Abaküs Yazılım
21. Hukuk Dairesi
Esas No: 2013/14423
Karar No: 2014/319

Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2013/14423 Esas 2014/319 Karar Sayılı İlamı

21. Hukuk Dairesi         2013/14423 E.  ,  2014/319 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi

    Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
    Mahkeme bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir.
    Hükmün, davalı tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan ve temyiz konusu hükme ilişkin dava, Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde sayılı ve sınırlı olarak gösterilen hallerden hiçbirine uymadığından Yargıtay incelemesinin duruşmalı olarak yapılmasına ilişkin isteğin reddine karar verildikten sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi.
    K A R A R
    Dosyadaki yazılara, hükmün uyulan önceki Yargıtay bozma ilamına uygun biçimde verilmiş olmasına, bozma ile kesinleşen ve karşı taraf yararına kazanılmış hak durumunu oluşturan yönlerin yeniden incelenmesine hukukça ve yasaca cevaz bulunmamasına göre, davalının yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine, 14/01/2014 gününde çokluğuyla karar verild

    Not:Önceki bozma ilamında iadesine karar verilen harç miktarları dikkate alınmamıştır.
    KARŞI OY
    Dairenin onama kararına konu uyuşmazlık bakımından sayın çoğunluk ile ortaya çıkan görüş ayrılığı, 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK nın 316. maddesi uyarınca basit yargılama usulünün uygulandığı iş mahkemelerinde, 1086 sayılı HUMK nun yürürlükte olduğu dönemde açılıp bir kez işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan davalarda HMK nın yürürlükte olduğu 01.10.2011 tarihinden sonra davanın açılmamış sayılmasına karar vermek için HUMK 409. maddede belirtildiği gibi ilk yenilemeden sonra bir defa daha yenilemede bulunulabileceği ya da HMK 320/4. maddesi uyarınca bulunulamayacağına ilişkindir.
    Davaya konu somut olayda mahkemece, davacının HUMK nun yürürlükte olduğu 17.02.2010 tarihli duruşmaya katılmaması nedeniyle dosyanın 409. madde uyarınca işlemden kaldırılmasına, süresinde yenilendikten sonra, 6100 sayılı HMK nın yürürlükte olduğu 27.3.2013 tarihli duruşmaya davacı tarafın mazeretsiz olarak katılmaması davalı tarafın da davayı takip etmemesi nedeniyle, mahkemece dosyanın ikinci kez işlemden kaldırılmasına, yenileme ile birlikte dava esas yönünden karar verilerek sonuçlandırılmıştır.
    Kararı davalı taraf temyiz etmiştir.
    Dairemizce, HMK 320/4. madde hükümlerinin uygulama yeri bulunmadığı gözönüne alınarak kararın esas yönünden onanmasına karar verilmiştir.
    Uyuşmazlığın çözümünde, usul kanunlarının uygulanması bakımından geçerli olan derhal uygulama ilkesi üzerinde durulması ve uygulama maddelerinin irdelenmesinde yarar vardır.
    Davanın açılması ile hukuk yargılaması başlar ve işlemlerin tamamlanması zaman alır. Bir işlemin başlaması ile bitmesi arasında yeni kanunlar yürürlüğe girip usul kurallarında değişiklikler yapabilir. Bir davada aynı anda iki usul kanununun birden uygulanması söz konusu olamayacağına göre, devam eden davalar bakımından hangi usul kanununun uygulanacağının belirlenmesi gerekir. Burada kanunların “zaman bakımından uygulanma” sı ilkesi ile karşılaşılmaktadır. Zaman bakımından uygulamaya esas olarak “geriye yürüme, derhal uygulama, ileriye yürüme” şeklinde üç ilke yön vermektedir. Bir kanun, yürürlüğe girmesinden önce açılmış davalara (olaylara) uygulanıyorsa, kanunun "geriye yürümesinden" söz edilir. Geriye yürüme esasen bir istisnadır. Bu istisnaya ceza hukukunda sanık lehine olan kanunun uygulanmasında rastlanır. Bir kanunun, yürürlüğe girmesinden itibaren ilgili olduğu tüm olay ve işlemlere uygulanması öngörülmüş ise, kanunun "derhal uygulanmasından" bahsedilir. Yine bir kanun yürürlükten kalkmasına rağmen, daha sonraki olay ve işlemlere uygulanmaya devam ediyorsa, kanunun "ileriye yürümesi" söz konusudur. Ancak bunun için genelde geçiş hükümlerine ihtiyaç bulunmaktadır. Böyle bir uygulamayı arzu eden başka bir ifadeyle derhal uygulamada bir sakınca gören kanun koyucu, bu sakıncaları gidermek için geçiş hükümleri koyar. Kanun koyucunun yapmak istemediği bir şeyi uygulayıcının yorum yoluyla getirme yetkisi yoktur.
    Kanun koyucu geçiş hükümleri ile, yapılan değişikliklerin, kanunun yürürlüğe girdiği tarihte mevcut olan olaylara ve durumlara uygulanmamasını veya aşamalı bir şekilde uygulanmasını öngörür. Davaya konu uyuşmazlık bakımından kanun koyucu herhangi bir geçiş hükmü getirme ihtiyacı duymadığına göre kanun hükümleri derhal uygulanmalıdır.
    Genel kural, olay ve işlemlerin o sırada yürürlükte olan hukuk kurallarına bağlı olmasıdır. Usul kanunlarının zaman bakımından uygulanmasında "haklı beklenti" veya "hukuki güvenlik ve istikrar" kavramlarının yeri yoktur. Usul kuralları kamu düzenine ilişkin kurallardır. Dosyanın işlemden kaldırılmasına ilişkin durum, mahkemece unutulmuş olsa dahi diğer taraf lehine kazanılmış bir hak oluşturmaz. Bu nedenledir ki, usul işlemlerinde tarafların irade serbestisi ile belirledikleri bir durum söz konusu değildir. Kanun koyucunun hiç kimseye dava açarken yenilemenin kaç kez yapılacağına ilişkin "özel bir taahhüdü" bulunmamaktadır. Öte yandan lehe uygulama veya lehe yorum maddi hukuk kuralları bakımından olabilir. Usul hukuku kurallarında lehe uygulama söz konusu değildir.
    Hukuk yargılamasında, kanun değişikliklerinde ilke "derhal uygulama" dır. Bu ana kurala bağlı kalınarak, eski kanun zamanındaki usul işlemleri, eski kanuna göre sonuçlanmalı, sonuçlanmamış işlemlere ise yeni kanun uygulanarak sonuçlandırılmalıdır.

    Açıklanan "derhal uygulama" ilkesinden şu dört genel sonuç çıkmaktadır;
    1- Usul işlemleri daima yürürlükteki yargılama kanuna göre yapılır,
    2-Yürürlükteki yargılama kanununa uygun olarak yapılan işlemler sonradan değişiklik yapan kanunla geçerliliğini kaybetmez. Yeni yargılama kanununun yürürlüğe girmesinden sonra yapılması gereken usul işlemleri yeni kanuna tabi olur,
    3 - Eski kanuna göre yapılmamış işlemler yeni kanuna tabi olur,
    4- Yeni kanunun uygulanmasında kural olarak, kanunun tarafların leh veya aleyhinde olmasına bakılmaz. Yargılama işlemleri bakımından evvelce yapılmış bir işlem, lehte de olsa aleyhte de olsa geçerlidir ve yeni kanuna göre tekrarlanmaz.
    Yeni kanun kural olarak ilerisi için kabul edilir. Doğal olarak yeni kanun eski kanunu izler. Bu izleme sırasında, daha önceki kanun zamanında açılmış bir davada, oluşumu tamamlanmamış bir usul işlemi, yeni kanun yürürlüğe girdiği zaman bütün unsurları ile yeni kanuna tabi olacaktır. Bu nedenle, bir davadaki usul işleminin eski kanun zamanında tamamlanıp tamamlanmadığına bakılmalıdır. Dosyanın işlemden kaldırılması başlı başına bir işlemdir ve tek başına tamamlanmış bir işlemdir. Ancak birden fazla takipsiz bırakılmakla davanın açılmamış saylamasına karar vermek devam eden bir süreçtir. Bu nedenle bu sürece ilişkin usul hükümleri derhal uygulanır. Nitekim 6100 sayılı HMK daki 448. madde hükmü de bunu doğrulamaktadır. Anılan hüküm, bu kanun hükümlerinin, tamamlanmış işlemleri etkilememek kaydıyla derhâl uygulanacağını belirtmektedir. Bu hüküm gereğince 6100 sayılı kanun, yürürlüğe girdiği sırada devam eden usul işlemlerinin, ne zaman başlatılmış olduklarına bakılmaksızın, henüz tamamlanmamış iseler uygulanacaktır.
    Basit yargılama usulüne tabi davalarda (iş mahkemelerindeki davalarda da bu usul uygulanacaktır), “işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olan dosya, yenilenmesinden sonra takipsiz bırakılırsa, dava açılmamış sayılır” (md. 320/4). Önceki kanun (md. 409) ve yeni kanuna göre yazılı yargılama usulüne tabi davalarda (md.150/6) “işlemden kaldırılmasına karar verilmiş ve sonradan yenilenmiş olan dava, ilk yenilenmeden sonra bir defadan fazla takipsiz bırakılamaz. Aksi hâlde dava açılmamış sayılır”. Basit yargılama usulünün uygulandığı davalar bakımından yeni kanun işlemden kaldırılmasına karar verilen dosyanın ancak bir kez yenilenmesine izin vermektedir. Oysa önceki kanuna göre iki kez yenilenebilmektedir. Ancak önceki kanun döneminde bir kez işlemden kaldırılan davanın yeni kanun döneminde bir kez daha takipsiz bırakılması durumunda ikinci takipsizlikle birlikte davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekecektir.
    Tüm bu açıklamalar göz önüne alındığında, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesi gerekmektedir. Kararın bu yönden bozulması gerektiğinden sayın çoğunluğun onama yönündeki görüşüne katılmıyorum.

    ..



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi