22. Hukuk Dairesi 2014/31711 E. , 2016/3829 K.
"İçtihat Metni"Y A R G I T A Y İ L A M I
MAHKEMESİ : Asliye Hukuk Mahkemesi
DAVA : Davacı, kıdem, ihbar tazminatı, yıllık izin ile fazla mesai ücreti alacaklarının ödetilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı ve ihbar olunan A.. B.. avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, müvekkilinin davalı işveren bünyesinde ...... Adliyesi"nde temizlik işlerinde çalıştırılmak üzere fiilen 16.09.2004 tarihinde işe başladığını, sigorta kaydının 01.01.2006 tarihinde yapıldığını, iş sözleşmesinin işveren tarafından 03.01.2010 tarihinde feshedildiğini, bu fesih kararına karşı açılan davada işe iadesine dair verilen kararın Yargıtay 22. Hukuk Dairesi"nin 2011/4504 esas 2011/7897 karar sayılı kararı ile onandığını, davacının işverene müracaatı üzerine davalı tarafından yapılan işe iade talebinin kabulünün samimi olmadığını, bu nedenle davacının iş sözleşmesinin haksız olarak feshedilmiş sayıldığını belirterek kıdem ve ihbar tazminatları ile davacıya ödenmediğini iddia ettiği bir kısım işçilik alacaklarının davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı ..... A.Ş. vekili, davacının işe iade kararı sonrası müracaatının kabul edilmesinden sonra işe başlamadığını, bu nedenle iş sözleşmesinin işveren tarafından haklı nedenle feshedildiğini, alacak taleplerinin yerinde olmadığını beyanla davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
İhbar Olunan A.. B.. vekili, zamanaşımı def"i ile husumet itirazında bulunmuş, davacının günlük çalışma düzeni ve izinleri ...... A.Ş. tarafından düzenlendiğinden fesih ve işçilik alacaklarına esas hususların A.. B.. tarafından bilinmediğini belirterek davanın reddini savunmştur.
Mahkemece toplanan kanıtlar ve bilirkişi raporuna dayanılarak davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararı davalı ve ihbar olunan vekilleri temyiz etmiştir.
Gerekçe:
1-İhbar olunanın temyizi yönünden;
İhbar olunan hakkında temyize konu kararda bir hüküm kurulmadığı anlaşılmakla, ihbar olunanın kararı temyiz hakkı bulunmadığından, temyiz isteminin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun geçici 3. maddesi uyarınca halen yürürlükte bulunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 427. ve 432. maddeleri uyarınca REDDİNE,
2-Davalının temyizine gelince;
a-) Davacı işçinin fazla çalışma ücretine hak kazanıp kazanmadığı hususu taraflar arasında uyuşmazlık konusudur.
Fazla çalışma yaptığını iddia eden işçi bu iddiasını ispatla yükümlüdür. İşçinin imzasını taşıyan bordro sahteliği ispat edilinceye kadar kesin delli niteliğindedir. Bir başka anlatımla bordronun sahteliği ileri sürülüp ispatlanmadıkça, imzalı bordroda görünen fazla çalışma alacağının ödendiği varsayılır.
Fazla çalışmanın ispatı konusunda iş yeri kayıtları, özellikle işyerine giriş çıkışı gösteren belgeler, iş yeri iç yazışmaları delil niteliğindedir. Ancak, fazla çalışmanın bu tür yazılı belgelerle ispatlanamaması durumunda tarafların dinletmiş oldukları şahit beyanları ile sonuca gidilmesi gerekir. Bunun dışında herkesçe bilinen genel bazı vakıalar da bu noktada gözönüne alınabilir. İşçinin fiilen yaptığı işin niteliği ve yoğunluğuna göre de fazla çalışma olup olmadığı araştırılmalıdır.
İmzalı ücret bordrolarında fazla çalışma ücreti ödendiği anlaşılıyorsa, işçi tarafından gerçekte daha fazla çalışma yaptığının ileri sürülmesi mümkün değildir. Ancak, işçinin fazla çalışma alacağının daha fazla olduğu yönündeki ihtirazi kaydının bulunması halinde, bordroda görünenden daha fazla çalışmanın ispatı her türlü delille söz konusu olabilir. Buna karşın, bordroların imzalı ve ihtirazi kayıtsız olması durumunda dahi, işçinin geçerli bir yazılı belge ile bordroda yazılı olandan daha fazla çalışmayı yazılı delille ispatlaması gerekir.
Somut olayda, yapılan işin niteliği göz önüne alınarak, hafta içi 08.00- 17:00 saatleri arasında çalıştığı ve hafta sonu çalışmalarının arızi olabileceği anlaşılmaktadır. Mahkemece dinlenen tanıkların hafta sonu çalışmalarının ve bu anlamda görgüye dayalı çalışmalarının olup olmadığı konusunda netlik bulunmamaktadır. Öte yandan, otopsi yardımcılığı adliye işi dışında olup bu görevlendirme için ayrıca ücret takdir edildiği hususu da dikkate alındığında, davacının fazla çalışma alacak talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir.
b-)Diğer taraftan; Sosyal Güvenlik Kurumu kayıtlarına göre davacı işçinin 18.01.2006- 31.12.2009 tarihleri arasında davalı şirket çalışanı olduğu anlaşılmakla, sair alacakların bu süre esas alınarak hüküm altına alınması dosya içeriğine uygun düşecektir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebepten dolayıBOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine 15.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.