MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali, mala zarar verme
HÜKÜM : Mahkumiyet

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, cezaların türleri, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
1-Sanığın atılı suçları inkar etmesi, tanık ..."ın beyanında, sanığın motosikletle gelerek mağdurun oturduğu apartmanına girdiğini ve 10-15 dakika sonra elinde siyah poşetle çıktığını, sanığın apartmanda oturmaması ve yabancı olması nedeniyle motosikletin plakasını ve sanığın eşgal bilgilerini aldığını, yaklaşık yarım saat sonra mağdurun kendisinin yanına gelerek evinde hırsızlık olduğunu belirtmesi ve cezaevinden alınan fotoğraflara göre sanığı kesin teşhis ettiğinin anlaşılması, ancak tanığın teşhisinin suç saatlerinde apartmana giren ve elinde poşetle çıkan kişi olmasına dayanması ve sanığın atılı suçları işlediğine dair bizzat bilgi ve görgüsünün olmaması karşısında, öncelikle suça konu cep telefonunun imei numarasının tesbit edilmesi ve telefonun suç tarihinden sonra hangi telefon hat veya hatlarıyla kullanıldığı belirlenip, telefonu kullanan bu kişilerin tanık olarak dinlenmesinden sonra sonucuna göre hukuki durumun belirlenmesi gerektiği gözetilmeden, sanığın atılı suçları işlediğini gösteren her türlü kuşkudan uzak, somut kesin ve inandırıcı delillerin nelerden ibaret olduğu karar yerinde de açıklanıp gösterilmeden, eksik inceleme ve yetersiz gerekçeyle yazılı biçimde hükümler kurulması,
2-Kabule göre ise,
a-Sanığın tekerrüre esas alınan ilamında yaralama ve izinsiz silah taşıma suçları kapsamında birden fazla mahkumiyet hükmü bulunduğundan, 5275 sayılı Kanun"un 108/2. maddesi uyarınca daha ağır cezayı içeren yaralama suçundan verilen mahkumiyet hükmünden dolayı sanık hakkında tekerrür hükümlerinin uygulanması gerektiğinin gözetilmemesi,
b-Anayasa Mahkemesi"nin karar tarihinden sonra 24.11.2015 günü, Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı TCK"nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin kararının yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."nun temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 05.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.