Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/9222
Karar No: 2015/3472

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/9222 Esas 2015/3472 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/9222 E.  ,  2015/3472 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar ... ve ...vekilleri tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    Kadastro sırasında ... İli, ... İlçesi, ... Köyü 102 ada 1 parsel sayılı taşınmaz, orman niteliğiyle ... adına tesbit ve tescil edilmiştir.
    Davacılar, sahibi oldukları ondört parça taşınmazlarının orman parseli içinde bırakıldığını ileri sürerek, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği iddiasıyla dava açmışlardır.
    Mahkemece, hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine; hüküm Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 31.03.2014 gün ve 2013/4628 E. – 2014/3788 K. sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "Mahkeme kararından sonra ... tarafından 22.05.2013 tarih ve 2012/108 Esas - 2013/64 Karar sayılı ilâm ile 31.08.1956 günlü, 6831 sayılı Orman Kanununun, 05.11.2003 günlü, 4999 sayılı Orman Kanununda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanunun 6. maddesiyle değiştirilen 11. maddesinin birinci fıkrasının “Bu müddet içinde itiraz olmaz ise komisyon kararları kesinleşir. Bu süre hak düşürücü süredir.” biçimindeki üçüncü ve dördüncü cümlelerinin Anayasanın 13, 35 ve 36. maddelerine aykırı görülerek iptallerine karar verilmiştir. Karar 12.07.2013 tarihli Resmî Gazetede yayımlanmış, yayımdan itibaren 6 ay sonra yürürlüğe gireceği düzenlenmiş olup, 13.01.2014 günü itibariyle yürürlüğe girmiştir.
    ...nin iptal kararından sonra 26.02.2014 tarihli ve 6527 sayılı “Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun” 01.03.2014 tarih ve 28928 sayılı Resmî Gazetede yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe girmiş ve 6527 sayılı Kanunla, 31/8/1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 11. maddesinin somut davayı ilgilendiren birinci fıkrası, “... komisyonlarınca alınan kararlara ilişkin düzenlenen tutanak ve haritalar askı suretiyle otuz gün süre ile ilân edilir. Bu ilân ilgililere şahsen yapılan tebliğ hükmündedir. Tutanak ve haritalara karşı itirazı olanlar; askı tarihinden itibaren otuz gün içinde kadastro mahkemelerinde, kadastro mahkemesi olmayan yerlerde kadastro davalarına bakmakla görevli mahkemelerde dava açabilirler. İlân süresi geçtikten sonra, dava açılmayan kararlara ilişkin düzenlenen tutanak ve haritalar kesinleşir. ... komisyonlarınca düzenlenen tutanak ve haritaların kesinleştiği tarihten itibaren on yıl geçtikten sonra, kadastrodan önceki hukukî sebeplere dayanarak ... hariç itiraz olunamaz ve dava açılamaz.” şeklinde değiştirilmiştir.
    Getirilen bu yeni düzenlemeye göre, tutanak ve haritaların kesinleştiği tarihten itibaren on yıllık süre içerisinde tapuya dayalı olsun veya olmasın kadastrodan önceki sebeplere dayalı olarak dava açılabilecektir.
    Eldeki dava 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kadastro Kanununun 4. maddesi uyarınca yapılan kadastro sonucu orman olarak tescil edilen taşınmaza karşı on yıllık süre içerisinde açılmış olup, kanundaki değişikliğin derdest davalarda da uygulanması gerektiğinden tapu kaydı koşulu aranmaksızın işin esasının incelenip sonucuna göre bir karar verilmesi" gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyulduktan sonra; davacının davasının kısmen kabulü ile;
    ... ili, ... ilçesi, ... köyü, ... mevkiinde kain 102 ada 1 parsel sayılı taşınmazın tapu kaydının iptali ile;
    102 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 27/12/2010 tarihli fen bilirkişisi raporunda krokide (A) harfi ile gösterilen (A)=5390,83 m2"lik kısmın, krokide (F) harfi ile gösterilen (F)=2459,00 m2"lik kısımın ve krokide (H) harfi ile gösterilen (H)=1826,00 m2"lik kısmın 102 ada 1 parsel sayılı taşınmazdan ifrazı ile bahçe vasfıyla aynı köyün son ada - parsel numarası verilmek sureti ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline,
    102 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 27/12/2010 tarihli fen bilirkişisi raporunda krokide (B) harfi ile gösterilen (B)=3869,19 m2"lik kısmın, krokide (C) harfi ile gösterilen (C)=304,25 m²"lik kısımın 102 ada 1 parsel sayılı taşınmazdan ifrazı ile bahçe vasfıyla aynı köyün son ada - parsel numarası verilmek sureti ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline,
    102 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 27/12/2010 tarihli fen bilirkişisi raporunda krokide (D) harfi ile gösterilen (D)=2873,24 m2"lik kısmın, krokide (E) harfi ile gösterilen (E)=2143,98 m²"lik kısımın ve krokide (G) harfi ile gösterilen (G)=3089,50 m²"lik kısmın 102 ada 1 parsel sayılı taşınmazdan ifrazı ile bahçe ile vasfı aynı köyün son ada - parsel numarası verilmek sureti ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline,
    Davacılar tarafından ... ili, ... ilçesi, ... köyü, ... mevkiinde kain 102 ada 1 parsel sayılı taşınmazın 27/12/2010 tarihli fen bilirkişisi raporunda krokide (I) harfi ile gösterilen (I)= 3141,53 m²"lik kısmına ilişkin açılan davanın reddine,
    ... ili, ... ilçesi, ... köyü, ... mevkiinde kain 102 ada 1 parsel sayılı taşınmazda yapılan ifrazlardan sonra kalan kısmın orman vasfı ile aynı köyün son ada - parsel numarası verilmek sureti ile ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davalılar ... ve ...vekilleri tarafından (A), (B), (C), (D), (E), (F), (G) ve (H) harfleriyle gösterilen bölümlere yönelik olarak temyiz edilmiştir.
    Dava, zilyetliğe dayalı orman kadastrosuna itiraz, tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 5304 sayılı Kanun ile değişik 3402 sayılı Kanunun 4. maddesi hükmüne göre orman sınırlandırması yapılmış, çekişmeli taşınmazlar orman sınırı içinde bırakılmıştır.
    İncelenen dosya kapsamına göre, 102 ada 1 nolu orman parselinin, temyize konu olan ve davacı kişiler adına tescile karar verilen, (A), (B), (C), (D) ve (E) harfleriyle gösterilen bölümlerinin, toplam yüzölçümleri 14581 m2 olup, paftasına göre dört tarafı 102 ada 1 nolu orman parseli ile çevrili, yine temyize konu (F), (G) ve (H) harfleriyle gösterilen bölümlerin toplam yüzölçümleri 7374,50 m2 olup, paftasına göre dört tarafı 102 ada 1 nolu orman parseli ile çevrili olup, 6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesinde açıklanan orman içi açıklık niteliğindedirler.
    a) 26.5.1958 tarihli Orman Tahdit ve Tescil Talimatnamesinin 26/son maddesinde “Devlet Ormanlarındaki açıklık sahaların Devlet Ormanı olarak tahdit edileceği”
    b) 25.06.1970 günlü Resmî Gazetede yayımlanan Orman Tahdit ve Tescil Yönetmeliğinin 33/A maddesinde “Orman Kanununun 17 nci maddesinde yer alan orman içinde bulunan, tabiaten ağaç veya ağaççık ihtiva etmeyen ve ekseri ahvalde otsu bitki veya sair şüceyrat ihtiva eden açıklıkların, Devlet Ormanı olarak sınırlandırılacağı",
    c) 19.08.1974 günlü Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosu Yönetmeliğinin 40/A maddesinde “orman içindeki kültür arazileri dışında 6831 sayılı Kanununun 17 nci maddesinde yer alan orman içinde bulunan, tabiaten ağaç ve ağaççık ihtiva etmeyen ve ekseri ahvalde otsu bitki veya sair şuceyrat ihtiva eden açıklıkların Devlet Ormanı olarak sınırlandırılacağı”
    d) 20.05.1984 günlü Resmî Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa Göre Yapılacak Orman Kadastrosu ve aynı Kanunun 2/B maddesinin Uygulaması Hakkında Yönetmeliğin 30/1-A maddesinde “orman içindeki kültür arazileri dışında 6831 sayılı Kanunun 17 nci maddesinde yer alan orman içinde bulunan tabiaten ağaç ve ağaçcık ihtiva etmeyen, ekseri ahvalde otsu bitki veya bazı ahvalde yer yer odunsu bitkiler ihtiva eden açıklıkların, Devlet Ormanı olarak sınırlandırılacağı”,
    e) 02.09.1986 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa göre Orman Kadastrosu ve aynı Kanunun 2/B maddesinin Uygulaması Hakkında Yönetmeliğin 23/1-A maddesinde “orman içindeki kültür arazileri dışında 6831 sayılı Kanunun 17. maddesinde yer alan orman içinde bulunan tabiaten ağaç ve ağaççık ihtiva etmeyen ekseri ahvalde otsu bitki veya bazı ahvalde yer yer odunsu bitkiler ihtiva eden açıklıkların, Devlet Ormanı olarak sınırlandırılacağı”,
    f) 15.07.2004 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan 6831 sayılı Orman Kanununa Göre Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin 26/1-a maddesinde “orman içindeki kültür arazileri dışında 6831 sayılı Kanunun 17 nci maddesinde yer alan orman içinde bulunan doğal olarak ağaç ve ağaççık içermeyen, genel olarak otsu bitki veya bazı durumlarda yer yer odunsu bitkiler içeren açıklıkların, Devlet Ormanı olarak sınırlandırılacağı”,
    g) 20.11.2012 tarihli Resmî Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosu ve 2/B Uygulama Yönetmeliğinin 16/1-i maddesinde “Orman içi açıklıkların, Devlet Ormanı olarak sınırlandırılacağı” öngörülmüştür.
    6831 sayılı Kanunun 17/2. maddesi uyarınca, Devlet Ormanlarının açıklıklarından faydalanılarak işgal, açma veya herhangi şekilde olursa olsun kesme, sökme, budama veya boğma yollarıyla elde edilecek yerlerle buralarda yapılacak her türlü yapı ve tesisler, şahıslar adına tapuya tescil olunamaz. Buralara doğrudan doğruya ...nce el konulur.
    Kanun koyucu ayrı bir kavram oluşturmuş ve hangi nedenle olursa olsun orman içi açıklıklarda özel mülke dönüşme yolunu kapamıştır. Bu itibarla, dava konusu taşınmazın memleket haritasında açık alanda gözükmesi bu olguyu değiştirmez. Etrafı ormanla çevrili olan taşınmazlar, özel mülke dönüşüp tarım ve inşaata açıldığında orman bütünlüğünün bozulacağı tartışmasızdır. Dairemizin bu yoldaki kararları Yargıtay Hukuk Genel Kurulunca benimsenmiş ve yerleşik kararlar halini almıştır [YHGK’nın 10.12.1997 gün ve 1997/20-830/1034, 10.12.1997 gün ve 1997/20-808/1039, 08.02.1999 gün ve 1999/7-22-43, 13.10.1999 gün 1999/8-689-822, 03.04.2002 gün ve 2002/8-230-261 ve 22.10.2003 gün ve 2003/20-665/614 sayılı ve yine orman kadastrosunun kesinleştiği tarihten sonra 20 yıldan fazla süre geçse dahi orman içi açıklık konumunda olan taşınmazların zilyedlik yoluyla kazanılamayacağı konusundaki 11.10.2004 gün ve 2004/7-531-582 sayılı kararları].
    Tapu ve zilyetlik yoluyla kişi ve kurumların ormandan toprak kazanmasını sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, ...nin 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 3.3.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesiyle yürürlükten kaldırılmıştır.
    Öte yandan, 6831 sayılı Kanuna 13/2/2011 tarihli ve 6111 sayılı Kanunun 183. maddesiyle eklenen Ek 12. madde hükmü uyarınca da “orman içi boşluk alanlar, bölgede doğal olarak yetişen türlerle ekim, dikim ve aşılama suretiyle imar ve ihya veya rehabilite edilerek doldurulur.”
    Buna göre; orman içi açıklık ve boşluklar ile orman ve toprak muhafaza karakteri taşıyan funda ve makilik alanlar, kanun gereği orman sayıldığı için, zilyetlik yolu ile kazanılamaz ve özel mülk olarak tescil edilemez.
    Mahkemece, değinilen yönler gözetilerek davanın reddine karar verilmesi gerekirken, dava konusu taşınmazların özel mülke dönüşmesini sağlayacak biçimde davanın kabulü yolunda hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davalılar ... ve ...vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 04/05/2015 günü oy çokluğu ile karar verildi.

    K A R Ş I O Y Y A Z I S I

    Temyiz incelemesine konu dava, ... ili, ... ilçesi, ... köyünde, birlikte yapılan orman ve arazi kadastrosu sonucunda, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğiyle malik oldukları yerlerin 102 ada 1 parsel içinde bırakılarak orman olarak tespit edildiğinden belirtilen tarım arazileri ile ilgili tespitin iptali ile sahipleri adına tespit ve tesciline karar verilmesi istemine ilişkin kadastro tespitine itiraz davasıdır.
    Mahkemece, orman niteliğinde olan ve olmayan yerler belirlenerek, davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilmiştir.
    Parsellerin durum ve konumları, yapılan keşif, dinlenen tanık ve mahalli bilirkişi beyanları ve bilirkişi raporları incelenerek teker teker değerlendirildiğinde davanın kabulüne karar verilen taşınmazların benzeri nitelik taşıdıkları, üç kişilik ormancı bilirkişi heyetince verilen raporda 1969 yılına ait hava fotoğraflarında orman olmayan açıklık alanda kaldıkları ve memleket haritalarında meyvelik olduğu için yeşil alanda göründükleri anlaşılmıştır. Davanın kabulüne karar verilen bu parsellerin, orman örtüsü ve orman toprağı olmayıp uzun yıllardır tarım arazisi olarak kullanıldıkları ve 3402 sayılı Kanunun 14. maddesi uyarınca zilyetlikle kazanılabilecek kültür arazisi oldukları, üzerlerinde muhtelif meyve ağaçlarının bulunduğu hâkimin gözlemi, bilirkişilerin raporları ve tüm dosya kapsamından ortaya çıkmaktadır. Orman arazisi içerisinde ancak kültür arazisi olmayan açıklıklar orman içi açıklıktır. 6831 sayılı Orman Kanununun uygulanmasını göstermek amacıyla çıkarılan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin 26. maddesinde Devlet Ormanı olarak sınırlandırılacak yerler belirlenirken (a) bendinde orman içi açıklık tanımlanmıştır. Buna göre, orman içindeki kültür arazileri dışında, 6831 sayılı Kanunun 17"nci maddesinde yer alan orman içinde bulunan doğal olarak ağaç ve ağaççık içermeyen, genel olarak otsu bitki veya bazı durumlarda yer yer odunsu bitkiler içeren açıklıklar, orman içi açıklık olarak nitelenmiş ve bir yerin orman içi açıklık sayılabilmesi için kültür arazisi olmaması ön koşul olarak konulmuştur.
    İncelenen dosya kapsamı, kararın dayandığı gerekçe, yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırma neticesi, dava konusu yerin iklimi, arazi koşulları ve florası dikkate alındığında davanın kabulüne karar verilen yerlerin orman içindeki kültür arazileri niteliğinde olup orman içi açıklık niteliğinde olmadığı ve mahkemece verilen kararın ONANMASI gerektiği kanaatinde olduğumdan, hükmün bozulması şeklindeki sayın çoğunluğun düşüncesine katılmıyorum.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi