Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2018/5230
Karar No: 2019/2147
Karar Tarihi: 14.03.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2018/5230 Esas 2019/2147 Karar Sayılı İlamı

11. Hukuk Dairesi         2018/5230 E.  ,  2019/2147 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    TÜRK MİLLETİ ADINA

    Taraflar arasında görülen davada Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 23/05/2018 tarih ve 2018/181-2018/501 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davalılar vekili tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 12.03.2019 günü hazır bulunan davacı asil ... ve vekili Av. ... ile davalılar vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacılar vekili, yönetim kurulu üyeleri olan davalıların, mahkemenin 2007/452 D.İş sayılı delil tespiti dosyasında gerçek değeri 4.787.514,06 TL olarak tespit edilen Aşağı Söğütönü köyündeki 1352 parsel sayılı taşınmazı 10.05.2006 tarihinde 1.300.000 TL’na satarak şirkete ve ortaklara zarar verdiklerini, aynı kurulda üye olan davacı ..."ın, verilen zarara iştirakinin olmadığını iddia ederek, fazlaya talep hakkı saklı kalarak 50.000 TL tazminatın faizi ile birlikte davalılardan tahsili ile Gökay Soğuk Hava Tesisleri Sanayi ve Ticaret A.Ş."ne ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. 26.06.2009 günü verdiği dilekçe ile talebini 600.000 TL ıslah ederek, toplam 650.000 TL tazminatın faizi ile birlikte tahsiline ve şirkete verilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
    Davalılar vekili, taşınmazın satıldığı 10.05.2006 tarihinden ve davacıların satışı öğrendikleri 08.06.2006 tarihinde yapılan Genel Kurul toplantısından itibaren dava tarihine değin TTK’nın 309.maddesinde düzenlenen iki yıllık zamanaşımı süresinin geçtiğini, taşınmazın satışından elde edilen paranın, sermayenin azaltılması borcu altında davacıların banka hesaplarına yatırıldığını, davacıların bu paranın taşınmazın satışından geldiğini bildiklerini, müvekkillerinin, davacıların da katıldıkları 08.06.2006 tarihli Genel Kurulda ibra edildiklerini, davacıların dava açmakta hukuki yararları bulunmadığı gibi, ibra lehinde oy kullanmaları sebebiyle dava açma haklarının da bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
    Mahkemece uyulan bozma ilamı doğrultusunda, davalıların, dava dışı Gökay Soğuk Hava Tesisleri San. ve Tic. A.Ş.’ye ait Aşağısöğütönü Köyü 1352 parselde kayıtlı taşınmazı 10.05.2006 tarihinde görünürde 1.300.000,00 TL bedelle sattıkları, oysa ki davalı ..."ın 21/10/2009 tarihli dilekçesinde kabullendiği üzere bu yerin gerçekte 2.500.000,00 TL’ye satıldığı, bu gerçek satış bedelinin şirket kayıtlarına yansıtılmadığı, bu kapsamda şirketin yöneticileri olan davalıların özen yükümlülüğünü yerine getirmedikleri ve dava dışı şirketin zarara uğramasına sebep olduklarından kusurlu bulundukları, bu nedenle davalıların dava dışı şirketin 1.200.000,00 TL zararına neden oldukları, davalılar vekilince 23/05/2018 tarihli oturumda, 23/05/2018 tarihli dilekçe ve ekinde sunduğu belgelerle 323.618,00 TL’lik taşınmaz satışından doğan farkın şirket hesaplarına kendilerince iade edildiği savunulup bir kısım belgeler sunulmuşsa da, bu belgelerin gerçek olup olmadığının anlaşılamadığı ve daha önce de ileri sürülmediği ve yargılamayı uzatmaya dönük olduğu, kaldı ki davalı ... beyanıyla tespit edilen 1.200.000,00 TL’lik zararın tamamen karşılamasının mümkün olmadığı gerekçesi ile taleple bağlı kalınarak, dava ve ıslah dilekçesinin kabulü ile, 650.000,00 TL’nın davalılardan alınıp dava dışı Gökay Soğuk Hava Tesisleri San. ve Tic. A.Ş.’ne verilmesine, hükmedilen bedelin 50.000,00 TL"lik kısmına dava tarihi olan 25/12/2008 tarihinden itibaren bakiyesine ise ıslah tarihi olan 26/06/2009 tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine karar verilmiştir.
    Kararı, davalılar vekili temyiz etmiştir.
    Dava, yönetim kurulu üyeleri olan davalıların, davacılar tarafından yaptırılan 2007/452 D.İş sayılı delil tespiti dosyasında gerçek değeri 4.787.514,06 TL olarak tespit edilen taşınmazı 10.05.2006 tarihinde 1.300.000 TL’na satarak şirkete ve ortaklara zarar verdikleri iddiası ile TTK’nın 309. maddesine dayalı açılan tazminat istemine ilişkindir.
    Dairemizin 2011/220 Esas 2012/21361 Karar sayılı ilamında, ""..Mahkemece, taşınmaz bedelinin, taşınmazın satış tarihindeki rayiç bedeline uygun olması nedeniyle nakit darlığı içindeki şirketin mali bünyesini güçlendirmek maksadıyla yapılan satışın şirket menfaatine uygun bir tasarruf olduğu, davacıların eylemlerinin, temsilcisi oldukları şirketi zarara uğratmak maksadıyla yapılmış kötü niyetli bir tasarruf olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, yargılama sırasında davalı ... tarafından verilen 21.10.2009 tarihli dilekçenin 2. sayfasında “ fabrikayı alan firmanın verdiği bir yıllık süreye ilaveten 1,5 yıl daha süre almayı özel çabalarımla ve yalvarmalarımla gerçekleştirdim. Yani bu fabrikadan toplam 2.500.000 TL kazandık. Eğer özel çabalarım ve emeklerim olmasaydı şirket 1.200.000 TL daha kazanamayacaktı. Kızlarım da sermaye indirilmesi adı altında 210.000 TL alamayacaktı.” şeklinde beyanda bulunmuştur. Bu durumda mahkemece, davalı ...’ın anılan dilekçede geçen beyanlarının ne anlama geldiği bu davalıdan sorularak taşınmaz ve üzerindeki fabrikanın gerçekte 1.300.000 TL’dan fazlaya satılıp satılmadığının açıklığa kavuşturularak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde anılan dilekçedeki beyanlar dikkate alınmaksızın karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın davacılar yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    3- Diğer yandan, davaya konu taşınmaz bir kül halinde 1.300.000 TL’na satıldığı ve mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda da taşınmazın satış tarihindeki değerinin 1.623.618 TL olduğu tesbit edildiği halde aradaki farka hükmedilmemesi de doğru görülmemiş kararın bu nedenle de davacılar yararına bozulmasına karar vermek gerekmiştir."" denilmiş, davalılar vekillerinin karar düzeltme istemleri üzerine Dairemizin 2013/3950 Esas 2013/10773 Karar sayılı ilamı ile "".. Dava, yönetim kurulu üyeleri olan davalıların, davacılar tarafından yaptırılan 2007/452 D. İş sayılı delil tespiti dosyasında gerçek değeri 4.787.514,06 TL olarak tespit edilen taşınmazı 10.05.2006 tarihinde 1.300.000 TL’na satarak şirkete ve ortaklara zarar verdikleri iddiası ile TTK’nın 309. maddesine dayalı açılan tazminat istemine ilişkindir.
    Davalılardan ... tarafından verilen 21.10.2009 tarihli dilekçede fabrika binasının 1.300.000 TL ve fabrikada bulunan makina, mamül ve yarı mamül ve çeşitli hurdaları 1.200.000 TL bedelle sattığını toplamda fabrikadan 2.500.000 TL kazandıklarını ifade etmesi nedeniyle ..."ın anılan dilekçedeki beyanlarının açıklığa kavuşmuş olması karşısında bu hususta yeni bir inceleme yapılmasına gerek bulunmadığından Dairemizin 2011/220 E, 2012/21361 K sayılı ilamının (2) nolu bendinin kaldırılarak Dairemiz bozma ilamının (3) numaralı bendinin (2) numaralı bent olarak kabulüne..."" karar verilmiştir.
    Yukarda ilgili kısımları aktarılan bozma ilamı ve karar düzeltme ilamı sonrasında, Dairemiz bozma ilamı davaya konu taşınmazın bir kül halinde 1.300.000 TL’na satıldığı ve mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda da taşınmazın satış tarihindeki değerinin 1.623.618 TL olduğu tespit edildiği halde aradaki farka hükmedilmemesinin doğru olmadığına ilişkin yalın bir bozma halini almıştır.
    Bu itibarla mahkemece, Dairemiz bozma ilamına uyulduğuna göre, bozma kapsamının bu şekilde ele alınması ve taşınmazın satış tarihindeki tespit edilen değeri ile satış bedeli arasındaki farkın ödendiğine ilişkin davalı savunması ve ödemeye ilişkin delilleri üzerinde durularak bir değerlendirme yapılması ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün temyiz eden davalılar yararına bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün temyiz eden davalılar yararına BOZULMASINA, takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davacılardan alınarak davalılara verilmesine, ödedikleri peşin temyiz harcının istekleri halinde temyiz eden davalılara iadesine, 14/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.











    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi