Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2012/928
Karar No: 2012/1563
Karar Tarihi: 07.02.2012

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2012/928 Esas 2012/1563 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2012/928 E.  ,  2012/1563 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 03/01/2011 gününde verilen dilekçe ile manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 25/10/2011 günlü kararın Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Davacı, ... Gazetesinin 13/12/2010 günlü sayısında davalının "Fethi Şimşek görevine devam edemez" başlığı altında yayımlanan köşe yazısının gerçek dışı olduğunu, güncel olmadığını, öz ile biçim arasında dengenin bozulduğunu, suç teşkil eden ve hakaret içeren beyanlar bulunduğunu kişilik haklarına saldırı oluşturduğunu belirterek yazının hukuka aykırılığının tespiti ve davalının manevi tazminat ile sorumlu tutulmasını istemiştir.
    Davalı ise, TİB başkanının seçilmesi ile ilgili yasayı Anayasa Mahkemesi iptal etmesine rağmen ..."in iki yıla yakın bir zamandır görevine devam ettiğini, ... Anayasa Mahkemesine üye seçilirken aynı usulün uygulandığını, bu durumun hukuka yakırı olduğunu belirten görüşünü yazdığını, başkaları tarafından kaleme alınan yazı, bildiri ve raporların kendisini bağlamayacağını ve bunlardan sorumlu tutulamayacağını, yazının kamu yararına olduğunu belirterek istemin reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Yerel mahkemece, davacının bulunduğu makamdan dolayı toplum önünde ve toplumun dikkatini çeken bir kişi olduğu, bu kişilerin geçmiş yaşamları ile ilgili her türlü olayların gündeme getirilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı, davalının kendi kişisel görüşlerini dile getirdiği ve kişilik haklarına saldırı amacı gütmediği gerekçesiyle istem reddedilmiş; karar, davacı tarafından temyiz olunmuştur.
    Basın özgürlüğü, Anayasanın 28. maddesi ile 5187 sayılı Basın Yasasının 1. ve 3. maddelerinde düzenlenmiştir. Bu düzenlemelerde basının özgürce yayın yapmasının güvence altına alındığı görülmektedir. Basına sağlanan güvencenin amacı; toplumun sağlıklı, mutlu ve güvenlik içinde yaşayabilmesini gerçekleştirmektir. Bu durum da halkın dünyada ve özellikle içinde yaşadığı toplumda meydana gelen ve toplumu ilgilendiren konularda bilgi sahibi olması ile olanaklıdır. Basın, olayları izleme, araştırma, değerlendirme, yayma ve böylece kişileri bilgilendirme, öğretme, aydınlatma ve yönlendirmede yetkili ve aynı zamanda sorumludur. Basının bu nedenle ayrı bir konumu bulunmaktadır. Bunun içindir ki, bu tür davaların çözüme kavuşturulmasında ayrı ölçütlerin koşul olarak aranması, genel durumlardaki hukuka aykırılık teşkil eden eylemlerin değerlendirilmesinden farklı bir yöntemin izlenmesi gerekmektedir. Basın dışı bir olaydaki davranış biçiminin hukuka aykırılık oluşturduğunun kabul edildiği durumlarda, basın yoluyla yapılan bir yayındaki olay hukuka aykırılık oluşturmayabilir.
    Ne var ki basın özgürlüğü sınırsız olmayıp, yayınlarında Anayasanın Temel Hak ve Özgürlükler bölümü ile Türk Medeni Kanununun 24 ve 25. maddesinde yer alan ve yine özel yasalarla güvence altına alınmış bulunan kişilik haklarına saldırıda bulunulmaması da yasal ve hukuki bir zorunluluktur.
    Basın özgürlüğü ile kişilik değerlerinin karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin çatışan iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Bu iki değerden birinin diğerine üstün tutulması gerektiği, bunun sonucunda da, daha az üstün olan yararın daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Bunun için temel ölçüt kamu yararıdır. Gerek yazılı ve gerekse görsel basın bu işlevini yerine getirirken, özellikle yayının gerçek olmasını, kamu yararı bulunmasını, toplumsal ilginin varlığını, konunun güncelliğini gözetmeli, haberi verirken özle biçim arasındaki dengeyi de korumalıdır. Yine basın, objektif sınırlar içinde kalmak suretiyle yayın yapmalıdır. O anda ve görünürde var olup da sonradan gerçek olmadığı anlaşılan olayların yayınından da basın sorumlu tutulmamalıdır.
    Davaya konu olayda; ... gazetesinin 13/12/2010 günlü sayısında davalının "Fethi Şimşek görevine devam edemez" başlığı altında yayımlanan köşe yazısının incelendiğinde; gerçekten TİB Başkanı ... ile davacının Anayasa Mahkemesine üye seçilmesi sırasında yaşanan hukuki sorunun dile getirildiği, her iki olay arasında hukuken benzerlik bulunduğu anlaşılmaktadır. Ancak davacının Anayasa Mahkemesine üye seçilmesi sırasında dava dışı kişilere ait "Atatürk düşmanı", "devletin tarif edilen niteliklerini reddeden zihniyette birisinin öyle bir göreve getirilmesi....En basit ifadeyle kediye ciğer teslim etmektir" biçimindeki sözlere yer verildiği anlaşılmaktadır.
    Dava konusu edilen yazıda, davalının bir seçim usulünü eleştirirken dava dışı kişilere ait gerçekliği ispatlanmamış, yazının özü ile uyumlu olmayan, öz ve biçim dengesini bozan ifadelere yer vermesi davacının kişilik haklarına saldırı oluşturur.
    Yerel Mahkemece açıklanan olgular gözetilerek, davacı yararına uygun bir manevi tazminat takdir edilmesi gerekirken, yerinde olmayan yazılı gerekçeyle istemin tümden reddedilmiş olması usul ve yasaya uygun düşmediğinden kararın bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ:Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 07/02/2012 gününde oyçokluğuna karar verildi.
    KARŞI OY YAZISI
    Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün onanması görüşünde olduğumdan sayın çoğunluğun bozma kararına katılmıyorum.07/02/2012



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi