Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/821
Karar No: 2015/3279

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/821 Esas 2015/3279 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/821 E.  ,  2015/3279 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan yargılaması sonunda kurulan 11.03.2014 günlü hükmün Yargıtay"ca duruşmalı olarak incelenmesi davalı gerçek kişiler vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 28.04.2015 günü için yapılan tebligat üzerine, temyiz eden davacı ... vekili ... ile davalı gerçek kişiler vekili Av. ... geldi, başka gelen olmadı, açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Daha sonra dosya içindeki tüm belgeler incelenip, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Davacı ... vekili, 16.10.1998 havale tarihli dilekçesiyle; ... Köyü 169 parsel sayılı 78500 m² yüzölçümlü taşınmazın, nitelik yitirdiğinden 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca orman sınırı dışına çıkartıldığı iddiasıyla tapu kaydının iptali ve ... adına tescili istemiyle dava açmıştır.
    Davacı ... vekili, 19.10.1998 havale tarihli dilekçesiyle; ... Köyü 171 parsel sayılı 201900 m² yüzölçümlü taşınmazın, 77010,41 m² bölümünün nitelik yitirdiğinden 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca orman sınırı dışına çıkartıldığı, 3229,16 m² bölümünün ise kesinleşmiş orman sınırı içinde kaldığı, genel olarak sazlık ve bataklık vasfında olup Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğu iddiasıyla tapu kaydının iptali ve ... adına tescili istemiyle dava açmıştır.
    Ayrı ayrı açılan davalar birleştirildikten sonra, Asliye 2. Hukuk Mahkemesi kurulması nedeniyle dava dosyası yeni kurulan mahkemeye aktarılarak, temyize esas dava numarasını almıştır.
    Mahkemece, dava konusu 223 ada 1 (eski 169) parsel sayılı taşınmaz yönünden açılan davada karar verilmesine yer olmadığına, 212 ada 17 (eski 171) parsel yönünden açılan davanın kısmen kabulüne, 04.06.2012 havale tarihli bilirkişi raporu ve ekli krokide (B)=3229,16 m² bölümün tapu kaydının iptali ile orman niteliğinde, (D)=6533,16 m² işaretli bölümü ile (E)=3274,88 m² bölüm ile geriye kalan 194744,83 m² bölümün tapu kaydının iptali ile sazlık niteliğinde ... adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı ... vekili tarafından tescil edilen yüzölçümüne, 212 ada 17 parselin (D) ve (E) bölümleri ile vekalet ücretine, davalılar vekili tarafından ise 212 parselin (B) ve sazlık niteliğiyle tesciline karar verilen 194744,83 m² bölümüne ilişkin temyiz edilmiştir.
    Dava, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Yörede, 1942 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidi ile daha sonra, 6831 sayılı Kanuna göre 1979 yılında yapılıp itirazsız yerlerde 26.08.1980 günü, itirazlı yerlerden ise 06.04.1981 günü ilân edilerek kesinleşen evvelce sınırlaması yapılmış ormanlarda aplikasyon, evvelce sınırlaması yapılmamış ormanlarda orman kadastrosu ile 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde çalışması bulunmaktadır.
    ... (...) Köyünde genel arazi kadastro çalışmaları, 1953 yılında yapılmış ve sonuçları 12.02.1954 ilâ 15.03.1954 tarihleri arasında ilan edilerek kesinleşmiştir. Dava konusu 171 parsel sayılı taşınmaz Mart 1938 tarih ve 16 sıra sayılı tapu kaydı dayanak alınarak sazlık niteliğiyle, 169 parsel sayılı taşınmaz ise Kasım 1950 tarih ve 281 sıra sayılı tapu kaydı dayanak alınarak tarla niteliğiyle tesbit ve tescil edilmiş, 2859 sayılı Kanuna göre yapılan yenileme çalışması sonucunda, 169 parsel 223 ada 1 parsel sayısını, 171 parsel ise 212 ada 17 parsel sayısını almıştır.
    Mahkemece, yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya yeterli ve elverişli değildir. Şöyle ki, davacı ..., dava konusu 171 parsel sayılı taşınmazın, kesinleşmiş orman sınırları içinde kaldığı ve nitelik yitirdiği gerekçesiyle 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca ... adına orman sınırları dışına çıkartıldığı ile sazlık niteliğinde Devletin hüküm ve tasarrufu altında olan yerlerden olduğu iddiasına dayalı olarak dava açtığı halde, mahkemece yörede 3116 ve 1744 sayılı kanunlar uyarınca yapılan orman kadastroları ile kadastro paftası denetime elverişli olarak çakıştırılmadan, kadastro tesbitine dayanak alınan tapu kaydı yeterince uygulanmadan ve kapsamı belirlenmeden, kesinleşmiş orman sınırı içinde kalan ve orman sınırı dışına çıkartılan bölümlerin yüzölçümü tam olarak belirlenmeden ve bu husustaki bilirkişi raporlarındaki yüzölçüme ilişkin çelişki giderilmeden hüküm kurulmuştur. Eksik inceleme ve araştırma ile hüküm kurulamaz.
    Bu nedenle, mahkemece, yörede yapılan orman kadastrosu, aplikasyon ve 2. madde ile 2/B madde uygulamalarına ilişkin harita ve tutanaklar, eski tarihli memleket haritaları, komşu parsellerin tesbit tutanakları ve varsa dayanağı belgeler, davalı taşınmazın kadastro tesbitine dayanak alınan kök tapu kaydı tüm tedavülleri ile birlikte getirtilmeli, kadastro sırasında başka parsel/parsellere uygulanıp uygulanmadığı belirlenmeli, uygulanmış ise tüm pasellerin kadastro tesbit tutanakları ile bir arada gösterir birleşik kadastro paftası getirtilmeli, bundan sonra önceki bilirkişiler dışında, ... Bakanlığı ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir fen elemanı yardımıyla yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle 05.03.2007 tarihinde yürürlüğe giren ... İzahnamesinin 36. maddesinde yazılı “Orman sınır nokta ve hatlarının arza uygulanmasında; tutanaklardan, orman kadastro haritalarından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon ve röper nokta ve krokilerinden yararlanılır…Sınırlama tutanakları, ölçü değerleri ve orman kadastro haritaları ile zemindeki durum arasında çelişki olduğunda, tutanaktaki kararlar ile orman sınır noktası ve hatlarının yazılı tarifleri esas alınmak suretiyle ölçü, harita ve zemin kontrolü yapılarak gerçek duruma uygun olanı uygulanır” hükmü ile 20.11.2012 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan ... Kadastrosu ve 2/B Uygulama Yönetmeliğinin “Teknik İşler” başlıklı Sekizinci Bölümünde yazılı esaslar göz önünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde, yukarıda anılan Yönetmelik ve Teknik İzahnamede yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülmeli, kadastro
    tesbitine dayanak alınan 24.03.1938 tarih ve 16 sıra sayılı tapu kaydı değişebilir sınırları içerdiğinden, yöntemince zemine uygulanıp, 3402 sayılı Kanunun 20/C ve 32/3 maddeleri gereğince yüzölçümüne değer verilerek sabit sınırlardan başlamak suretiyle kapsamı belirlenmeli, yüzölçümü ile kapsamı belirlenen alanın taviz bedeli ödenerek ... tarafından satındığı gözetilerek bu alana ilişkin davanın reddine karar verilmeli, miktar fazlası kısmın sazlık niteliğinde bulunduğundan özel mülkiyete konu olamayacağı gözetilmeli, parselin kesinleşmiş orman kadastro sınırları içinde kalan ve nitelik yitirdiğinden orman sınırı dışında kalan bölümlerinin tapu kapsamında kalan kısımda mı yoksa miktar fazlası olan bölümde mi kaldığı belirlenmeli ve orman sınırı dışına çıkartılan alanlara ilişkin olarak 6292 sayılı Kanun hükümleri gözetilmeli; tüm deliller birlikte değerlendirilip, oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.
    Ayrıca, sazlık olarak tesciline karar verilen bölümün yüzölçümü hükme esas alınan bilirkişi raporlarında 181.854,42 m² olduğu belirtildiği halde, hüküm yerinde hatalı olarak 194.744,83 m² olarak gösterilmesi ile karar başlığında davalı olarak gösterilen kişilerin yargılama sırasında öldüğü ve davaya mirasçılarının devam ettiği gözetilmeden, davanın taraflarının karar başlığında hatalı gösterilmesi de doğru değildir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, ... vekili ve davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz incelemesinin duruşmalı yapılması nedeniyle 1.100.-TL vekâlet ücretinin karşılıklı olarak taraflara verilmesine, taraflarca 6100 sayılı HMK"nn geçici 3. maddesi atfıyla HUMK"nın 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nın 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine, temyiz harcının istek halinde iadesine 28/04/2015 günü oy birliği ile karar verildi.







    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi