Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/750
Karar No: 2015/3421

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2015/750 Esas 2015/3421 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2015/750 E.  ,  2015/3421 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki 3402 sayılı Kadastro Kanununa 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek 4. madde uyarınca yapılan kullanım kadastro tesbitine itiraz davasından dolayı yerel mahkemece verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 26/11/2014 gün ve 2014/8704 - 2014/9874 sayılı ilâmıyla onanmasına karar verilmiş, süresi içinde davalı ... vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içindeki tüm belgeler incelenip gereği düşünüldü:

    3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek 4. madde uyarınca yapılan kullanım kadastrosu sırasında ... ilçesi, ... köyü, 166 ada 1 ve 168 ada 6 parsel sayılı, sırasıyla 9273,40 m² ve 6913,43 m² yüzölçümündeki taşınmazlar, 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereği orman niteliğini kaybedip, orman kadastro komisyonlarınca orman alanı dışına çıkarılan yerlerden oldukları gerekçesiyle, tutanaklarının beyanlar hanesine 2/B madde şerhi ile birlikte “Taşınmazın tamamı eylemli ormana dönüşmüştür" şeklinde eylemli orman şerhi verilerek, çalılık niteliği ile adına tesbit edilmişlerdir.
    Asıl dosya davacısı ... 26/06/2012 tarihli dilekçesiyle; ... köyü, 168 ada 6 sayılı parselin 2/3 miktarındaki bölümünün, birleştirilen dosya davacısı ... ise, aynı tarihli dilekçesiyle aynı parselin 1/3 miktarındaki bölümünün, kendi kullanımlarında olan fındık tarlası olduğu iddiasıyla belirtikleri oranda taşınmazın beyanlar hanesine lehlerine kullanıcı şerhi verilmesi istemiyle ayrı ayrı dava açmışlardır.
    Mahkemece, fen bilirkişinin davacıların davaya konu yaptığı parselin 166 ada 1 sayılı parsel olduğu yönündeki beyanı üzerine 31/12/2013 tarihli celsede ... köyü, 166 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tutanak aslının davalı şerhiyle dosyaya getirtilmesine karar verilmiştir.
    Bir sonraki celse olan 28/03/2014 tarihli celsede ise; davanın kabulü ile dava konusu taşınmazın fen bilirkişi ..."in 06/05/2013 tarihli raporuna ekli 3 nolu krokide (B) harfi ile belirtilen 2689,66 m² yüzölçümündeki bölümünün bu parselden ayrılarak aynı adada yeni bir parsel numarası ile ve bahçe vasfıyla adına tapuya tesciline, beyanlar hanesine "6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince adına orman sınırları dışına çıkarılmıştır." ve "parsel üzerindeki fındık ağaçları ... oğlu ...’ye ait olup, halen kendisinin kullanımındadır." şerhlerinin yazılmasına, aynı krokide (A) harfi ile belirtilen 6583,74 m² yüzölçümündeki bölümün ise, 166 ada 1 parsel sayısıyla ve bahçe vasfıyla adına tapuya tesciline, beyanlar hanesine "6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince adına orman sınırları dışına çıkarılmıştır." ve "parsel üzerindeki fındık ağaçları ... oğlu ..."ye ait olup, halen kendisinin kullanımındadır." şerhlerinin yazılmasına karar verilmiş, davalı ... Yönetiminin temyizi üzerine Dairece hüküm onanmıştır.
    Davalı ... vekili bu sefer, davacıların 168 ada 6 sayılı parsele dava açtıklarını, bilirkişilerin de 168 ada 6 sayılı parsel hakkında rapor düzenlendiklerini ancak mahkeme kararının 166 ada 1 sayılı parsele ilişkin olduğu ve davaya konu yapılan taşınmazın eylemli orman olduğu iddialarıyla Daire kararının düzeltilmesini istemiştir.
    Dava, 3402 sayılı Kanuna 5831 sayılı Kanunun 8. maddesi ile eklenen Ek 4. maddesine göre yapılan kullanım kadastro tesbitine itiraza ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3302 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanuna göre yapılarak 24.11.1987 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman tahdit ve 2/B uygulama çalışmaları ve
    4999 sayılı Kanuna göre yapılarak 05.04.2005 tarihinde ilân edilen orman kadastro düzeltme çalışmaları bulunmaktadır.
    Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de, karar usûl ve kanuna aykırıdır. Şöyle ki; mahkemece 19/04/2013 tarihinde fen, orman ve ziraatçı bilirkişiler eşliğinde yapılan keşif sırasında tutulan keşif tutanağında dava dilekçesinde parsel sayısı verilen taşınmazla, zeminde gösterilen taşınmazın parsel sayılarının birbirinden farklı olduğunu dair bir belirtme veya tespit bulunmamaktadır. Bu nedenle orman ve ziraatçı bilirkişiler raporlarında, davaya konu taşınmazın parsel sayısı olarak 168 ada 6 parsel sayısını bildirmişler ve beyanlarını bu parsel hakkında vermişlerdir. Ancak, fen bilirkişi 06/05/2013 tarihli raporunda; “…davaya konu olan yerin ... köyü, 168 ada 6 sayılı 2/B parseli içinde kalmadığını, 166 ada 1 nolu 2/B parseli içerisinde kaldığını tespit ettim” yönünde rapor ibraz etmiştir.
    Bunun üzerine fen bilirkişi ... 31/12/2013 tarihli celsede mahkemece dinlenilmiştir. Bilirkişi bu celsedeki beyanında “…bana sormuş olduğunuz birleşen ve bu dosya içerisinde dava konusu yapılan 166 ada 1 parsel sayılı taşınmazla ilgili yapılan keşfi hatırlıyorum. Her iki dosyada ayrı ayrı yapılan keşifte mahalli bilirkişiler ayrı ayrı her iki davacının yerlerini zeminde göstermişlerdi. Buna göre ben ölçümlerimi yapmıştım. Hatta krokimi çizmiştim. Ancak, raporuma eklemeyi unutmuşum. Şu anda yanımda getirdim. İbraz ediyorum…” şeklinde beyanı üzerine mahkemece aynı celsede ... köyü 166 ada 1 parsel sayılı taşınmazın kadastro tutanak aslının dosyaya getirtilmesine karar verildiği ve bir sonraki celse olan 28/03/2014 tarihli celse de ise, yukarıda gösterilen şekilde karar verildiği anlaşılmıştır.
    Buna göre, mahkemenin keşif tutanağı, orman ve ziraatçı bilirkişi ile fen bilirkişi raporu ve mahkemece duruşma sırasında alınan fen bilirkişi beyanı birlikte gözetildiğinde, zeminde keşfi yapılan yerin 168 ada 6 sayılı parsel mi; yoksa 166 ada 1 sayılı parsel mi olduğu yönünde tereddüt oluşmaktadır. Mahkemece, bu tereddüt tüm bilirkişiler dinlenerek veya bu bilirkişilerden ortak rapor alınarak giderilmemiştir.
    O halde, sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için, önceki bilirkişiler dışında bir fen ve bir ziraat mühendisinden oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla yeniden yapılacak keşifte, davacıların zeminde gösterdikleri yerin parsel sayısı kuşkuya yer vermeyecek şekilde belirlenmeli, taşınmaz üzerinde neler bulunduğu (bitki örtüsü, ağaçların cinsi, sayısı, yaşları vb.) keşif tutanağına yazılmalı, kadastro tutanaklarının beyanlar hanesinde yer alan tamamı eylemli ormana dönüşmüştür şeklindeki şerh gibi taşınmazın eylemli orman olup olmadığı belirlenmeli, bu cümleden olarak; ziraat mühendisine inceleme yaptırılıp, taşınmazın toprak yapısı, bitki örtüsü çevre parseller ile karşılaştırmak ve üzerindeki ağaçlar tek tek sayılmak suretiyle taşınmaz üzerinde bulunan ağaçların cinsi, sayısı ve yaşı, ağaçların türlerine göre taşınmazın hangi bölümlerini hangi yoğunlukta kapladıkları ve kapalılık oranı, hakim ağaç türü, varsa aşılı ağaçların kök yaşı ve aşı yaşı detaylı ve teknik ölçülerde saptayacak rapor alınmalı ve oluşacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmelidir.
    Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    Bu itibarla, yukarıda açıklandığı gibi mahkemece verilen karar eksik incelemeye dayalı olup, kararın yukarıda belirtilen nedenler ile bozulması gerekirken, yanılma sonucu hükmün onandığı anlaşıldığından, davalı ... vekilinin karar düzeltme itirazının kabulü ile Dairemizin önceki onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar vermek gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalı ... vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 26/11/2014 gün ve 2014/8704 - 2014/9874 sayılı onama kararı kaldırılarak, 28/03/2014 gün ve 2013/115 - 2014/43 sayılı yerel mahkeme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 04/05/2015 günü oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi