1. Ceza Dairesi 2018/1696 E. , 2020/1268 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ceza Dairesi
SUÇ : Kasten öldürme, kasten öldürmeye teşebbüs, silahla tehdit
HÜKÜM : 1-Sanık ... hakkında ..."ı öldürme suçundan dolayı TCK"nin 81/1, 53/1, 63. maddeleri uyarınca müebbet hapis cezası,,
2-Sanık ... hakkında katılanlar ... ve ..."e yönelik silahla tehdit suçundan TCK"nin 106/2, 43/1-2, 53/1. maddeleri gereğince 6 yıl hapis cezası,
3-Sanık ... hakkında katılanlar ... ve ..."e yönelik silahla tehdit suçundan TCK"nin 106/2, 43/1-2, 53/1. maddeleri gereğince 6 yıl hapis cezası,
4-Sanık ... hakkında ..."ı öldürme suçundan beraat,
5-Sanık ... hakkında ..."ı kasten öldürme, katılanlar ... ve ..."i kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından beraate ilişkin Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesinin 11/04/2017 tarih ve 2017/12 esas, 2017/102 karar sayılı kararına yönelik istinaf istemlerinden; sanıklar ... ve sanık ... haklarında silahla tehdit suçları nedeniyle kurulan hükümler yönünden CMK"nin 280/1-a, 303/1-c ve 280/1-a maddeleri uyarınca hukuka aykırılığın düzeltilerek istinaf başvurularının esastan reddi, diğer hükümler yönünden ise istinaf başvurularının esastan reddi.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Hükmedilen ceza miktarına göre sanık ... müdafiinin duruşmalı inceleme isteminin, 5271 sayılı CMK’nin 299. maddesi uyarınca reddine karar verilmiştir.
Sanık ... hakkında maktul ...’a karşı kasten öldürme, mağdurlar ... ve ...’e karşı nitelikli tehdit, sanık ... hakkında mağdurlara karşı nitelikli tehdit suçlarından kurulan mahkumiyet, sanık ... ve ... haklarında maktul ...’a karşı kasten öldürme, sanık ... hakkında mağdurlara karşı kasten öldürmeye teşebbüs suçlarından kurulan beraat hükümleri katılanlar ..., ..., ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiş ise de, 5271 sayılı CMK’nin 294/1 ve 295/1. maddeleri uyarınca temyiz dilekçesi temyiz sebepleri içermediğinden, katılan vekilinin temyiz isteminin 5271 sayılı CMK"nin 298. maddesi gereğince REDDİNE, Üye ...’in katılan vekilinin temyiz talebi ile kararın incelenmesi gerektiği yönündeki karşı oyu ve oy çokluğu ile karar verilerek, sanık ... hakkında maktul ...’a karşı kasten öldürme, mağdurlar ... ve ...’e karşı nitelikli tehdit, sanık ... hakkında mağdurlara karşı nitelikli tehdit suçlarından kurulan mahkumiyet hükümleri sanıklar ... ve ... müdafilerinin temyiz talepleri ile sınırlı olarak incelenmiştir.
Sanık ... hakkında maktul ...’a karşı kasten öldürme, mağdurlar ... ve ...’e karşı nitelikli tehdit, sanık ... hakkında mağdurlara karşı nitelikli tehdit suçlarından kurulan mahkumiyet hükümlerinin sanıklar müdafileri tarafından temyiz edilmesi üzerine yapılan incelemede; Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesinin 23.06.2017 gün ve 2017/1051 E. 2017/1190 K. sayılı kararında isabetsizlik görülmemiş olduğundan, sanık ... müdafiinin temyiz dilekçesi ve duruşmalı incelemedeki öldürme ve tehdit kastının olmadığına, meşru müdafaanın varlığına, sanık ... müdafiinin tehdit kastının olmadığına yönelen ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının 5271 sayılı CMK"nin 302/1. maddesi uyarınca ESASTAN REDDİNE, aynı Kanunun 304/1. maddesi uyarınca dosyanın Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesine, Yargıtay ilamının bir örneğinin Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Ceza Dairesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, sanık ... hakkında tayin olunan ceza miktarı ile tutuklu kaldığı süre dikkate alınarak sanık ... müdafiinin tahliye talebinin reddine, 15/06/2020 gününde oy birliği ile karar verildi.
KARŞI OY:
Katılan vekilinin yasal süresinde temyiz dilekçesi vererek temyiz iradesini gösterdiği bu dilekçenin yeterli olduğu ve katılanlar vekilinin temyiz talebi doğrultusunda da kararın incelenmesi gerektiği düşüncesi ile Dairemiz çoğunluğunun temyiz talebi içermeyen katılan vekilinin temyiz talebinin reddine dair çoğunluk görüşüne katılmıyorum.
Şöyle ki;
5271 sayılı CMK"de olağan kanun yolları başlığı altında yer alan 294/1.md: Temyiz eden, hükmün neden dolayı bozulmasını istediğini temyiz başvurusunda göstermek zorundadır, 295.md: Temyiz başvurusunda temyiz nedenleri gösterilmemişse temyiz başvurusu için belirlenen sürenin bitmesinden veya gerekçeli kararın tebliğinden itibaren yedi gün içinde hükmü temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesine bu nedenleri içeren bir ek dilekçe verilir. Cumhuriyet savcısı temyiz dilekçesinde, temyiz isteğinin sanığın yararına veya aleyhine olduğunu açıkça belirtir, 298. md: Yargıtay...... ya da temyiz dilekçesinin temyiz sebeplerini içermediğini saptarsa temyiz istemini reddeder, 301 md: Yargıtay yalnız temyiz başvurusunda belirtilen hususlar ile temyiz istemi usule ilişkin noksanlardan kaynaklanmışsa temyiz başvurusunda bunu belirten olaylar hakkında inceleme yapar şeklinde düzenlemeler yapılmakla Bölge Adliye Mahkemelerinden geçerek Yargıtay incelemesine tabi olan dosyalarda temyizin ancak temyiz dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılabileceğini düzenlemiştir.
Yine 5271 sayılı CMK"de olağanüstü kanun yolları başlığı altında 5271 sayılı CMK"nin 308. maddesinde Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısının itiraz yetkisini düzenlemiştir.
CMK"nin 308. md: Yargıtay ceza dairelerinden birinin kararına karşı Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı, re"sen veya istem üzerine, ilâmın kendisine verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde Ceza Genel Kuruluna itiraz edebilir. Sanığın lehine itirazda süre aranmaz.
İtiraz üzerine dosya, kararına itiraz edilen daireye gönderilir.
Daire, mümkün olan en kısa sürede itirazı inceler ve yerinde görürse kararını düzeltir; görmezse dosyayı Yargıtay Ceza Genel Kuruluna gönderir.
5271 sayılı CMK"nin 232. maddesinin başlığında hükmün gerekçesi ve hüküm fıkrasının içereceği hususlar düzenlenmiş olup CMK"nin 232/6. fıkrasında; Hüküm fıkrasında, 223"üncü maddeye göre verilen kararın ne olduğunun, uygulanan kanun maddelerinin, verilen ceza miktarının, kanun yollarına başvurma ve tazminat isteme olanağının bulunup bulunmadığının, başvuru olanağı varsa süresi ve merciinin tereddüde yer vermeyecek şekilde açıkça gösterilmesi gerekir. şeklinde düzenlenmiştir.
Yargıtay Ceza Genel Kurulumuzun kendisine itirazen gelen bir dosyada sadece itiraz sebepleriyle sınırlı kalmayıp dosyada bulunan Yasaya aykırılıkların tamamını re"sen inceleyip bu hususlarda kararlar verdiği bilinmektedir.
Görüldüğü üzere aynı yasada olağan kanun yollarından temyiz yolunda temyiz davasını açan sanık veya katılan tarafın veya müdafilerinin dilekçesinde sebep bildirme zorunluluğu getirilmiş (CMK"nin 294/1) sebepten yoksun sadece kendi aleyhine verilen karara karşı temyiz hakkının kullandığını yasal süreleri içerisinde yargı merciine bildiren ve kararı davaya temyiz ediyorum diyen tarafın talebinin ise temyiz sebebi içermemesi nedeniyle reddolunacağını yasa koyucu hüküm altına almıştır. (CMK 298. md.)
Yasa koyucu CMK"nin 232/6. maddesinde kararı veren mahkemenin hükmünde bu karara karşı yasa yollarının neler olduğunu süresini ve merciini tereddüte mahal vermeyecek şekilde kararında belirtmesi gerektiğini belirtmiş ancak bu düzenlemeden daha sonra yürürlüğe giren mevzuatla mahkeme kararlarının temyizinin sebep içermesi gerektiği sebepsiz temyizin geçerli olmayacağı öngörülemediğinden olacak ki mahkemenin kararında temyiz sebebinin de dilekçede bulunması gerektiğini mahkemenin kararında bildirilmesi yasada düzenlenmemiştir. Uygulamada da böyle bir bildirim yapılmamaktadır.
CMK"deki temyiz sebebi ile bağlılık ilkesi uygulanacak ise temyiz sebebi bildirilmeden yapılan temyizlerin geçersiz sayılacağını ve hak kayıplarının yaşanabileceğini açıkça gören yargı mercilerinin bunun CMK"nin 232/6. md gereği davanın taraflarına kısa kararın son kısmında açıkça bildirilmesinin yasanın zorunlu bir sonucu olduğunu düşünmekle beraber yürürlükte olan mevzuat gözönüne alındığında herhangi bir hukuk eğitimi almayan ve ceza davasına taraf olan kişinin veya ilgili tarafın avukatının istinaf mahkemelerinden aleyhine çıktığını düşündüğü kararı sebep bildirmeksizin süresinde temyiz etse dahi bu temyizin yargıtay dairesince reddolunacağı ancak Yargıtay Cumhuriyet Savcısının ilgili Yargıtay Dairesinin kararına karşı Yargıtay Ceza Genel Kuruluna itiraz etme hakkını kullanırken hiçbir sebep bildirmek zorunda olmadığı bununda vatandaşın aleyhine olarak 1982 Anayasasının 10, 11, 36, 90 maddeleri ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6 ve 10. maddelerinde karşılıklarını bulan kanun önünde eşitlik ve silahların eşitliği ilkelerine aykırılık teşkil ettiğini, yasal düzenlemelerin millet adna TBMM tarafından yapıldığını ancak bunların ilahi metinler olmayıp uygulayıcılar tarafından eksik, yanlış veya hakkaniyete aykırı olanlar var ise bunların belirlenip düzeltilmesinin de yasalarda düzenlendiği, usuli bir düzenlemeyi bilemediği için yasal süresi içerisinde temyiz dilekçesini sebep bildirmeden veren davanın tarafı veya taraf avukatının temyiz talebinin usul hükmü gereği sebep bildirilmediği düşüncesi ile reddolunmasının hukuki ve vicdani olmadığını sadece kanuni olduğunu ancak hakimin görevinin kanunu değil hukuku uygulamak olduğunu düşündüğümden Ceza Muhakemesinin odak noktası sayılan maddi gerçeğin ortaya çıkmasını engelleyecek mahiyetteki bu usul hükümlerinin davaya konu olaya uygulanması yerine öncelikle bu hükümlerin 1982 Anayasasına aykırılığı düşüncesi ile Anayasa mahkemesine iptal talebi ile gidilmesi bu kabul edilmeyecek ise Yargıtay dairemiz tarafından CMK"de sanık lehine kıyasın yasak olmadığı dikkate alınarak CMK"nin 294/1. madde hükmündeki sebeple bağlılık kuralının CMK"nin 308. maddesindeki sebep bildirmenin zorunlu olmadığı şeklinde yorumlanması gerektiği ve sebep bildirilmese ve hatta taraf müdafii tarafından verilse dahi temyizen incelenme iradesinin belirlenebildiği dosyaların usule aykırılık nedeniyle reddedilip toplumun adalete,devlete,hukuka olan inancının sarsılmasını önlemek ve ihkakı hak yolunun açılmasının önüne de geçmek gerektiği düşüncesi ve gerekçesi ile çoğunluğun kanaatine usul yönünden muhalifim. Saygılarımla.
15/06/2020 gününde verilen işbu karar Yargıtay Cumhuriyet savcısı ..."ın huzurunda ve duruşmada savunmasını yapmış bulunan sanık ... müdafii Avukat ..."un yokluğunda 18/06/2020 gününde usulen ve açık olarak anlatıldı.