11. Hukuk Dairesi 2017/3238 E. , 2019/2175 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada Eskişehir Asliye Ticaret Mahkemesince verilen 07/10/2015 gün ve 2014/80 - 2015/572 sayılı kararı onayan Dairenin 02/05/2017 gün ve 2015/15287 - 2017/2553 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkilinin, dava dışı Delta Petrol Ürünleri Oto. Tic. Ltd. Şti.’nin ortağı olduğunu, TTK’nın 548. maddesi uyarınca denetim için görevlendirilen mali müşavir...tarafından hazırlanan raporda, davalının “şirketin faaliyeti ile ilgili olmayan konularda tıbbi malzeme alımı yaptığı, bu malzemelerin bir bölümünün imalatta kullanılmış gibi muhasebeleştirildiği, muhasebe kayıtlarının anlaşılır olmadığı, kasada mevcut olması gereken paranın bulunmadığı, ortaklara ödeme yapılmış gibi gösterilmesine rağmen, gerçekte ödeme yapılmadığının” tespit edildiğini, TTK’nın 320, 334, 336, 339. ve ilgili diğer maddeleri uyarınca davalının sorumlu olduğunu ileri sürerek şimdilik 20.000.- TL’nın davalıdan alınarak TTK’nın 336. maddesi uyarınca müvekkiline verilmesine, davalı tarafından verilen zararın dolaylı zarar olduğunun kabulü halinde ise bu paranın şirkete ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili, 14.11.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile 888.444,79 TL"nin tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, Dairemizin bozma ilamına uyularak, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve dosya kapsamına göre, davanın reddine dair verilen kararın davacı vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır.
Davacı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dava, dava dışı Delta Petrol Ürünleri Oto. Tic. Ltd. Şti."nin müdürü olan davalının sorumluluğuna dayalı tazminat istemine ilişkin olup dava dilekçesinde 20.000.- TL zararın doğrudan zarar olarak kabul edilmesi halinde davacıya, dolaylı zarar olarak kabul edilmesi halinde şirkete verilmesi istenmiş, Dairemizin 01.11.2013 tarihli bozma ilamından sonra verilen 14.11.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile de, doğrudan zarar kapsamında bir zarar isteminin bulunmadığı belirtilerek 888.444,79 TL dolaylı zararın tahsili talep edilmiştir. Mahkemece, tarafların ortağı olduğu şirketin ortaklar cari hesabına giren paraların muhtelif hesaplarla ilişkilendirilmeyen veya gerçek işlemle belgelendirilmeyen ödemelerin, şirket kasasında fiilen ve gerçekte olmayan bir paranın kayıtlarda var gibi görünmesine yani fiktifliğe yol açtığı, şirketin 6111 sayılı Yasa"dan faydalanarak fiktifliği giderdiği, davalının dava dışı şirketi zarara uğrattığının kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de hükme esas alınan bilirkişi raporunun çoğunluk görüşünde genellikle gerçekte yapılandan daha yüksek tutarda yapılan veya hiç belge olmadan yapılan, sonunda da fiktif birikime yol açan bu fazla ödemelerin tevsik edilmesi halinde davalının sorumlu tutulamayacağı ifade edilmiştir. Davalı müdür tarafından da, 6111 sayılı Yasa"dan yararlanmadan önce şirket kasasında görünen bakiyenin fiktif olduğu, bu rakamın harcanmış, belgesi bulunan, ancak vergi mevzuatı nedeniyle muhasebe kayıtlarına yansıtılmayan tutardan ibaret bulunduğu yönünde savunma yapıldığı ve şirket defterleri ile harcama belgeleri sunulduğu halde mahkemece bu belgeler incelenmeden karar verilmiştir. Bu durumda mahkemece, davalı tarafından sunulan belgeler incelenip, Yargıtay İçtihatları Birleştirme Genel Kurulu"nun 06/05/2016 tarih ve 2015/1 E- 2016/1 K. sayılı kararında da açıklandığı üzere, bozmadan sonra ıslah yapılamayacağı da gözetilerek ulaşılacak sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken eksik incelemeye dayalı yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamış, davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 02.05.2017 gün ve 2015/15287 E.-2017/2553 K. sayılı onama kararının kaldırılmasına ve yerel mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 02.05.2017 gün ve 2015/15287 E.-2017/2553 K. sayılı onama ilamının KALDIRILMASINA, yerel mahkeme kararının açıklanan gerekçe ile davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harcının isteği halinde davacıya iadesine, 25/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.