Esas No: 2022/4387
Karar No: 2022/5088
Karar Tarihi: 15.06.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/4387 Esas 2022/5088 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2022/4387 E. , 2022/5088 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Kasten nitelikli yaralama
HÜKÜMLER :1)Sanık ... hakkında katılan ...'i kasten nitelikli yaralama suçundan; TCK'nin 86/1, 87/1-d-son, 29, 62, 53. maddeleri uyarınca 3 yıl 1 ay 15 gün hapis
2)Sanık ... hakkında katılan ...'i kasten nitelikli yaralama suçundan; TCK'nin 86/1, 87/1-d-son, 29, 62, 53, 58. maddeleri uyarınca 3 yıl 1 ay 15 gün hapis cezasına mahkumiyet
TÜRK MİLLETİ ADINA
Mahalli mahkemece bozma üzerine verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak;
Gereği görüşülüp düşünüldü:
Toplanan deliller karar yerinde incelenip, sanık ... yönünden üzerine atılı suçun sübutu kabul, oluşa ve soruşturma sonuçlarına uygun şekilde suç niteliği tayin, cezayı azaltıcı sebeplerin nitelik ve derecesi takdir kılınmış, sanığın savunmaları inandırıcı gerekçelerle değerlendirilip reddedilmiş, bozma üzerine kurulan hükümlerde bozma nedenleri dışında bir isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık ... müdafiinin; sübuta, meşru müdafaaya ve ağır tahrike, sanık ...'in; teşhisin usulüne uygun yapılmadığına vesaireye yönelen ve yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak;
1) Sanık ... hakkında katılan ...'i kasten nitelikli yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmü yönünden;
a) Bozma sonrası İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulundan aldırılan ve hükme esas alınan 09.06.2020 tarihli adli raporda, katılanın yaralanmalarının yaşamını tehlikeye sokan bir duruma neden olmadığı, sağ ulna kırığının hayat fonksiyonlarını orta (2.) derecede etkilediği belirtildiği halde, sanık hakkında TCK'nin 86/1, 87/3. maddeleri gereğince hüküm kurulması gerekirken, koşulları oluşmadığı halde 87/1-d-son maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,
Kabul ve uygulamaya göre de;
b) Olayda TCK'nin 86/3. maddesinin uygulanmasını gerektiren bir durumun bulunmaması nedeniyle TCK'nin 87/1-son maddesi gereğince sanık hakkında verilen cezanın "3 yıldan" az olamayacağı, TCK'nin 86/1, 87/1-d maddeleri gereğince belirlenen "4 yıl" hapis cezanın "3 yılı" geçmiş olduğu gözetilmeden, verilen cezanın "5 yıldan" az olamayacağından bahisle "5 yıla" çıkartılması suretiyle fazla ceza tayini,
Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca istem gibi BOZULMASINA,
2) Sanık ... hakkında katılan ...'i kasten nitelikli yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmü yönünden;
a) Oluşa ve tüm dosya içeriğine göre, sanık ...'in tüm aşamalarda üzerine atılı suçlamayı inkar ederek, katılana vurmadığını, sanık ... ile katılanın kavgasını ayırmaya çalıştığını iddia ettiği, sanık ...'nın da aşamalarda bu beyanı doğruladığı, katılanın oğlu olan tanık ...'in de soruşturma aşamasında olaydan hemen sonra kollukta alınan ilk beyanında, sanık ...'nın babasına vurduğunu, bir kişinin de ayırmaya çalıştığını beyan ettiği, babasına saldıran başka bir kişiden bahsetmediği, yine soruşturma aşamasında katılan vekilinin talebi üzerine olayın üzerinden birkaç ay geçtikten sonra dinlenilen tanıklar ... ve Bedriye'nin ise sanık ... ile birlikte bir kişinin daha katılana tekme attığını, olay yerinde iki kişinin daha olduğunu iddia ederek sanık ...'i teşhis ettikleri ancak; tanık ...'in beyanları ile çeliştikleri, tanık ...'in mahkemede, sanık ...'nın katılana tekme attığını gördüğünü, ancak sanık ...'in geride durduğunu beyan ederek ilk ifadesi ile çeliştiği, tanık Bedriye'nin de aşamalardaki beyanlarının çelişkili olduğu, bozma sonrası yapılan yargılamada, tanık ...'in yine sadece sanık ...'yı katılana vururken gördüğünü beyan ettiği, tanık ...'in ilk ifadesinden tamamen farklı şekilde beyanda bulunarak sanık ...'in de katılana vurduğunu söylediği, söz konusu çelişkinin neden kaynaklandığını kuşkuya yer bırakmayacak şekilde açıklayamadığı, katılan ... ile tanıklar ..., Bedriye ve ...'in hem aşamalarda hem de kendi içlerinde birbirleri ile çelişkili anlatımlarda bulundukları, katılanın ablası olan tanık Bedriye'nin beyanlarının tek başına hüküm kurulması için yeterli olmadığı, sanık ...'in, sanık ... ile birlikte katılanı kasten yaraladığına yönelik mahkumiyetine yeter, her türlü şüpheden uzak, kesin ve inandırıcı delil bulunmadığıgözetilmeden, şüphe sanık lehine değerlendirilerek atılı suçtan beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabul ve uygulamaya göre de;
b) Bozma sonrası İstanbul Adli Tıp Kurumu 2. İhtisas Kurulundan aldırılan ve hükme esas alınan 09.06.2020 tarihli adli raporda, katılanın yaralanmalarının yaşamını tehlikeye sokan bir duruma neden olmadığı, sağ ulna kırığının hayat fonksiyonlarını orta (2.) derecede etkilediği belirtildiği halde, sanık hakkında TCK'nin 86/1, 87/3. maddeleri gereğince hüküm kurulması gerekirken, koşulları oluşmadığı halde 87/1-d-son maddesinin uygulanması suretiyle fazla ceza tayini,
c) Olayda TCK'nin 86/3. maddesinin uygulanmasını gerektiren bir durumun bulunmaması nedeniyle TCK'nin 87/1-son maddesi gereğince sanık hakkında verilen cezanın 3 yıldan az olamayacağı, TCK'nin 86/1, 87/1-d maddeleri gereğince belirlenen "4 yıl" hapis cezanın "3 yılı" geçmiş olduğu gözetilmeden, verilen cezanın "5 yıldan" az olamayacağından bahisle "5 yıla" çıkartılması suretiyle fazla ceza tayini,
d) Oluşa ve tüm dosya içeriğine göre, yargılamaya konu olayın katılanın, sanık ...'nın nişanlısı aleyhine konuşmasından kaynaklandığı, bu durumun sadece sanık ... lehine haksız tahrik oluşturduğu, ...'nın arkadaşı olan sanık ... yönünden katılandan kaynaklanan haksız bir eylemin bulunmaması nedeniyle TCK'nin 29. maddesinin uygulanma koşullarının oluşmadığının gözetilmemesi,
e) 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanun'un 107. ve 108.maddeleri gereğince, denetim süresini belirleme ve gerektiğinde uzatma görevi ile denetim süresinde denetimli serbestlik tedbiri uygulanmaması veya herhangi bir yükümlülük belirlenmeden geçirilmesine karar verilmesi görevinin, hükmü veren mahkemeye değil, hükümlünün infaz aşamasındaki davranışlarınıda değerlendirerek koşullu salıverme ile ilgili kararı verecek olan mahkemeye ait olduğu gözetilmeden, mahkumiyet hükmünde, mükerrir olan sanık hakkında 5237 sayılı TCK'nin 58/7. maddesi gereğince mükerrirlere özgü infaz rejimininve cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbirinin uygulanacağının belirtilmesi ile yetinilmesi gerekirken, "1 yıl" süre ile denetimli serbestlik süresinin de belirlenmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun'un 33. maddesiyle değişik 5320 sayılı Kanun'un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ceza miktarı yönünden CMUK'un 326/son maddesi gereğince sanığın kazanılmış hakkının dikkate alınmasına, 15.06.2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.