(Kapatılan)22. Hukuk Dairesi 2016/29120 E. , 2020/8778 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
DAVA TÜRÜ: ALACAK
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili , davacının şubat 2008 den itibaren davalı nezdinde tıbbi mümessil olarak çalışmaya başladığını, davacının iş akdinin başka illerde de çalışabileceğine dair sözleşmeyi imzalamaması sebebiyle haksız olarak feshedildiğini, davalı aleyhine açılan işe iade davasının kabul edildiğini, davacının yasal süre içinde işe iade başvurusunda bulunduğunu ve davalı tarafından davacının Adapazarı ya da Edirne ilinde çalışabileceğinin belirtildiğini, davacının bu teklifi kabul etmediğine dair işverene bildirimde bulunduğunu, işverenin asıl amacının işe iade etmek olmadığını iddia ederek işe başlatmama tazminatı ve boşta geçen süre ücretinin davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, davacı işçinin başka bir işte çalışmakta iken ve bu iş yerinden ayrılmadan davalı nezdindeki işine iadesi için çektiği ihtar ile davalı işverenin 02/06/2014 tarihli cevap ihtarı karşılaştırıldığında; davalı işverenin işe başlatma ihtarının ve iradesinin samimi olduğu, işe iade davası ile mahkememizdeki bu davanın tüm yargılaması sırasında başka bir işte çalışmakta olan davacı işçinin işe iadesi için çektiği ihtarın ve işe başlama iradesinin samimi olmadığının anlaşıldığı gerekçesiyle davacı işçinin işe başlatmama tazminatı isteğinin reddine, davacının açtığı işe iade davasının başka bir işte çalışmakta olduğu sırada onanarak kesinleşmesi karşısında; 15/03/2012 tarihli fesihten tarihinden sonra 13/04/2012 tarihinde başka bir işe girmesi arasında boşta kaldığı 27 gün için, kesinleşmiş yargı kararı nedeni ile boşta geçen süre ücretinin kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, taraf vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davalının tüm, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki tüm temyiz itirazlarının reddine karar vermek gerekmiştir.
2.-İşe iade davası sonunda işçinin başvurusunun ve işverenin işe davetinin samimi olup olmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.4857 sayılı Kanun"un 21. maddesinin 5. fıkrasına göre, işçi kesinleşen mahkeme kararının kendisine tebliğinden itibaren on iş günü içinde işe başlamak için işverene başvuruda bulunmak zorundadır. Aksi halde işverence yapılan fesih geçeri bir feshin sonuçlarını doğurur. 4857 sayılı Kanunda işçinin şahsen başvurması gerektiğine dair bir düzenleme bulunmamaktadır. İşçi, işe başlatılma konusundaki iradesini bizzat işverene iletebileceği gibi, vekili ya da üyesi olduğu sendika aracılığı ile de ulaştırabilecektir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun Dairemizce de benimsenen görüşü bu yöndedir (Yargıtay Hukuk Genel Kurulu, 17.06.2009 gün ve 2009/9-232 esas, 2009/278 karar). İşveren işe iade için başvuran işçiyi bir ay içinde işe başlatmak zorundadır. Aksi halde en az dört , en çok sekiz aylık ücret tutarında belirlenen iş güvencesi tazminatı ile boşta geçen süreye ait en çok dört aya kadar ücret ve diğer hakları ödenmelidir. İşçinin işe iade yönündeki başvurusu samimi olmalıdır. İşçinin gerçekte işe başlamak niyeti olmadığı halde, işe iade davasının sonuçlarından yararlanmak için yapmış olduğu başvuru geçerli bir işe iade başvurusu olarak değerlendirilemez. İşçinin süresi içinde işe iade yönünde başvurusunun ardından, işverenin daveti üzerine işe başlamamış olması halinde, işçinin gerçek amacının işe başlamak olmadığı kabul edilmelidir.İşe iade yönündeki başvurunun on iş günü içinde işverene bildirmesi gerekmekle birlikte tebligatın postada gecikmesinden işçinin sorumlu olması düşünülemez. İşverenin de işçinin işe başlama isteğinin kabul edildiğini bir ay içinde işçiye bildirmesi gerekmekle birlikte, tebligat sorunları sebebiyle bildirimin süresi içinde yapılamaması halinde bundan işveren sorumlu tutulamaz. İşverence kanuni süre içinde gönderilmiş olsa da, işçinin bir aylık işe başlatma süresi aşıldıktan sonra eline geçen bildirim üzerine makul bir süre içinde işe başlaması gerekir.İşverenin işe davete dair beyanının da ciddi olması gerekir. İşverenin işe başlatma amacı olmadığı halde işe başlatmama tazminatı ödememek için yapmış olduğu çağrı, gerçek bir işe başlatma daveti olarak değerlendirilemez.Somut olayda, kesinleşen işe iade kararı üzerine davacı vekili tarafından kanuni on günlük süre içinde işe başlatılma talebinde bulunulduğu, talebin davalıya tebliği üzerine cevabı ihtarname ile ... ili Tanıtım ve Satış Uzmanı kadrosunun, davacıdan önce işe iade başvurusunda bulunan (işe iade başvurusu daha önce tebliğ edilen) ..."a teklif edilmiş olması nedeniyle, davacıya ... Bölgesi"nde ... iline yerleşik olarak ya da ... Bölgesi"nde ... iline yerleşik olarak görev yapma seçeneklerinin sunulduğu ancak şirket tarafından ..." a yapılan iş teklifinin reddedilmesi halinde , davacının ... İli Tanıtım ve Satış Uzmanı kadrosunda görevlendirileceğini bildirmişlerdir. Her ne kadar mahkemece yazılı gerekçeyle işe iade talebinin samimi olmadığı gerekçesiyle boşta geçen süre ücret alacağının bir kısmı ve işe başlatmama tazminatının reddine karar verilmişse de bu karar isabetli olmamıştır. Zira davacı işe iade davasından önce ...’ da çalışmış ve işe iade davası açmasına neden olan iş akdinin fesih sebebi davacıya başka şehirlerde de çalıştırılabileceği hükmünü içeren yeni bir iş sözleşmesinin imzalatılmak istenmesi karşısında davacının bu sözleşmeyi imzalamamış olması iken davalı tarafından davacının işe davetinin ...’ya yapılmamış olması ve ...’ da iş başı yapmasının ise ancak başka işçiye yapılan işe davetin reddedilmesi koşuluna bağlanmış olması nedeniyle davalı işverenin davacıyı dava açmadan önceki çalıştığı şartlarda ve usulüne uygun olarak işe başlatmadığı sonucuna varılmıştır. Davacının daha önce çalıştığı yer olan Ankara dışında farklı şehirlerde iş başı yapması teklif edildiğinden işverenin işe davet yönünden üzerine düşen yükümlülüğü yerine getirdiğinden söz edilemez. Davalının işe davetinin samimi olmadığı anlaşıldığından davacının işe başlatmama tazminatı ve davacının fesihten sonraki dört aylık sürelik dönemde farklı işveren nezdinde çalışmaya başladığı görüldüğünden boşta geçen süre ücretinin tamamının kabulü gerekirken yazılı gerekçe ile kısmen kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Kabule göre de; davacının işe başlama yönündeki başvurusunun samimi olmadığı değerlendirildiğinden işe başlatmama tazminatı yanında boşta geçen süre ücretinin de reddine karar vermek gerekirken kısmen kabulü hatalı olmuştur.Sonuç:Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgililere iadesine, 06.07.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.