline karar verilmişse de, mahkeme kararından sonra kadastro müdürlüğü tarafından dosya içine gönderilen 06.12.2011 tarihli müzekkerede dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde yapılan kadastro çalışmaları sırasında, dava konusu taşınmaz hakkında 117 ada 69 parsel sayısı ile sınırlandırma ve tesbit yapıldığı, düzenlenen kadastro tutanağının ise taşınmazın davalı olduğundan bahisle kadastro mahkemesine gönderildiği belirtilmiş olup, bu durumda, 3402 sayılı Kanunun 25 ve 26. maddeleri gereğince kadastro mahkemesinin görevi (yetkisi) başlayacağından davaya kadastro mahkemesinde bakılmalıdır.
    Görev, kamu düzenine ilişkin olup, temyiz edenlerin sıfatına bakılmaksızın yargılamanın her aşamasında gözetilmelidir. Bu sebeple, mahkemece yapılacak iş: davaya bakma görevinin kadastro mahkemesine ait olduğu düşünülerek görevsizlik kararı vermekten ibarettir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; ...nin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer konuların bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, temyiz harcının istek halinde iadesine 09/04/2015 günü oy birliği ile karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi