21. Hukuk Dairesi 2018/757 E. , 2019/484 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.Mahkeme bozmaya uyarak, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillere, hükmün dayandığı gerektirici nedenlerle, temyiz kapsamı ve nedenlerine göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddine,
2- Dava 20/11/2008 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece davacı lehine 91.443,44 TL maddi tazminat, 17.500,00 TL manevi tazminatın kaza tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsiline, karar verilmiştir.
Mahkemece verilen 03/07/2014 tarihli ilk kararın davalı vekilinin temyizi üzerine Dairemizin 30/03/2015 tarih ve 2014/20563 Esas - 2015/6667 Karar sayılı ilamıyla ...Kaynakçılar Derneği cevabına göre asgari ücretin yaklaşık 2,51 katı civarında bir ücretle çalıştığının kabulünün doğru olmadığı, davacının kaynak ustası olarak çalışan tecrübeli bir işçi olarak ücretinin tespiti için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ile davacının yaptığı işe uygun başkaca meslek odalarından (Metal İşçileri Odası vs.) bilinen devrede sigortalının alabileceği ücretleri sormak, yine aynı veya başkaca iş yerlerinde çalışıp emsal işi yapanların ücretlerinin araştırılması ve kazalı işçinin gerçek ücretinin tereddütsüz olarak belirlenmesi suretiyle maddi zararını yeniden hesaplatılması yönünden bozulduğu, anlaşılmıştır.Usuli kazanılmış hak kavramı, davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay uygulamaları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez ana ilkelerinden biri haline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.Usuli kazanılmış hakkın hukuki sonuç doğurabilmesi için; bir davada ya taraflar ya mahkeme ya da Yargıtay tarafından açık biçimde yapılmış olan ve istisnalar arasında sayılmayan bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan bir hakkın varlığından söz edilebilmesi gerekir.( HGK.nun 12.07.2006 T., 2006/4-519 E, 2006/527 K, 03.12.2008 T., 2008/10-730 E., 2008/732 K.) Usuli kazanılmış hak ilkesi kamu düzeniyle ilgilidir. (09.05.1960 T., 21/9; 04.02.1959 gün 13/5 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı)
Somut olayda; bozmadan önce hükme esas alınan 24/01/2014 tarihli hesap raporunda bilinen devre sonu olarak 31/12/2014 tarihinin esas alındığı, kararın davalı vekilinin temyizi üzerine hesaba esas alınan ücretin araştırılması yönünden bozulduğu dikkate alındığında, 24/01/2014 tarihli hesap raporunda tespit edilen ücret haricindeki diğer veriler yönünden davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu, yapılacak yeni hesapta usuli kazanılmış hakkı ihlal edecek mahiyette bilinen devrenin ileri çekilmesinin mümkün olamayacağı açıktır.
O halde mahkemece yapılacak iş, bozmadan önce hesap bilirkişiden alınan 24/01/2014 tarihli hesap raporundaki veriler yönünden davalı lehine usuli kazanılmış hak oluştuğu dikkate alınarak bu hesap raporundaki ücreti, bozmadan sonra tespit edilen Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından bildirilen kaynakçı ustası ücreti olarak değiştirmek, bunun haricinde bilinen devreyi ileri çekmemek suretiyle hesaplanacak maddi tazminatı hükme esas almaktan ibarettir.
O halde, davalı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davalıya iadesine, 04/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi