23. Hukuk Dairesi 2011/1011 E. , 2011/768 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki kooperatif üyeliğinden ihraç kararının iptali davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkilinin ortağı olduğu kooperatife karşı parasal yükümlülüklerini yerine getirdiğini, hakkında verilen önceki çıkarma kararının iptali için açtığı davanın sonuçlanması beklenmeden ikinci bir ihraç kararı alındığını ileri sürerek, ihraç kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davacı hakkındaki çıkarma kararının iptali davası devam ederken kooperatifin yeniden ve farklı borç miktarı çıkararak daha önce dava konusu edilen miktarıda borca ekleyerek işleyen çıkarma süreciyle çıkarma kararı verildiği, verilmiş bir çıkarma kararı varken ve kesinleşmeden yeni çıkarma kararları verilemeyeceği gerekçeleriyle davanın kabulüyle çıkarma kararının iptaline karar verilmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi"nin 01.11.2004 tarih ve 2004/1422 esas 2004/10577 karar sayılı bozma ilamı ile, "1163 sayılı Kooperatifler Kanunu"nun 16/son maddesine uyarınca hakkında ihraç kararı verilen ortakların hak ve yükümlülükleri, çıkarma kararının kesinleşmesine kadar devam edeceğinden, ortağın, kooperatif ortaklığından kaynaklanan tüm edimlerini yerine getimesi gerektiği, ancak birinci ihraç kararına ilişkin dava devam ederken ikinci ihraç kararına ilişkin davanın dinlenemeyeceği, birinci davanın, ikinci davada bekletici mesele yapılması gerektiği, zira ilk ihraç kararının iptaline ilişkin davanın reddine karar verilip kesinleşmesi halinde, ihraç kararı verildiği günden itibaren hüküm ifade edeceğinden ikinci ihraç kararı anında ortaklık olamayacağı ve davanın husumet yönünden reddi gerekeceği, aksi (ilk ihraç kararının iptaline ilişkin davanın kabulüne karar verilip kesinleşmesi) halde yargılamaya devam edilerek ikinci ihraç kararının yasaya uygun olup olmadığı incenerek sonucuna göre karar verilmesi gerektiğine karar vermiştir.
Bozmaya uyan mahkemece, kooperatifin ihtarnamelerde esas aldığı borç miktarlarının önceki ihtarnamelerde tespit edilen ve bildirilen borç miktarları ile çeliştiği, kooperatifin daha önce belirlediği borç miktarlarında davacının ödemeleri olmasına rağmen bu dava için ihraca esas ihtarnamelerde belirlediği borç miktarlarının çeliştiği gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Yargıtay 11. Hukuk Dairesi"nin 03.12.2007 tarih ve 2006/12721 esas 2007/15183 karar sayılı bozma ilamıyla, "Davacının daha önceki ihracına dayanak ihtarnamelerde ödenmesi istenilen borçlarının dönemleri ile bu davaya dayanak ihtarnamelerde ödenmesi istenen borç döneminin farklı olduğu, ihtarnamelerin gerçek borcu yansıtıp yansıtmadığı noktasında hükme esas alınan bilirkişi raporunun yeterli olmadığı, ilk ihraç kararına ilişkin davanın ihtarnamede gösterilen borç miktarından değil iki ihtarname arasında fark oluşturulması ve 1 ay yerine 30 gün verilmesinden kaynaklanması sebebiyle borç miktarlarının kesinleştiğinin ve bu davadaki borç miktarlarıyla çeliştiği sonucuna varılmasının kooperatifler hukukunun esaslarına uymadığı" gerekçesiyle, verilen hüküm bozulmuştur.
İkinci bozmaya uyan mahkemece, bilirkişi raporu benimsenerek, davacının 3.465,00 TL borcu olduğu, çıkarma sürecinde davacıya gönderilen ihtarlarda bu miktarlardan fazla ödemede bulunulmasının istendiği, fazla borç çıkarılarak davacıya gönderilen ihtarların çıkarma kararına dayanak olamayacağı gerekçesiyle, davanın kabulüne, çıkarma kararının iptaline karar verilmiştir.
Kararı, davalı vekilleri temyiz etmiştir.
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre, davalı vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde değildir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenden alınmasına, 03.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.