Esas No: 2020/20394
Karar No: 2022/8555
Karar Tarihi: 29.06.2022
Yargıtay 10. Ceza Dairesi 2020/20394 Esas 2022/8555 Karar Sayılı İlamı
10. Ceza Dairesi 2020/20394 E. , 2022/8555 K."İçtihat Metni"
Adalet Bakanlığının, değişen suç vasfı itibariyle kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan sanık ... hakkındaki Bakırköy 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 06/07/2017 tarihli ve 2017/188 esas, 2017/261 sayılı kararının kanun yararına bozulması istemi üzerine, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca 02/11/2020 tarihli ihbar yazısı ekinde dosyanın Dairemize gönderildiği anlaşıldı.
Dosya incelendi.
GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ:
A-) Konuyla İlgili Bilgiler:
1- Şüpheli ... hakkında, 06/12/2013 tarihinde işlediği iddia olunan “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının 12/05/2014 tarihli ve 2014/24411 soruşturma, 2014/19994 esas 2014/1709 sayılı iddianamesi ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 188/3-4, 53 ve 63. maddeleri uyarınca cezalandırılması istemiyle Bakırköy 9.Ağır Ceza Mahkemesine kamu davası açıldığı,
2- Bakırköy 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 29/01/2015 tarihli ve 2014/213 esas 2015/18 sayılı kararı ile sanığın eyleminin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu kabul edilerek 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62/1. maddesi uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 6545 sayılı Kanun’un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun’a eklenen geçici 7/2. maddesi yollamasıyla 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/5.maddesi uyarınca hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına, 5 yıl süre ile denetim süresine tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 06/02/2015 tarihinde itiraz edilmeden kesinleştiği,
3- Sanığın denetim süresi içerisinde 09/05/2016 tarihinde işlediği “kamu malına zarar verme” suçundan, Silivri 3. Asliye Ceza Mahkemesinin 12/01/2017 tarihli ve 2016/413 esas, 2017/13 sayılı kararı ile cezalandırıldığının ihbar edilmesi üzerine,
Bakırköy 9. Ağır Ceza Mahkemesinin kanun yararına bozma istemine konu 06/07/2017 tarihli ve 2017/188 esas 2017/261 sayılı kararı ile hükmün açıklanmasına, sanığın 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62/1. maddesi uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, karar verildiği, kararın 06/11/2017 tarihinde istinaf edilmeden kesinleştiği,
Anlaşılmıştır.
B-) Kanun Yararına Bozma İstemi:
Kanun yararına bozma istemi ve ihbar yazısında;
“Değişen suç vasfı itibariyle kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan sanık ...'ın, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62/2. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 6545 sayılı Kanun'un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun'a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve sanığın 5 yıl süreyle denetime tabi tutulmasına dair Bakırköy 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 29/01/2015 tarihli ve 2014/213 esas 2015/18 sayılı kararının 06/02/2015 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içinde 09/05/2016 tarihinde işlediği kamu malına zarar verme suçundan mahkûm edildiğinin ihbar edilmesi üzerine
hakkındaki hükmün açıklanmasına, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ilişkin Bakırköy 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 06/07/2017 tarihli ve 2017/188 esas, 2017/261 sayılı kararını kapsayan dosya incelendi.
Her ne kadar, Bakırköy 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 06/07/2017 tarihli kararı ile sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurmak suçundan dolayı verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın 06/02/2015 tarihinde kesinleşmesini müteakip, sanığın denetim süresi içerisinde 09/05/2016 tarihinde kamu malına zarar verme suçunu işlediğinden bahisle hükmün açıklanmasına karar verilmiş ise de;
28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 68. maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesi yeniden düzenlenmiş olup, anılan maddenin 8. fıkrasında “Bu Kanunun; a) 188 inci maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti, b) 190 ıncı maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma, suçundan dolayı yapılan kovuşturma evresinde, suçun münhasıran bu madde kapsamına girdiğinin anlaşılması hâlinde, sanık hakkında bu madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” şeklindeki düzenleme nazara alınarak, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/6. maddesinde belirtilen şartlar aranmaksızın sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin yasal bir zorunluluk olduğu,
Benzer bir olay sebebiyle Yargıtay 10. Ceza Dairesinin 14/12/2017 tarihli ve 2017/7380 esas, 2017/6802 karar sayılı ilâmında "....bu durumda CMK’nın 231. maddesindeki genel kurallar değil, TCK’nın 191. maddesindeki özel hükümlerin uygulanması gerektiği, buna göre de hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının denetim süresi içinde TCK’nın 191/4. maddesindeki kuralların geçerli olacağı anlaşıldığından, sanığın ancak kendisine yüklenen yükümlülüklere uygun davranmamakta ısrar etmesi veya tekrar kullanmak için uyuşturucu veya uyarıcı madde satın alması, kabul etmesi veya bulundurması, uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanması, hallerinde hüküm açıklanabilecektir..." şeklinde açıklamaya yer verildiği,
Bu haliyle, sanık hakkında verilen hükmün açıklanması koşullarının 5271 sayılı Kanun’un 231. maddesine tabi olmadığı, “Kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan 5237 sayılı Kanun’un 191/1. maddesi gereğince sanık hakkında verilen mahkûmiyet hükmünün, TCK’nın 191/8. maddesi gereğince açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinden sonra deneme süresinde işlenen suçun ancak yine “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçu olması halinde hükmün açıklanabileceği gözetilmeden, yazılı şekilde karar verilmesinde isabet görülmemiştir.” denilerek Bakırköy 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 06/07/2017 tarihli ve 2017/188 esas, 2017/261 sayılı kararının 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 309. maddesi uyarınca bozulması istenilmiştir.
C-) Konunun Değerlendirilmesi:
Sanık ...’ın, değişen suç vasfı itibariyle kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan yapılan yargılama sonucunda, Bakırköy 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 29/01/2015 tarihli ve 2014/213 esas, 2015/18 sayılı kararı ile, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191/1 ve 62/2. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına, 6545 sayılı Kanun'un 85. maddesi ile 5320 sayılı Kanun'a eklenen geçici 7. maddenin 2. fıkrası uyarınca 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 231/5. maddesi gereğince hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına ve sanığın 5 yıl süreyle denetime tabi tutulmasına karar verildiği, kararın 06/02/2015 tarihinde kesinleşmesini takiben, sanığın denetim süresi içerisinde 09/05/2016 tarihinde işlediği “kamu malına zarar verme” suçundan
mahkûm edildiğinin ihbar edilmesi üzerine Bakırköy 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 06/07/2017 tarihli ve 2017/188 esas, 2017/261 sayılı kararı ile, hakkındaki hükmün açıklanmasına, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 191/1 ve 62. maddeleri uyarınca 10 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verildiği, anlaşılmıştır.
Her ne kadar, Bakırköy 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 06/07/2017 tarihli kararı ile sanık hakkında kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçundan dolayı verilen hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair kararın 06/02/2015 tarihinde kesinleşmesini takiben, sanığın denetim süresi içerisinde 09/05/2016 tarihinde “kamu malına zarar verme” suçunu işlemesi nedeniyle hükmün açıklanmasına karar verilmiş ise de;
28/06/2014 tarihli ve 29044 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6545 sayılı Türk Ceza Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’un 68. maddesi ile 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 191. maddesi yeniden düzenlenmiş olup, anılan maddenin 8. fıkrasında “Bu Kanunun;
a) 188 inci maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti,
b) 190 ıncı maddesinde tanımlanan uyuşturucu veya uyarıcı madde kullanılmasını kolaylaştırma suçundan dolayı yapılan kovuşturma evresinde, suçun münhasıran bu madde kapsamına girdiğinin anlaşılması hâlinde, sanık hakkında bu madde hükümleri çerçevesinde hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı verilir.” şeklindeki düzenleme gereğince, “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan açılmış olan kamu davasında, yapılan yargılama sonucunda suçun “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçunu oluşturduğunun kabul edilmesi halinde, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 231/6. maddesinde belirtilen şartlar aranmaksızın sanık hakkında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinin yasal bir zorunluluk olduğu, bu durumda CMK’nın 231. maddesindeki genel kurallar değil, TCK’nın 191. maddesindeki özel hükümlerin uygulanması gerektiği, “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçundan 5237 sayılı Kanun’un 191/1. maddesi gereğince sanık hakkında verilen mahkûmiyet hükmünün, TCK’nın 191/8. maddesi gereğince açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesinden sonra deneme süresinde işlenen suçun ancak yine “kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma” suçu olması halinde hükmün açıklanabileceği gözetilmeden, denetim süresi içerisinde “kamu malına zarar verme” suçunu işlemesi nedeniyle hükmün açıklanmasına karar verilmesi kanuna aykırı olup kanun yararına bozma istemi yerinde görülmüştür.
D-) Karar :
Açıklanan nedenlerle, Bakırköy 9. Ağır Ceza Mahkemesinin 06/07/2017 tarihli ve 2017/188 esas, 2017/261 sayılı kararının 5271 sayılı CMK'nın 309. maddesinin 3. fıkrası gereğince kanun yararına BOZULMASINA, aynı Kanun'un 309. maddesinin 4. fıkrasının (a) bendi uyarınca gerekli işlemin yapılması için, dosyanın Adalet Bakanlığına iletilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına gönderilmesine,
29/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.