Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2020/6075
Karar No: 2021/6675
Karar Tarihi: 16.06.2021

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2020/6075 Esas 2021/6675 Karar Sayılı İlamı

Özet: (Bu özet Yapay Zeka tarafından yazılmıştır. Hukuki olarak geçerliliği yoktur.)


Taraflar arasındaki domates ekimi sözleşmesi nedeniyle açılan alacak davasında, mahkeme önce davanın kısmen kabulüne, daha sonra Yargıtay'ın bozma kararına uyarak davanın reddine karar vermiştir. Ancak Yargıtay'ın bozma kararında belirtildiği gibi, mahkemece yapılan işlemler usulüne uygun olmadığı için davacı şirket defterlerine dayalı karar verilmesi hatalıdır. Mahkemenin bozma kararına uymasıyla davalı lehine usulü kazanılmış hak doğmuştur, ancak son kararda bu hak ihlal edilerek davalı aleyhine karar verilmiştir. Bu nedenle hüküm düzeltilerek, davalıdan 7.227 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte alınarak davacıya verilmesi, alınması gereken harç ve yargılama giderlerinin belirlenmesi ve belirtilen şekilde paylaştırılması gerektiği kararlaştırılmıştır. Kararlar HUMK'nun 438/7 ve 440. maddelerine göre verilmiştir.
3. Hukuk Dairesi         2020/6075 E.  ,  2021/6675 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ


    Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:


    Y A R G I T A Y K A R A R I

    Davacı; davalı ile 2007 yılında domates ekimi sözleşmesi yaptıklarını, bu amaçla davalıya üreteceği dometes fidelerini teslim ettiklerini ancak davalının ürettiği dometesleri teslim etmediğini ileri sürerek, fide bedellerinden davalının 2006 yılından kalan alacağının mahsubu ile bakiye 7.727 TL"nin teslim tarihinden itibaren ticari temerrüt faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
    Davalı; davacı ile sadece 2006 yılı için sözleşme yaptıklarını ancak domates bedelleri ödenmeyince borcuna mahsuben 2007 yılı için fide verdiğini, buna rağmen borcun tasfiye edilmediğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.
    Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 7.227TL"nin avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair verilen hükmün davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesi"nin 16/01/2014 tarih 2013/23159 esas, 2014/806 karar sayılı ilamı ile "... ticari defterlerin sahibi lehine delil olabilmesi için usulüne uygun tutulması, yasada öngörülen açılış ve kapanış tasdiklerinin süresinde yapılmış olması gerekir. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda da açıklandığı üzere davacı defterlerinin yasaya uygun tutulmadığı anlaşılmaktadır. Bu haliyle davacı şirket defterlerindeki ödemeye ilişkin kayıt esas alınarak karar verilmesi doğru değildir. O halde mahkemece tarafların ibraz ettikleri teslim fişleri ve ödeme belgeleri üzerinde ayrıntılı olarak gerekli araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekir. "" gerekçesi ile bozulmuş; bozma sonrası mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 13. Hukuk Dairesi"nin 01/03/2016 tarih 2015/661 esas 2016/6301 karar sayılı ilamı
    ile " Bozma ilamına uyulması halinde, bozma doğrultusunda taraflar lehine usuli kazanılmış hak doğar, bu aşamadan sonra bozmanın gereklerinin yerine getirilmesi zorunludur. Hal böyle olunca bozma ilamına aykırı olarak tarafların ibraz ettikleri teslim fişleri ve ödeme belgeleri üzerinde herhangi bir inceleme ve değerlendirme yapılmaksızın davanın reddine karar verilmesi doğru değildir. " gerekçesi ile hükmün bozulmasına karar verilmiştir.
    Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda mahkemece, davanın kısmen kabulü ile 7.298,40TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir.
    2- Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usulü kazanılmış hak doğabileceği gibi bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usulü kazanılmış hak gerçekleşebilir.
    Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme, kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur.
    04/02/1959 tarih 13/5 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında vurgulandığı üzere bozma kararına mahkemece uyulmuş olması taraflardan biri lehine usuli kazanılmış hak meydana getirir. Bu hakkı ne mahkeme ne de temyiz mahkemesi halele uğratabilir. Çünkü, müktesep hakkın tanınması kamu düzeni düşüncesiyle kabul edilmiştir.
    Bu ilkeler ışığında dosya incelendiğinde; mahkemece 20/03/2013 tarihinde verilen ilk hükümde, davanın kısmen kabulü ile 7.227TL"nin davalıdan tahsiline dair verildiği, hükmün davalı tarafça temyiz edildiği, bozma ilamına mahkemece uyulduktan sonra verilen yeni kararda ise 7.298,40TL"nin davalıdan tahsiline karar verildiği görülmektedir. İlk karar sadece davalı tarafından temyiz edildiği halde, bozma sonrası verilen son kararda ilk hükümden fazlasına dair hüküm kurulması yargılama ve temyizin temel ilkelerinden olan usuli kazanılmış hak kuralının ihlali mahiyetindedir.
    O halde; mahkemece, bozma öncesi hükmedilen ve davacı tarafın temyiz etmemesi nedeniyle kesinleşen miktar yönünden davalı yararına usulü kazanılmış hak oluştuğu dikkate alınarak karar verilmesi gerekirken, usulü kazanılmış hak kuralı ihlal edilerek temyiz eden davalı aleyhine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
    Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması HUMK"nin 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
    SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün (1) , (2), (4) ve (6) nolu bentleri çıkarılarak yerlerine sırasıyla;
    "1-Davanın kısmen kabulü ile 7.227TL"nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
    2-Alınması gereken harç 493.67 TL olup, peşin alınan 114.75 TL harcın mahsubu ile bakiye 378.92TL"nin davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
    4-Davacı tarafından yapılan 1.080TL yargılama giderinin kabul ve ret oranına göre, 1.010,10TL"sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
    5-Davalı kendisini vekille temsil ettirdiğinden AAÜT gereğince reddedilen miktar üzerinden hesaplanan 500.11 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
    6-Davalı tarafından yapılan 121TL yargılama giderinin ret oranına göre 7.83TL"nin davacıdan alınarak davalıya verilmesine," ifadelerinin yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 16/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi