22. Hukuk Dairesi 2014/32988 E. , 2016/3782 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
DAVA : Davacı, ulusal bayram ve genel tatil ile fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili; iş sözleşmesinin haksız olarak feshedildiğini beyanla genel tatil ve fazla mesai alacağının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili; iş sözleşmesinin haklı sebeple fesih şartlarının oluştuğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davacının fazla mesai yaptığı ve karşılığında davacıya fazla mesailerin eksik ödendiği, özellikle 01.01.2009-31.12.2012 dönemine ilişkin davacının fazla çalışmalarıyla ücret bordrolarında gösterilen fazla mesai sürelerinin mukayese edilmek suretiyle davacıya eksik ödenen fazla çalışma sürelerinin tespit edilip, fazla çalışma süresi tespit edildikten sonra yapılan fazla çalışmaların ödemesinin mahsup edilmesinin gerekeceği, davacı dosyaya sunulan belgelerde davacı işyeri çalışmalarının bordrolarda gösterilen fazla çalışmalardan fazla olduğu, davacı tarafından düzenlenen fatura bulunmadığından fazla çalışmalarının tespiti yapılırken genel irsaliye ve tanık beyanlarının dikkate alınması ve buna göre ortalama bir hesap yapılması gerektiği kanaatiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar taraflar avukatları tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı işçinin fazla çalışmanın ispatı konusunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmaktadır.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delil niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların, tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille yapılabilir. Bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda, işçinin bordroda belirtilenden daha fazla çalışmayı yazılı belge ile kanıtlaması gerekir.
Bu çalışmaların ispatı konusunda işyeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, işyeri iç yazışmaları, delil niteliğindedir. Ancak, bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları tanık beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada göz önüne alınabilir.
Somut olayda davacının davalı işyerinde 28.08.2007-11.03.2013 tarihleri arasında operatör olarak çalıştığı anlaşılmaktadır. Dosya içerisinde davacının hizmet süresi içerisinde davacı işçi tarafından imzası inkar edilmeyen ve bazı aylarda fazla mesai tahakkuku bulunan bordrolar yer almaktadır. Delil listesinde yer alan irsaliyeli fatura örnekleri ve işyeri kapanış saatlerine esas taşıma irsaliyeleri ile söz konusu bordolar her ne kadar incelemeye alınmış ise de tüm süreç için olmayan bu belgelerin dönemleri ve bordrolar kıyaslanarak açık bir hesaplama yapılmamış, kapanış saatlerinde imzası bulunan personel isimleri belirlenmeden tüm belgeler davacı tarafından düzenlenmiş şekilde belirleme yapılmıştır. Bu noktada dosyanın yeniden bilirkişiye tevzi ile her dönem için ayrıntılı inceleme yapılması gerekmekte olup mahkemece eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebepten BOZULMASINA, tarafların diğer temyiz sebeplerinin söz konusu eksiklik giderildikten sonra değerlendirilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 15.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.