11. Hukuk Dairesi 2017/3249 E. , 2019/2176 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen 11/09/2015 gün ve 2013/407 - 2015/1019 sayılı kararı onayan Dairenin 08/05/2017 gün ve 2015/15480 - 2017/2671 sayılı kararı aleyhinde taraf vekilleri tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, müvekkili banka ile davalı arasında 15.08.2004-15.08.2009 tarihlerini kapsayan 5 yıl süreli maaş ödeme protokolü imzalandığını, söz konusu protokol ile davalı kurumun personelinin maaş, ikramiye gibi her türlü alacaklarının müvekkili banka aracılığı ile ödenmesinin öngörüldüğünü, ancak 2008 Mayıs ayı itibariyle maaş ödemelerinin müvekkili banka kanalı ile yapılmaması üzerine 04.06.2008 tarihinde noter aracılığı ile protokolün hükümlerine aykırı olan bu durumun düzeltilmemesi halinde protokolün 20. maddesine istinaden bir önceki ayın aylık toplam maaş ödemesi olan 39.627,00 TL üzerinden hesaplanan %20 cezai şart olarak 7.925,00 TL ve protokolün feshinden dolayı 16 aylık gelir kaybı olarak hesaplanan 40.802,60 TL olmak üzere toplam 48.728,01 TL"nin davalı kurumdan talep edileceğinin ihtar edildiğini, söz konusu ihtarnameye rağmen hesapların müvekkili bankaya aktarılmadığını, alacağın da ödenmediğini ileri sürerek fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 48.728,01 TL alacağın 04.06.2008"den itibaren işleyecek reeskont faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılamaya göre, davanın kısmen kabulü ile 7.925 TL cezai şart alacağının 04.06.2008 tarihinden itibaren, 3.405,81 TL kâr kaybı alacağının ise dava tarihinden işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsiline dair verilen kararın taraf vekillerince temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır.
Taraf vekilleri bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
1-Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun 5219 sayılı Kanun ile değişik 440/III-1 nci maddesi uyarınca 01/01/2017 tarihinden itibaren karar düzeltme sınırı 13.900,00 TL’ye yükseltilmiştir.
Davacı vekili, dava dilekçesinde toplam 48.728.01 TL"nin tahsilini istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulü ile 7.925 TL cezai şart, 3.405,81 TL kâr kaybı olmak üzere toplam 11.330,81 TL"nin davalıdan tahsiline dair verilen kararın taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine karar, Dairemizin 08.05.2017 tarih ve 2015/15480 E.- 2017/2671 K. sayılı ilamı ile onanmıştır. Davalı vekili tarafından karar düzeltme isteminde bulunulmuş ise de, mahkemece hükmedilen miktar yukarıda anılan Kanun hükmü uyarınca karar düzeltme sınırının altında kaldığından davalı vekilinin karar düzeltme dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin karar düzeltme itirazlarının incelenmesine gelince; davacı tarafından sunulan cetvelde, sözleşmenin tek taraflı feshi sebebiyle aylık 2.513,25 TL gelir kaybının oluştuğu ileri sürülerek 16 aylık süre için 40.212 TL gelir kaybı talep edilmiştir. Mahkemece, bozma ilamına uyulmasından sonra alınan ilk bilirkişi raporunda, davacının gelir kaybına uğradığı, ancak miktarının davacı tarafından hesaplanan tutarda olamayacağı yönünde görüş bildirilmiş, hükme esas alınan bilirkişi raporunda da davacının aylık 2.513,25 TL gelirden mahrum kaldığı belirtildiği halde raporun sonuç kısmında sadece bu tutar davacı zararı olarak alınmıştır. Ancak, yukarıda da açıklandığı üzere davacı tarafından, bu tutarın aylık gelir kaybı olduğu, oysa sözleşmenin süresinin bitiminden 16 ay önce feshedildiği için personele kullandırılan ürünler sebebiyle aylık gelir kaybının 16 ile çarpılarak bulunması gerektiği ileri sürüldüğü halde mahkemece davacının bu iddiası hususunda olumlu ya da olumsuz bir değerlendirme yapılmaksızın bilirkişi tarafından bulunan aylık gelir kaybının davacının tüm zararı olarak kabulü yerinde görülmemiş, davacının bu yöne ilişkin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 08.05.2017 tarih ve 2015/15480 Esas, 2017/2671 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak kararın davacı yararına bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme dilekçesinin REDDİNE, (2) no"lu bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin karar düzeltme itirazlarının kabulü ile Dairemizin 08.05.2017 tarih ve 2015/15480 Esas, 2017/2671 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği temyiz peşin, temyiz ilam ve karar düzeltme harcının, karar düzeltme isteyen davacıya iadesine, ödediği karar düzeltme harcının isteği halinde karar düzeltme isteyen davalıya iadesine, 25/03/2019 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.