11. Hukuk Dairesi 2017/3227 E. , 2019/2142 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : ... BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 01/02/2017 tarih ve 2015/407 E. - 2017/28 K. sayılı kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, istinaf isteminin kısmen kabul kısmen reddine dair ... Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi’nce verilen 19/04/2017 tarih ve 2017/284-2017/285 sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından duruşmalı istenmiş olup temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, duruşma için belirlenen 12.03.2019 günü hazır bulunan davacı vekili Av. Burak Ülker ile davalı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
Davacı vekili, davacı şirkete sigortalı emtianın davalı taşıyan tarafından ..."dan Azerbaycan"a taşıması sırasında hasar gördüğünü, ... m. 17/1 ve TTK m. 875 gereği davalının zarardan sorumlu olduğunu, sürücünün ilk uyarılarda sadece aracın yürüyen aksamını kontrol etmesinin eksiklik olduğunu, yükü kontrol etmiş olsa idi zararı önleyebileceğini, sigortalıya hasar bedelinin ödendiğini, ödenen bedelin davalıdan tahsili için icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itirazı üzerine takibin durduğunu ileri sürerek, icra takibine itirazın iptaline, takibin devamına ve alacağın %20"den aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, zamanaşımı def’inde bulunmuş, olayın gerçekleşmesinde müvekkilinin ve araç şoförünün kusurunun bulunmadığını, üçüncü kişilerce atılan sönmemiş izmarit nedeniyle araçta yangın çıktığını ve dava konusu eşyaların bu suretle hasara uğradığını, TTK m.876 ve ... m.17/2 gereği davalının sorumluluğunun bulunmadığını, istenen tazminatın fahiş olduğunu, davalıya herhangi bir bildirimde bulunulmadığını, takipta istenen faiz oranının yerinde olmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince, takip tarihi dikkate alındığında, davanın süresi içinde açıldığı, davalı şirket vekilince her ne kadar yangına 3. kişinin attığı izmaritin sebep olduğu, sürücünün taşıma sırasında herhangi bir kusurunun olmadığı, ... 17/2. maddesi gereğince dava konusu emtiaların hasarlanmasından dolayı davalının sorumluluğunun bulunmadığı iddia edilmiş ise de sürücünün ihmalinden dolayı kusurlu olduğu, taşıyıcının ... 3 ve 17/2 maddesi gereğince zarardan sorumlu olacağı gerekçesiyle, davanın kısmen kabulüne, icra takibine yapılan itirazın iptali ile 73.637,35 TL alacağın ödeme tarihinden itibaren yıllık %9 yasal faizi ile takibin bu miktar üzerinden devamına, alacak likit olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiştir.
Karara karşı, taraf vekilleri tarafından istinaf yoluna başvurulmuştur.
... Bölge Adliye Mahkemesince, tüm dosya kapsamına göre; davalının istinaf başvurusunun reddine, davacının istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, ilk derece mahkemesince verilen ilamın diğer kısımları baki kalmak kaydıyla, davalı vekili yararına verilen vekalet ücretini düzenleyen hükmün 5. fıkrasındaki ibarelerin kaldırılmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesinin kararı, davalı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dava, nakliyat sigorta poliçesinden kaynaklanan rücuen tazminatın tahsili amacıyla girişilen icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Bölge Adliye Mahkemesi"nce yukarıda da özetlendiği şekilde, “Davalının istinaf başvurusunun reddine, davacının istinaf başvurusunun kısmen kabul, kısmen reddi ile ... Asliye Ticaret Mahkemesi"nin 01/02/2017 tarih, 2015/407 Esas, 2017/28 Karar sayılı ilamının diğer kısımları baki kalmak kaydıyla, hükmün 5. fıkrasındaki ‘Davalı kendisini vekil ile temsil ettiğinden reddedilen kısım üzerinden yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca hesap edilen 1.980,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya ödenmesine” ibaresinin kaldırılmasına” ibarelerine yer verilmek sureti ile yazılı şekilde hüküm tesisi cihetine gidilmiş ise de, 6100 sayılı HMK"nın 353/1-b.2 madde hükmü uyarınca, yargılamada eksiklik bulunmamakla beraber, kanunun olaya uygulanmasında hata edilip de yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmadığı takdirde veya kararın gerekçesinde hata edilmiş ise düzelterek yeniden esas hakkında karar verilmesi gerekmektedir. Bu suretle, Bölge Adliye Mahkemesince anılan husus nazara alınmaksızın yani yerel mahkeme hükmü kaldırılıp yeniden esas hakkında karar verilmeden yazılı şekilde yerel mahkeme hükmünün diğer kısımları baki kalmak kaydıyla davalı vekili yararına verilen vekalet ücretini düzenleyen hükmün 5. fıkrasındaki ibarelerin kaldırılmasına karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma sebep ve şekline göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ : Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın re"sen BOZULMASINA, HMK"nın 373/2. maddesi uyarınca dava dosyasının Bölge Adliye Mahkemesi"ne GÖNDERİLMESİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz edene iadesine, 14/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.