21. Hukuk Dairesi 2018/1058 E. , 2019/511 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:İş Mahkemesi
TÜRK MİLLETİ ADINA
Davacı, davalı işveren nezdinde geçen çalışmalarının tespitine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı ... Üniversitesi ile Feri Müdahil Kurum vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.
K A R A R
Dava, davacının ... Üniversitesi Geliştirme Vakfı"nın işletmeciliğini yaptığı kantinlerde, hizmet akdi ile 05/04/1999-01/02/2003 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespiti istemine ilişkindir.
Mahkeme, Dairemizin 25/06/2012 tarih, 2010/12755 Esas ve 2012/12037 Karar sayılı Bozma İlamı üzerine davanın kısmen kabulü ile davacının ... Rektörlüğü bütçesine devredilen ... Vakfına ait (Vakıf kurulmadan önce davalı üniversite adına tescilli olan) davalı işverenlikte SGK ya bildirilen gün sayıları dışında 05/04/1999 - 15/10/1999 tarihleri arasında 190 gün, 2000/1 bordro döneminde 74 gün, 2000/2 bordro döneminde 9 gün, 2000/3 bordro döneminde 13 gün, 2001/2 bordro döneminde 66 gün, 2001/3 bordro döneminde 90 gün, 2002/1 bordro dönemnde 42 gün, 2002/2 bordro döneminde 15 gün, 2002/3 bordro döneminde 118 gün, 2003/1 bordro döneminde 01/01/2003-01/02/2013 tarihleri arasında 30 gün hizmet akdiyle ve asgari ücret düzeyinde çalıştığının tespitine karar vermiştir.
1- Davacının ... Üniversitesi Geliştirme Vakfı nezdinde geçen ve Kuruma bildirilmeyen sigortalı çalışmalarının tespitine yönelik eldeki dava 17.03.2005 tarihinde Vakfa husumet yöneltilerek açılmıştır. Devam eden yargılama sırasında ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesi"nin 21/11/2005 tarih ve 2004/473 esas, 2005/530 karar sayılı kararı ile ... Üniversitesi Geliştirme Vakfı"nın feshine karar verilmiş, hak ve alacaklarının ... Üniversitesi bütçesine devreldilmesine karar verilmiştir. 02.03.2006 tarihli Rektörlük yazısına göre vakfın sicilden silindiği anlaşılmaktadır. Vakfın ... Üniversitesi personeli tarafından kurulmuş olması ve üniversite bünyesinde faaliyet göstermesi nedenleriyle ... Üniversitesi Rektörlüğü"nün davalı sıfatı bulunduğu kanaatiyle davaya dahil edilip aleyhine hüküm kurulmuş ise de davacının ... Üniversitesi Geliştirme Vakfı"nın işletmeciliğini yaptığı kantinlerde gerçekleşen çalışmaların Kuruma bildirilmesinden tüzel kişiliği bulunan Vakıf sorumludur. Kaldı ki işyeri tescili de Vakıf adına yapılmıştır.Somut olayda; dava ... Üniversitesi Geliştirme Vakfı aleyhine açılmış olup devam eden yargılama sırasında ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 21/11/2005 tarih ve 2004/473 esas, 2005/530 karar sayılı kararı ile davalı vakfın feshine karar verilip sicilden silindiğinden, mahkemece davaya dahil edilen ... Üniversitesi Rektörlüğü hakkında hüküm kurulmuş ise de tüzel kişiliği sona ermiş bulunan vakıfların “ihya yolu ile tasfiye kararı kaldırılarak” yeniden tüzel kişiliğinin kazandırılması mümkündür.Bu durumda, mahkemece vakfın son temsilcisi davalı gösterilmek suretiyle, tüzel kişiliğinin sona ermesine ilişkin kararın kaldırılarak, ihyası için ayrı bir dava açılmak üzere, davacı tarafa HMK"nun 52-54 maddeleri hükümleri uyarınca uygun bir önel verilmesi ve dava açıldığı takdirde alınacak sonuca göre, bu davaya devam edebilme imkanı olduğu takdirde vakfı temsile yetkili kişi veya kişilere Tebligat Kanunu hükümlerine göre usulünce tebligat yapılarak, davaya devam edilmesi gerekirken bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın, taraf teşkili sağlanmadan sonuca gidilmiş olması doğru olmamıştır.
2- Somut olayda, davanın 6552 sayılı Yasanın 64. maddesi ile 5521 sayılı İş Mahkemeleri Kanununun 7. maddesine eklenen hükmün yürürlüğe girdiği 11/09/2014 tarihinden önce açıldığı, bu nedenle Kurumun davalı sıfatının devam ettiği ancak karar başlığında feri müdahil olarak gösterildiği anlaşıldığından karar başlığında Kurumun davalı olduğunun belirtilmesi ve yargılama gideri ile vekalet ücreti yönünden bu duruma göre hüküm kurulması gerekmektedir.
Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 04/02/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.