20. Hukuk Dairesi 2015/343 E. , 2015/3650 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Çekişmeli ... köyü 2287 ada 1 parsel sayılı 7953 m² yüzölçümündeki taşınmaz, arsa niteliğinde imar uygulaması, satış ve tahsis nedenleri ile davalılar ... ve arkadaşları adına tapuda kayıtlıdır. Kaydın beyanlar hanesinde "6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereğince orman sınırları dışına çıkartılan sahada kalmaktadır" ve "6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi uyarınca adına orman sınırları dışına çıkarılan sahada kaldığından bu imar uygulamasındaki sorunun plan tadilatı veya imar uygulaması yoluyla ya da hükmen çözümleninceye kadar bu taşınmaza yönelik tedavül talepleri karşılanmayacaktır" şeklinde şerhler bulunmaktadır.
Davacı ..., tapu kaydında bulunan şerhlerin iptali istemiyle dava açmıştır.
Mahkemenin birleştirilen 2009/156 Esas sayılı dosyasında davacı , çekişmeli taşınmazın 2/B niteliğiyle orman sınırları dışına çıkarılan yerlerden olduğunu ileri sürerek tapu kaydının iptalini istemiştir.
Mahkemece çekişmeli taşınmazın kesinleşen 2/B alanında kalmadığı, orman kadastro sınırları dışında kaldığı; kaldı ki, 6292 sayılı Kanunun 7. maddesine göre bu şerhin re"sen terkin edilmesi, ...nin de açtığı davadan vazgeçmesi gerektiği gerekçesiyle davacı ... tarafından açılan davanın kabulüyle ... köyü 2287 ada 1 parselin beyanlar hanesindeki 31/01/2006 tarih ve 1468 yevmiye numaralı "6831 sayılı Kanunun 2/B madde uyarınca adına orman sınırları dışına çıkartılan sahada kalmaktadır" ve " 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uyarınca adına orman sınırları dışına çıkarılan sahada kaldığından bu imar uygulamasındaki sorunun plan tadilatı veya imar uygulaması yoluyla ya da hükmen çözümleninceye kadar bu taşınmaza yönelik tedavül talepleri karşılanmayacaktır" şerhlerinin terkinine, birleştirilen dosyada ...nin açtığı davanın reddine karar verilmiş, hüküm tarafından temyiz edilmiştir.
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, tapu kaydının ve beyanlar hanesindeki şerhin iptali ile tapu iptali ve tescil istemlerine ilişkindir.
Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde, dava tarihinden önce 1946 yılında yapılıp 1947 yılında kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 24.03.1976 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 1744 sayılı Kanun ile değişik 2. madde uygulaması ile 1987 yılında yapılıp, 04.06.1987 tarihinde ilân edilerek dava tarihinden önce kesinleşen aplikasyon ve 3302 sayılı Kanun ile değişik 6831 sayılı Kanunun 2/B madde uygulaması vardır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye göre, davacı – karşı davalının davasının kabulüne karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak, tapulu 2/B alanlarına ilişkin olarak 6292 sayılı Kanunun 7. maddesinin; "İlgililer tarafından idareye başvurulması ve idarece bu başvuru üzerine veya re"sen yapılan inceleme ve araştırma sonucunda doğruluğu tespit edilmesi hâlinde;" şeklinde başlayan birinci fıkrasının (a) bendinde; "Tapu ve kadastro veya imar mevzuatına göre ilgilileri adına oluşturulan ve tapuda halen kişiler adına kayıtlı olan taşınmazlardan adına orman sınırı dışına çıkarıldığı gerekçesiyle tapu kütüklerine 2/A veya 2/B belirtmesi bulunan veya konulan taşınmazların tapu kayıtları bedel alınmaksızın geçerli kabul edilir ve tapu kütüklerindeki 2/A veya 2/B belirtmeleri terkin edilerek tescilleri aynen devam eder, aynı gerekçeyle bu nitelikteki taşınmazlar hakkında dava açılmaz, açılan davalardan vazgeçilir, açılan davalar sonucunda tapularının iptaliyle adına tesciline karar verilen, kesinleşen ve tapuda henüz infaz edilmeyen taşınmazlar hakkında da aynı şekilde işlem yapılır. Ancak, bu kararlardan infaz edilerek tapuda adına tescil edilen taşınmazlar ise, ilgilileri tarafından bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren iki yıl içinde idareye başvurulması hâlinde, bedelsiz olarak önceki kayıt maliklerine veya kanuni mirasçılarına iade edilir." Aynı Kanunun "Davalar" başlıklı 9. maddesinin birinci fıkrasında; "2/A alanları için orman sınırları dışına çıkartma ile orman sınırlandırması ve tespit, tefrik ve tescil işlemlerine karşı yapılan itirazlar ve açılan davalar bu Kanuna göre yapılacak işlemleri durdurmaz. Bu konuyla ilgili davalarda yürütmeyi durdurma ve tedbir kararı verilemez. Bu yerlerde hak iddia edenlerin açtıkları davalar davacılar lehine sonuçlandığında bu taşınmazlar genel hükümlere göre kamulaştırılır. Bu taşınmazlarda hak sahipliği iddiasında bulunanların itirazları ile rayiç bedellere itirazlar yapılan işlemleri durdurmaz, itiraz mahkemeye intikal etmiş ise kesinleşen mahkeme kararına göre işlem yapılır. "Aynı maddenin ikinci fıkrasında; "Bu Kanuna göre yapılacak işlemler sonuçlanıncaya kadar 2/B alanları hakkında tarafından kişiler aleyhine açılması gereken davalar açılmaz, açılmış ve devam eden davalar durdurulur. Durdurulan bu davalara konu taşınmazlar hakkında hak sahipleri veya ilgilileri tarafından bu Kanunda belirtilen süreler içinde gerekli başvuruların yapılmaması veya başvuru yapılmasına rağmen, yükümlülüklerin yerine getirilmemesi hâlinde mahkemelerce bu davalara devam edilerek genel hükümlere göre karar verilir." Aynı maddenin üçüncü fıkrasında; "Bu Kanun hükümlerine göre işlem yapılmak üzere ilgilileri tarafından süresi içerisinde başvuruda bulunulmaması veya başvuruda bulunulmasına rağmen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi sebebiyle hakkında işlem yapılamayan taşınmazlara ilişkin olarak ikinci fıkra uyarınca açılmamış davalar açılır, durdurulan davalara devam edilir ve kesinleşmiş yargı kararları yerine getirilir." hükümlerinin yer aldığı; somut olayda, tapuda gerçek kişi adına kayıtlı olan taşınmazın 2/B madde kapsamında kalması nedeniyle tapu kaydının iptalini istediğine göre 6292 sayılı Kanunun 7/1-a maddesinin uygulanacağı ve buna göre; açılan davadan vazgeçmiş sayılacağının kanunun âmir hükmü gereği olduğu, buradaki vazgeçmenin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 307. maddesi ve devamında düzenlenen teknik anlamda bir "feragat" olmayıp, kanundan kaynaklanan ve davalının rıza ve muvafakatının da aranmadığı, kendine özgü bir vazgeçme olduğu, bu nedenle mahkemece, davacının davadan vazgeçmiş sayılmasına karar verilmesi gerekirken davasını reddine karar verilmiş olması doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hükmün 2 numaralı bendi hükümden tamamen kaldırılarak bunun yerine “2- Birleştirilen dosyada, ...nin açtığı davadan 6292 sayılı Kanun gereğince vazgeçmiş sayılmasına,” cümlesinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK’nın 438/7. maddesine göre bu düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA 06/05/2015 günü oy birliğiyle karar verildi.