MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi

Taraflar arasındaki asıl ve birleşen davalarda kooperatif üyeliğinin tespiti davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı asıl davanın davalılar kooperatif, ... ve ... yönünden kısmen kabulüne, diğer davaların reddine yönelik olarak verilen hüküm süresi içinde asıl ve birleşen davalarda davacı vekili ve katılma yoluyla asıl davada davalı kooperatif vekilince temyiz edilmiş ise de duruşmalı temyiz talebinde bulunan davacı vekilinin duruşma talebinden vazgeçmesi nedeniyle nedeniyle incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya evrak üzerinde incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.

- K A R A R -

Asıl davada davacı vekili; davalılardan ..."ün kooperatifteki E Blok 12 nolu daire üyeliğini müvekkiline devrettiğini, devir işleminin davalı kooperatifçe de kabul edildiğini ve bu işlemleri davalılar olan ... ve ..."ın gerçekleştirdiğini, müvekkilinin üyelik işlemlerini yerine getirmekle beraber taahhütnamede belirlenen şart gereği bahçe düzenlemesi için kooperatife ödeme yapıldığını ancak müvekkilinin kooperatif kayıtlarında adının geçmediğini ileri sürerek, müvekkilinin davalı kooperatif üyesi olduğunun ve E blok, K:3, 12 no.lu dairenin müvekkiline tahsis edildiğinin tespit ve tesciline, aksi halde rayiç değerden şimdilik 10.000,00 TL"nin 25.08.2002 tarihinden itibaren reeskont faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 26.05.2010 tarihli dilekçesinde dava değerini 160.000 TL olarak ıslah etmiştir.
Asıl davada davalı kooperatif vekili; davacıya mehil verilmesine rağmen gerekli eksiklikleri ve kooperatif üyeliğine ilişkin sorumluluklarını yerine getirmediğinden üyelik kaydının yapılmadığını, genel kurul toplantısında alınan kararla üyelerden bahçe düzenlemesi için 5.600 TL alındığını savunmuş, davalı ... vekili; davacının edimini yerine getirmediğini, üyelik devir işleminin gerçekleşmediğini savunmuş davanın reddini istemişlerdir. Diğer davalılar davaya cevap vermemiştir.
Birleşen 2011/84 Esas sayılı dosyasında davacı vekili; müvekkilinin sahibi olduğu dairenin bir başka kişi adına tescil ettirilmesi sebebiyle aynı konum, kat ve metre kare bakımından muadili olan davalı adına kayıtlı dairelerden birinin müvekkili adına tescili gerektiğini ileri sürerek A blok 3. kat 12 numaralı veya B blok 12 numaralı dairenin davalı adına yapılan yolsuz tescilinin iptaline, bu dairelerden birinin kooperatif üyesi olan müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili 05.05.2014 tarihli ıslah dilekçesinde; E Blokta yer alan 13 veya 16 no.lu daireden birinin davacı adına tescilinin yapılmasına karar verilmesini, aksi halde dairenin değeri olan 180.000 TL"nin ticari faiziyle birlikte davalılardan alınarak davacıya verilmesini talep etmiştir.
Birleşen 2011/820 Esas sayılı dosyasında davacı vekili ... mirasçıları hakkında dava açmış dava dilekçesinde; A Blok, 3.kat, 12 no.lu ve B Blok, 3.kat, 12 nolu dairelerin davalıların murisi adına yapılan yolsuz tescilinin iptali ile bu dairelerden birinin müvekkili adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalılar vekili; davacı tarafın tescilini istediği A Blok ve B Bloğun tamamının sözleşme gereği müvekkillerinin murisine ve dolayısıyla müvekkillerine ait daireler olduğunu savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre; dairenin davacı adına tescil imkanı bulunmadığından inşaat bilirkişisinin dava tarihi itibariyle belirlediği arsa payı dahil alacağı yönünden asıl dosya davalıları kooperatif, ... ve ... hakkındaki davanın kısmen kabulüne, asıl dosyada davalı ..."ün hakkında açılan davanın bu davalının devrettiği daireye ilişkin ortaklık hakkı yönünden ilgili dairenin davacı adına tescilinin yapılamamasında sorumluluğu bulunmadığından reddine, birleşen dosyalarda davalılar hakkında açılan davanın ise davacının birleşen dosyalarda adına tescilini talep ettiği dairelerin bulunduğu A ve B Blokun tamamının arsa maliki olan davalıların murisi ... adına yapıldığından ayrı ayrı husumet yokluğu nedeniyle reddine karar verilmiştir.
Kararı asıl ve birleşen davalarda davacı vekili ve katılma yoluyla asıl davada davalı kooperatif vekili temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre asıl ve birleşen davalarda davacı vekili ve katılma yoluyla asıl davada davalı kooperatif vekilinin temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle asıl ve birleşen davalarda davacı vekili ve katılma yoluyla asıl davada davalı kooperatif vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlerden alınmasına, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 06.07.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.