
Esas No: 2016/234
Karar No: 2016/3495
Karar Tarihi: 11.02.2016
Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/234 Esas 2016/3495 Karar Sayılı İlamı
"İçtihat Metni"
Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem tazminatı, fazla mesai, hafta tatili, ulusal bayram ve genel tatil ile yıllık izin ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin iş sözleşmesini haklı sebeple feshettiğini ileri sürerek, kıdem tazminatı, fazla mesai ücreti, genel tatil, hafta tatili ve yıllık izin ücreti alacaklarının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece, toplanan deliller ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazı kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir.
Fazla çalışmanın yazılı delil ya da tanıkla ispatı imkan dahilindedir. İşyerinde çalışma düzenini bilmeyen ve bilmesi mümkün olmayan tanıkların anlatımlarına değer verilemez.
Somut olayda, mahkemece, davacı tanıklarının anlatımına göre, davacının günde oniki saat olmak üzere bir buçuk saat ara dinlenmesi ile haftada altı gün toplam onsekiz saat fazla mesai yaptığı, ayrıca davacının dini bayramlar öncesinde üç gün 08:30-22:00 saatleri arasında bir buçuk saat ara dinlenmesi düşülerek oniki saat çalıştığı kabul edilerek fazla mesai ücreti hüküm altına alınmış ise de, karar, dosya içeriğine uygun düşmemektedir. Dava dilekçesinde, davacının dini bayramlar öncesi hesaplanan şekilde çalışıldığına dair beyanı ve buna dair talebi yoktur. Şu halde, talep aşılarak dini bayramlar öncesi fazla mesai hesabı yapılması hatalıdır. Ayrıca, tanık beyanlarından, davacının kasiyer olarak görev yaptığı, Dairemizce incelemesi yapılan emsal dosyadaki Bölge Çalışma Müdürlüğü raporunda ise bu bölümde çalışanların, tespitin yapıldığı 18.12.2014 tarihi itibariyle altı ay öncesine kadar haftanın altı günü 08:30-19:30 ve 11:00-22:00 olmak üzere iki vardiya halinde, altı aydan beri ise 08:30-18:30 ve 12:00-22:00 olmak üzere iki vardiya halinde çalıştığı anlaşılmaktadır. Şu halde, davacının, belirtilen saatlerde çalıştığı kabul edilerek fazla mesai alacağının hüküm altına alınması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayı BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 11.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.