Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/5346
Karar No: 2021/6632
Karar Tarihi: 16.06.2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/5346 Esas 2021/6632 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2020/5346 E.  ,  2021/6632 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı, davalının Bodrum"da bulunan 1.100,00 m²"lik malikanesinde 25/10/2004 tarihinden hiç bir neden olmadan iş aktinin davalı tarafından feshedildiği 11.07.2014 tarihine kadar çalıştığını, işten ayrıldığında net 1.185,00-TL ücret almakta olduğunu, davalıya ait ev ve müştemilatında çok sayıda tarihi eser vasfında eşya bulunması nedeniyle haftanın 7 günü, ulusal bayram ve tatil günlerinde de çalışmak zorunda kaldığını ve günde yaklaşık 14-15 saat çalıştığını ileri sürerek şimdilik 2.212,00-TL maaş (ücret) alacağı, 2.950,00-TL ihbar tazminatı, 100,00-TL kıdem tazminatı, 100,00-TL fazla mesai ve UBGT ücreti alacağı, 100,00-TL hafta sonu ücreti alacağı ve 100,00-TL yıllık izin ücreti alacağının davalıdan tahsiline, kıdem tazminatı için iş aktinin fesih tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizi, diğer alacaklar için temerrüt tarihinden itibaren en yüksek banka mevduat faizi yürütülmesine karar verilmesini talep etmiş, 26.10.2017 tarihli ıslah dilekçesi ile yıllık ücretli izin alacağı talebini 100,00-TL’den 1.301,62-TL"ye yükseltmiştir.
    Davalı, davacının eşine 26.12.2005 tarihinde ev içerisinde bulunan araç, gereç ve diğer demirbaşlar ile Bodrum Arkeoloji Müzesinde tescilli bulunan bir takım koleksiyon ve eski eser mahiyetindeki eşyanın imza karşılığı ve yazılı olarak teslim edildiğini, eşinin zimmetinde bulunan eşyaların bir kısmının evde bulunmadığının anlaşıldığını ve sözleşmenin haklı nedenle feshedildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 1.763,00-TL ücret, 1.273,62-TL ihbar tazminatı ve 1.301,62-TL yıllık ücretli izin alacağı olmak üzere 4.338,24-TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, fazla istemin reddine, karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir
    1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
    2-4857 Sayılı Yasa’nın 4. maddesinin Birinci Fıkrası’nın (e) Bendi uyarınca, "ev hizmetlerinde çalışanlar" hakkında bu kanun hükümleri uygulanmaz. Ev hizmetlerinde aşçı, uşak, temizlikçi gibi işlerde çalışan işçi ile ev sahibi işveren arasındaki uyuşmazlığın iş mahkemesi yerine genel mahkemelerde çözümlenmesi gerekir. İş Kanunu kapsamı dışında bırakılan bu hizmetleri gören kimselerle bunları çalıştıranlar arasındaki hukuki ilişkilerden Borçlar Kanununun hizmet akdine ilişkin hükümleri uygulanır. Sözleşmenin kurulduğu tarih itibariyle 818 Sayılı Kanun hükümleri geçerli olmakla birlikte uyuşmazlık sözleşmenin sona erme tarihinde uygulanacak hükümlere ilişkindir. 6101 sayılı Türk Borçlar Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunun 1.maddesine göre; Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önceki fiil ve işlemlere, bunların hukuken bağlayıcı olup olmadıklarına ve sonuçlarına, bu fiil ve işlemler hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişse, kural olarak o kanun hükümleri uygulanır. Ancak, Türk Borçlar Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra bu fiil ve işlemlere ilişkin olarak gerçekleşecek temerrüt, sona erme ve tasfiye, Türk Borçlar Kanunu hükümlerine tabidir.
    Davacının istemleri arasında hafta tatili, milli ve dini bayram tatili, kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, yıllık izin ücreti, maaş alacağı yer almaktadır. TBK.’nun 435. Maddesi’nde, "Taraflardan her biri, haklı sebeplerle sözleşmeyi derhâl feshedebilir. Sözleşmeyi fesheden taraf, fesih sebebini yazılı olarak bildirmek zorundadır. Sözleşmeyi fesheden taraftan, dürüstlük kurallarına göre hizmet ilişkisini sürdürmesi beklenemeyen bütün durum ve koşullar, haklı sebep sayılır." hükmü, yine TBK.’nun 438. Maddesi’nde ise, "İşveren, haklı sebep olmaksızın hizmet sözleşmesini derhâl feshederse işçi, belirsiz süreli sözleşmelerde, fesih bildirim süresine; belirli süreli sözleşmelerde ise, sözleşme süresine uyulmaması durumunda, bu sürelere uyulmuş olsaydı kazanabileceği miktarı, tazminat olarak isteyebilir. Belirli süreli hizmet sözleşmesinde işçinin hizmet sözleşmesinin sona ermesi yüzünden tasarruf ettiği miktar ile başka bir işten elde ettiği veya bilerek elde etmekten kaçındığı gelir, tazminattan indirilir. Hâkim, bütün durum ve koşulları göz önünde tutarak, ayrıca miktarını serbestçe belirleyeceği bir tazminatın işçiye ödenmesine karar verebilir; ancak belirlenecek tazminat miktarı, işçinin altı aylık ücretinden fazla olamaz." hükmü vazedilmiştir.
    Yine, TBK.nun 402. maddesinde fazla çalışmayla ilgili düzenleme mevcut olup, " İşveren, fazla çalışma için işçiye normal çalışma ücretini en az yüzde elli fazlasıyla ödemekle yükümlüdür. İşveren, işçinin rızasıyla fazla çalışma ücreti yerine, uygun bir zamanda fazla çalışmayla orantılı olarak izin verebilir." TBK.nun 432. maddesine ise, feshi ihbar süreleri düzenlenmiştir.
    Somut olayda; davacının, davalıya ait evde (evin müştemilatında yatılı kalarak) çalıştığı sabittir. Davacının dava dilekçesinde en son 1.185,00-TL ücret aldığını beyan ettiği, yine 21.06.2016 tarihli ön inceleme duruşma zaptında “...davacının işten ayrıldığında net 1.185,00 TL ücret almakta olduğu...” yazılı olduğu ve duruşma zaptının davacı vekili tarafından da imzalandığı anlaşılmaktadır. Ancak mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda, davacının adına düzenlenen ve ödenmeyen maaş bordrolarında en son net 1.273,00-TL ücret aldığı değerlendirilerek ödenmeyen maaş alacağı, yıllık izin ücreti ve ihbar tazminatı hesaplanmıştır. Davacı vekilince dava dilekçesinde ve ön inceleme duruşma tutanağında açıkça son net ücretin aylık 1.185,00-TL olduğu beyan edildiğinden davacının son net ücreti 1.185,00-TL olarak kabul edilip bunun üzerinden ödenmeyen maaş alacağı, yıllık izin ücreti ve ihbar tazminatı hesaplanması gerekirken, davacının talebi ve beyanı dışına çıkılarak son net ücreti 1.273,00-TL olarak değerlendirilip bunun üzerinden hesaplama yapılması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
    Kabule göre de, tefhim edilen kısa kararda "..1.763,00 TL ücret, 1.273,62 TL ihbar tazminatı ve 1.301,62 TL yıllık ücretli izin alacağı olmak üzere 4.438,24 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine," karar verilmesine karşın, gerekçeli kararda 4.438,00-TL’ye hükmedilmesi maddi hata olarak değerlendirilerek "..1.763,00 TL ücret, 1.273,62 TL ihbar tazminatı ve 1.301,62 TL yıllık ücretli izin alacağı olmak üzere 4.338,24 TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine," şeklinde hüküm tesis edilmesi hususu eleştiri konusu yapılmakla yetinilmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK"nın 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi