Abaküs Yazılım
11. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/2938
Karar No: 2019/2156
Karar Tarihi: 14.03.2019

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi 2017/2938 Esas 2019/2156 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Davacı, davalı şirketten 30.000 DM tahsil ettikten sonra geri alamadığını iddia ederek dava açmıştır. Ancak mahkeme davacı ile davalı şirket arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi kurulmadığı gerekçesiyle davayı kısmen kabul etmiş ve 30.278,68 TL’nın avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline hükmetmiştir. Temyiz aşamasında ise davalı ...'in süresi geçtikten sonra yaptığı temyiz istemi reddedilmiştir. Ayrıca mahkeme, davacı tarafından dosyaya ibraz edilen 23 Mayıs 2008 tarihli noter ihtarının atıfet mehli niteliğinde bulunmadığı için dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesinin yanlış olduğunu belirtmiş ve kararın bu yönden düzeltilerek onaylanmasına karar vermiştir. Kararda, Bankalar Kanunu, TTK, SPK ve BK maddelerine aykırı kabul edilen davalı şirketin mevduat toplama faaliyeti de telaffuz edilmiştir.
Kanun maddeleri: Bankalar Kanunu, TTK, SPK ve BK maddeleri.
11. Hukuk Dairesi         2017/2938 E.  ,  2019/2156 K.

    "İçtihat Metni"


    MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

    Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Ticaret Mahkemesince bozmaya uyularak verilen 27/03/2017 tarih ve 2014/367-2017/231 sayılı kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili ve davalı ... tarafından istenmiş olduğu anlaşılmakla, duruşma için belirlenen 12.03.2019 günü başkaca gelen olmadığı yoklama ile anlaşılıp hazır bulunan davacı vekili Av. ... dinlenildikten sonra duruşmalı işlerin yoğunluğu ve süre darlığından ötürü işin incelenerek karara bağlanması ileriye bırakıldı. Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
    Davacı vekili, istenildiği an geri verileceği ve yüksek faiz vaadi ile davalıların müvekkilinden 30.000 DM tahsil edildiğini, müvekkilinin parasını geri almak istediğinde davalılar tarafından ödeme yapılmadığını, davalı şirketin mevduat toplama faaliyetinin Bankalar Kanunu, TTK, SPK ve BK maddelerine aykırı olduğunu ileri sürerek, müvekkiline geçerli bir hisse senedi devrinin olmadığının tespiti ile 30.000,00 DM karşılığı TL’nın tahsil tarihinden itibaren davalılardan tahsilini talep ve dava etmiştir.
    Davalılar vekilleri ayrı ayrı, davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece, bozma ilamına uyularak alınan bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacı ile davalı şirket arasında geçerli bir ortaklık ilişkisi kurulmadığı gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 30.278,68 TL’nın dava tarihi olan 07/11/2008 tarihinden itibaren hesaplanacak avans faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine karar verilmiştir.
    Kararı, davacı vekili ve davalı ... temyiz etmiştir.
    1- 27.03.2017 tarihli gerekçeli kararın davalı ..."e 10.05.2017 tarihinde usulüne uygun tebliğ edildiği, kararın yasal temyiz süresi geçirildikten sonra 30.05.2017 havale tarihli dilekçe ile temyiz edildiği anlaşıldığından davalı ..."in süresinden sonra yapılan temyiz isteminin reddi gerekmiştir.
    2- Davacı vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine gelince dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisi kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davacının davalıya ihtarname göndererek lütuf süresi tanıdığı ancak, kesin süre içerisinde ihtarnamenin tebliğine ilişkin belgeyi sunmadığından davalının dava tarihinde temerrüde düştüğü kabul edilmiş ise de davacı tarafından dosyaya ibraz edilen 23.5.2008 tarihli noter ihtarında, fazlaya ilişkin haklar saklı tutularak işlemiş faiziyle birlikte ödeme talebinde bulunulduğunun ve bu itibarla anılan ihtarnamenin atıfet mehli niteliğinde bulunmadığının anlaşılması karşısında, mahkemece davalı eylemlerinin haksız fiil teşkil ettiği nazara alınarak dava konusu 15.000 DM"nin (talep gibi TL karşılığının) davacıdan tahsil edildiği 28.01.1998 ve 15.000 DM"nin de (talep gibi TL karşılığının) tahsil edildiği 28.12.1999 tarihlerinden itibaren faize hükmedilmesi gerekirken dava tarihinden itibaren faize hükmedilmesi doğru olmayıp, kararın bu yönden bozulması gerekir ise de, yapılan yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, HUMK 438/7. maddesi uyarınca hükmün aşağıda yazılı olduğu şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davalı ..."in temyiz isteminin REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm fıkrasının 1. bendinde yer alan ""...dava tarihi olan 07.11.2008 tarihinden itibaren... "" ibaresinin çıkarılarak yerine "" 28.12.1999 tahsil tarihinden itibaren..."" ibaresi yazılmak sureti ile kararın davacı yararına bu şekliyle DÜZELTİLEREK ONANMASINA, takdir olunan 2.037,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, ödediği peşin temyiz harcının isteği halinde temyiz eden davacıya iadesine, 14/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi