Tapu Tescil Kararları - Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/1495 Esas 2013/2424 Karar Sayılı İlamı

1. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/1495
Karar No: 2013/2424
Karar Tarihi: 21.02.2013

Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2013/1495 Esas 2013/2424 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)

Dava, elatmanın önlenmesi ve yıkım istekleriyle açılmıştır. Mahkeme elatmanın önlenmesi isteğini değerlendirmek için tefrik kararı vermiştir ancak kadastro tutanağının kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Yıkım isteği ise yenilik doğurucu niteliktedir ve kadastro mahkemesinin verdiği karara göre karara bağlanması gerekmektedir. Bu nedenle davalının temyiz itirazı kabul edilerek karar bozulmuştur. Kararda 3402 sayılı Yasanın 27/1. maddesi ve 1086 sayılı HUMK'nın 428. maddesi uyarınca işlem yapılması gerektiği belirtilmiştir.

1. Hukuk Dairesi 2013/1495 E. , 2013/2424 K.

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : KARAKOÇAN ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TARİHİ : 28/04/2010
NUMARASI : 2007/35-2010/130

Yanlar arasında görülen elatmanın önlenmesi,yıkım davası sonunda, yerel mahkemece davanın, kabulüne ilişkin olarak verilen karar davalı tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
Dava, elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerine ilişkindir.
Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden, davacı tarafından elatmanın önlenmesi ve yıkım istekli davanın 22.07.2007 tarihinde açıldığı, yargılama sırasında çekişme konusu taşınmazın bulunduğu alanda kadastro çalışmaları yapılarak, 24.12.2008 tarihli tespit ile davacının tutunduğu 12.07.1965 tarih ve 22 sıra kayıtlı tapu kaydının 443 ada 7 parsele revizyon gördüğü ve tespite itiraz edilmeksizin tutanağın 13.08.2009 tarihinde şeklen kesinleştiği anlaşılmaktadır.
Bilindiği üzere, 3402 Sayılı Yasanın 27/1. maddesinde “Mahalli hukuk mahkemelerinde görülmekte olan kadastro ile ilgili ve henüz kesinleşmemiş bulunan taşınmaz mala ilişkin davalar hakkında o taşınmaz mal için kadastro tutanağı düzenlendiği tarihte bu mahkemelerin görevi sona erer ve davalara ait dosyalar mahkemesine resen devrolunur.” hükmüne yer verilmiş, devamı fıkralarda da kadastro mahkemesince yapılacak işlemler düzenlenmiştir.
Somut olayda, yargılama sırasında yapılan kadastro işlemleri sırasında tutanağın şeklen kesinleştirilmiş olması doğru değildir.
Hal böyle olunca, elatmanın önlenmesi isteği bakımından tefrik kararı verilerek 3402 Sayılı Yasanın 27. maddesi hükmü uyarınca işlem yapılması, yıkım isteği yönünden ise, bu isteğin yenilik doğurucu nitelikte olduğu gözetilerek kadastro mahkemesinde görülecek davanın sonucunun beklenmesi ve o davada hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, anılan hususlar gözardı edilerek yargılamaya devamla hüküm kurulmuş olması doğru değildir.
Davalının temyiz itirazının kabulü ile, hükmün açıklanan nedenlerle (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK."nın 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 21.02.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.