Esas No: 2020/5233
Karar No: 2022/1453
Karar Tarihi: 03.03.2022
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2020/5233 Esas 2022/1453 Karar Sayılı İlamı
Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)
Davalıların müvekkilinin evinde kaldığı dönemde hazırlanan bir senedi çaldığı iddiasıyla başlatılan soruşturma sonucunda, Şanlıurfa 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nin dolandırıcılık suçundan davalıyı cezalandırmadığı ve davalının davanın kabulüne mahkum edildiği tazminat kararının usul ve yasaya uygun olduğu için Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir. Temyiz istemi de reddedilmiştir. Kararda HMK'nın 370/1 ve 372. maddeleri uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının ilk derece mahkemesine gönderilmesi ve belirtilen vekalet ve ilam harçlarının alınması kararlaştırılmıştır.
Kanun Maddeleri:
-TCK 167/1-b
-HMK'nın 353/b-1, 370/1, 372. maddeleri
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 11. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında görülen davada Şanlıurfa 3. Asliye Hukuk Mahkemesi'nce verilen 14.02.2019 tarih ve 2015/882 E- 2019/141 K. sayılı kararın davalı ... vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin esastan reddine dair Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi'nce verilen 09.01.2020 tarih ve 2019/1193 E- 2020/23 K. sayılı kararın duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 01.03.2022 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. ... ile davalı ... vekili Av. ... ile davalı ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi Dr. ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçeler, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davalıların müvekkilinin kayınvalidesi ve kayınpederi olduğunu, bir dönem kayınpederinin eşi ile arasındaki problem dolayısıyla müvekkilinin evinde kaldığını ve bu kaldığı dönem içerisinde müvekkilinin bedel kısmını doldurup imzalayarak Adopen'e göndermek üzere hazırladığı 15.07.2014 tanzim, 30.07.2014 tarih ve 500.000,00 TL bedelli bonoyu çaldığını, bu konuda müvekkilinin şikayetçi olması nedeniyle soruşturma başlatıldığını iddia ederek müvekkilinin Şanlıurfa 1. İcra Müdürlüğü’nün 2015/8858 esas sayılı takip dosyasına dayanak bono nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, senedin istirdadına, takibin iptaline ve davalılar aleyhine belge değerinin % 20'si oranında kötü niyet tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili, davacının iddialarının soyut ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, kambiyo senedine karşı ileri sürülen def'i ve itirazların yazılı delille ispatlanması gerektiğini savunarak davanın reddi ile icra inkar ve kötü niyet tazminatı istemiştir.
Davalılar ... ve ... vekili, müvekkillerinin muris ...'nün mirasını reddettiklerini, ayrıca Şanlıurfa 7. Noterliği'nin 16.06.2016 tarihli 001406 yevmiye numaralı mirastan feragat sözleşmesi ile mirastan feragat ettiklerini, müvekkillerine husumet yöneltilemeyeceğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ..., davacının iddialarının gerçek dışı olduğunu, davanın haksız olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı ..., davaya cevap vermemiştir.
İlk Derece Mahkemesi’nce, katılan ...'in ülke genelinde faaliyet gösteren bir firmanın bölge bayisi olması nedeniyle her yıl belli dönemlerde ticari ilişkisi nedeniyle söz konusu firmaya teminat senetleri verdiği, yine bu amaçla hazırlamış olduğu 500.000,00 TL bedelli ve kendi imzası atılı halde bulunan diğer haneleri açık senedi onun rızasına aykırı olarak ve bilgisi haricinde ele geçiren sanık ...'nün alacaklı hanesine kendi adını yazdığı ve diğer sanık olan oğlu ... ile birlikte ...'nün o dönemde bir çalışanı olan sanık ...'ya senedin ön yüzünde bulunan ödeme tarihi "30.07.2014", "nakden", ödeyecek hanesindeki ".../..../....mh.....sok. No:2/9 Ş.urfa" ibareleri düzenleme tarihi hanesindeki "15.07.2014/Ş.urfa" ibarelerini doldurttukları, bu suretle ...'nün lehtar göründüğü, resmi belge hükmündeki bonoyu, içerik itibariyle sahte şekilde tanzim ettikleri ve sanık ...'nün bu senedi yine katılanın kayın validesi olan, eşi sanık ... adına ciro ettikten sonra ...'nün de senedi Şanlıurfa 1. İcra Müdürlüğü’nün 2015/8858 esas sayılı takip dosyası üzerinden suç tarihi 25.08.2015 günü icraya koyduğu hususunun Şanlıurfa 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2017/33 esas, 2018/483 karar sayılı ilamı ile sabit olduğu, buna göre davacının, davalı icra takibi alacaklısı ...'ye dava konusu icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının anlaşıldığı, diğer davalıların murisi olan ...'nün icra dosyasında borçlu olduğu, icra borçlusunun menfi tespit davasında pasif husumet ehliyetinin olmadığı, ayrıca bir kısım davalıların mirası reddettikleri, bir kısım davalıların ise mirastan feragat ettikleri, bu nedenle pasif husumet ehliyetlerinin olmadığı gerekçesiyle davalı ... yönünden davanın kabulüne, davalı ...'un kötü niyetli olduğu gerekçesiyle % 20 oranında tazminata mahkum edilmesine, diğer davalılar yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi’nce, dava konusu senedin, davacının rızası dışı ... tarafından ele geçirildiği ve davalı ... tarafından icra takibine konulduğu, davalı ...'un dolandırıcılığa teşebbüs suçunu işlediği, ancak müştekinin kayınvalidesi olması nedeniyle TCK 167/1-b maddesi gereğince ceza verilmesine yer olmadığına karar verildiği hususları, kesinleşmiş olan Şanlıurfa 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2017/33 esas, 2018/483 karar sayılı kararı ile sabit olduğundan mahkemece davalı ... yönünden davanın kabulüne ve davalının %20 oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı gerekçesiyle davalı ... vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Karar, davalı ... vekilince temyiz edilmiştir.
Yapılan yargılama ve saptanan somut uyuşmazlık bakımından uygulanması gereken hukuk kuralları gözetildiğinde İlk Derece Mahkemesince verilen kararda bir isabetsizlik olmadığının anlaşılmasına göre yapılan istinaf başvurusunun HMK'nın 353/b-1 maddesi uyarınca Bölge Adliye Mahkemesince esastan reddine ilişkin kararın usul ve yasaya uygun olduğu kanısına varıldığından Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle, davalı ... vekilinin temyiz isteminin reddi ile Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın HMK'nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, HMK'nın 372. maddesi uyarınca işlem yapılmak üzere dava dosyasının İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, takdir olunan 3.815,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalı ...'den alınarak davacıya verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 25.616,25 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı ...'den alınmasına, 03/03/2022 tarihinde kesin olarak oybirliğiyle karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.