4. Ceza Dairesi 2016/15372 E. , 2018/3122 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Silahla tehdit
HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Bozmaya uyularak yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
1)5271 sayılı CMK"nın 231. maddesinin 7. fıkrasında hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilmesi halinde sanık hakkında mahkum olunan cezanın ertelenemeyeceği ve kısa süreli olması halinde seçenek yaptırımlara çevrilemeyeceği ve 11. fıkrasının birinci cümlesinde ise "mahkeme hükmü açıklar" düzenlemeleri yer almaktadır. Ancak bu düzenlemelerde sadece erteleme ve seçenek yaptırımlarla ilgili karar verilemeyeceği belirtmekle beraber, sanığın beraat etmesi veya hakkında meşru müdafaa veya tahrik hükmünün uygulanması gerekirse yahut yaş küçüklüğü uygulanacaksa veyahut akıl hastalığı varsa ya da suç vasfında değişiklik söz konusuysa, takdiri indirim koşulları gerçekleşmiş olursa ve yine 65 yaşını doldurmuş veya 18 yaşından küçük sanıkların önceden hapis cezalarına mahkumiyetleri olmaması halinde kısa süreli hapis cezalarının TCK 50/3"ncü maddelerindeki koşullar varsa seçenek yaptırımlardan birine çevirme zorunluğu, bu ve benzeri hallerde hükmün olduğu gibi açıklanması hukuka uygun olmayacaktır. Çünkü örneklediğimiz durumlardan biri söz konusu ise hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı CMK 223. maddede sayılan hükümlerden olmadığı için kesin ve dokunulmaz hükümlerden sayılamayacaktır. Bu itibarla hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının kesinleşmesinden sonra, CMK"nın 231. maddesinin 8. fıkrasında öngörülen 5 yıllık süre içerisinde kasıtlı bir suçun işlenmesi halinde, dosyanın yeniden ele alınarak, erteleme ve 65 yaşını doldurmuş ve 18 yaşını doldurmamış olan sanıklara ilişkin TCK"nın 50/3"ncü maddesindeki düzenleme hariç seçenek yaptırımlara çevirme yasağına uyularak (5271 m; 231/7), silahların eşitliği ilkesi de gözetilerek yeniden hüküm kurulması gerekecektir.
O halde; olay günü sanığın, komşusu olan müşteki ... ile halı silkeleme meselesi yüzünden tartışması üzerine, müşteki ..."ın, sanık ile konuşmak için aşağı kata indiği somut olayda, ..."ın aşamalardaki istikrarlı beyanlarında, sanığın elinde bıçakla "seni öldüreceğim" şeklinde sadece kendisine yönelik tehditte bulunduğunu açıklaması, ..."ın soruşturma aşamasındaki ilk ifadesinin de bu doğrultuda olmasına rağmen, daha sonraki ifadelerinde sanığı bıçakla "sizi öldüreceğim" şeklinde tehditte bulunduğunu belirtmesi karşısında, müştekilerin anlatımları arasındaki çelişkinin giderilmeye çalışılması, giderilemediği takdirde yöntemince irdelenip hangi anlatıma hangi nedenle üstünlük tanındığı açıklanıp tartışılarak, sonucuna göre, sanık hakkında müşteki ..."a karşı silahla tehdit eylemini işleyip işlemediğinin belirlenmesi gerektiği, ayrıca mahkemece sanığın tek eylem ile birden fazla kişiye karşı atılı suçu işlediğinin kabul edilmesi nedeniyle sanık hakkında TCK 43/2-1 maddesinin uygulanması şartlarının tartışılması gerektiği gözetilmeden yazılı şekilde hükümler kurulması,
2) Hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair karardan önce kurulup sadece sanık tarafından temyiz edilen bozma öncesi hükümlerde, hapis cezalarının ertelenmesine karar verilmesi karşısında, hükmolunan hapis cezalarının ertelenmesine yer olmadığına karar verilmesi suretiyle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince yürürlükte olan 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesinde düzenlenen aleyhe hüküm kurma yasağına aykırı davranılması,
Kanuna aykırı ve sanık ..."ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 19/02/2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.