Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/8416
Karar No: 2015/3784
Karar Tarihi: 07.05.2015

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/8416 Esas 2015/3784 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/8416 E.  ,  2015/3784 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    1979 yılında yapılan kadastro sırasında ... köyü 4040 m2 yüzölçümlü 676 parsel sayılı taşınmaz narenciye bahçesi vasfı ile ... adına, 14040 m2 yüzölçümlü 677 sayılı parsel narenciye bahçesi vasfı ile ... adına, 2340 m2 yüzölçümlü 678 parsel sayılı taşınmaz narenciye ve zeytin bahçesi vasfı ile ... adına tespit edilmiş, komisyona yapılan itirazlar nedeni ile kadastro tutanakları kadastro mahkemesine devredilmiştir.
    ... köyünde bulunan 679 parsel sayılı taşınmaz ise; tarla vasfı ile tespit edilmiş ancak miktarı ve malik hanesi, taşınmazın Asliye hukuk mahkemesinde davalı olduğu belirtilerek boş bırakılmış ve kadastro mahkemesine devredilmiştir.
    676 ve 678 sayılı parsellerle ilgili asliye hukuk mahkemesinin 1979/200 Esas sayılı dava dosyasında davacılar ... ve ... tarafından tapu kaydına istinaden .... ve ... aleyhine men"i müdahale davası açmışlar, yargılama sırasında kadastro çalışmaları yapıldığı ve dava konusu taşınmazlar için kadastro tutanağı düzenlendiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş ve dosya kadastro mahkemesine gönderilmiştir.
    679 sayılı parselle ilgili asliye hukuk mahkemesinin 1979/199 Esas sayılı dava dosyasında davacı ... tarafından davalı ... aleyhine açılmış olan muarazanın ve müdahalenin men"i davasında da, dava konusu taşınmaz için kadastro tutanağı düzenlendiği gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiş ve dosya Tapulama Mahkemesinin 1979/18-1982/20 karar sayılı dosyasında yapılan yargılama sonucu, taşınmazın tespit harici bırakılmasına dair verilen karar Yargıtay denetiminden geçerek kesinleşmiştir.
    Kadastro sırasında ... Köyü 677 sayılı parsel davalı ... adına tespit edilmiş, ... ile ... ve ... ve arkadaşlarının itirazı üzerine tapulama komisyonunca 766 sayılı Kanunun 29. maddesine göre, yetkisizlik kararı verilerek dosya kadastro mahkemesine gönderilmiş, 1980/59 Esas sayılı sıraya kaydedilen dosyanın 1980/26 Esas (temyize konu davanın bozma ilâmı öncesine ait esas numarası) sayılı dosya ile birleştirilmesine karar verilmiştir.
    Davacılar ... ve arkadaşları 676 ilâ 679 sayılı parsellerle ilgili olarak; davacı ..., 678 ve 679 sayılı parsellerle ilgili olarak tapu kaydı ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine istinaden taşınmazların kadastro tespitinin iptali ile adlarına tescili istemiyle dava açmışlardır. ... de bu davalardan ayrı olarak ... ve ...ni hasım göstererek yörede 1988 yılında ... nolu ...nca yapılan orman kadastrosunun iptali ile 679 sayılı parselin mera olarak tescili istemiyle dava açmıştır.
    Mahkemece, 679 sayılı parselle ilgili asliye hukuk mahkemesinin 1979/199 Esas sayılı görevsizlik kararı ile kadastro mahkemesine devredilen dosya haricindeki tüm davalar birleştirildikten sonra yargılama sırasında müdahil ... 677 sayılı parselin 2 dönümünü tespitten sonra ..."ten satın alarak zilyetliğini devraldığını belirterek bu kısmın adına tescilini istemiştir.
    Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; davacılar ... ile ..."ün davasının kısmen kabulüne, diğer davacıların davasının reddine, 679 sayılı parselin çay yatağı, taşlık ve çalılık olarak tespit dışı bırakılmasına, 677 sayılı parselin 03/01/1983 tarihli krokideki (A) harfi ile gösterilen 7080 m2"lik kısmının orman vasfıyla adına, (B) harfi ile gösterilen 6960 m2"lik kısmının ... adına, 678 parselin ... adına, 676 parselin 13/03/1998 tarihli krokideki (A) harfi ile gösterilen 1796 m2"lik kısmının ... adına, (B) harfi ile gösterilen 2290,35 m2"lik kısmının ... mirasçıları adına tesciline, müdahil ..."un talebi tespitten sonraki satışa dayandığından müdahilliğinin reddi ile genel mahkemelerde dava açmakta muhtariyetine karar verilmiş, kararın ..., , ... ile ... ve arkadaşları temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin, 29/04/2002 gün ve 2002/1637 - 3885 sayılı kararı ile bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle; "1) ve ...nin temyiz itirazları bakımından;
    676, 678 ve 679 sayılı parsellerin kadastro tespiti sırasında genel mahkemelerde dava konusu olmaları nedeni ile, malik haneleri açık olarak tespit edildiği ve genel mahkemelerdeki bu parsellere ilişkin dava dosyaları da görevsizlik kararıyla kadastro mahkemesine gönderildiğine göre tespit tutanaklarında malik isimlerinin belirlenmiş olmasının ya da yanlışlıkla tutanaklarının kesinleştirilmiş olmasının hukuken değer taşımayacağı gözönünde bulundurularak mahkemece res"en lüzum görülen diğer deliller de toplanarak taşınmazların gerçek hak sahipleri adına tescili gerektiği, 679 sayılı parselle ilgili olarak orman tahdidine itiraz davasının dahi açıldığı gözetilerek ve hudutlarında orman bulunması hasebiyle 676, 678 ve 679 sayılı parsellerin orman olup olmadığının araştırılması gerektiği, 677 sayılı parselle ilgili yapılan orman araştırmasının yeterli olmadığı, bu sebeple; 676, 677, 678 ve 679 sayılı parsellerin tamamı için; eski tarihli memleket haritası, hava fotoğrafları, amenajman planının ilgili yerlerden getirtilip önceki bilirkişiler dışında refakate alınacak üç veya bir orman mühendisi ve fen elemanı aracılığıyla yeniden keşif yapılarak belgelerin çekişmeli taşınmazlar ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle taşınmazın öncesinin bu belgelerde ne şekilde nitelendirildiğinin belirlenmesi, 6831 sayılı Kanunun 17. maddesi uyarınca taşınmazların orman içi açıklık niteliğinde olup olmadığının tespit edilmesi, yapılan bu araştırma sonucu 679 sayılı parselin orman sayılan yerlerden olmadığının saptanması durumunda 10/10/1987 tarihinde yürürlüğe giren 3402 sayılı Kanunun geçici 4. maddesi gözetilerek parselin 3402 sayılı Kanunun 18/1. maddesi gereğince adına tescilinini gerektiren tarım alanına dönüştürülmesi mümkün olan ya da ekonomik yarar sağlanabilecek türdeki taşınmazlardan olup olmadığının tartışılması gerektiği
    2) Davacılar... ve arkadaşlarının temyiz itirazları bakımından;
    Davacıların dayanağı olan ve uygulanmayan Mart 1330 tarih 29 nolu tapu kaydının taşınmazlar başında yapılacak keşifte yöreyi iyi bilen yerel bilirkişi ve fen elemanı aracılığıyla 3402 sayılı Kanunun 20/C, 21, 32/3. maddeleri uyarınca zemine uygulanması,
    3) Davalı ... vekilinin yönelik itirazları bakımından;
    676 sayılı parselin (A) harfi ile gösterilen kısmı ve 678 sayılı parselle ilgili temyiz itirazlarının reddine
    677 sayılı parselle ilgili olarak, taşınmazın evveliyatında müşterek muris ..."e ait olduğu ve mirasının da taksim edilmediği yerel bilirkişilerce ifade edildiği, mahkemece 677 sayılı parselin (B) harfi ile gösterilen kesimi ... tarafından sağlığında ..."e hibe edildiği gerekçesiyle ... adına tesciline karar verilmişse de, diğer mirasçıları hibeyi kabul etmedikleri gibi hibeyi kanıtlamaya yeterli bir delilin dosyada olmadığı, bu durumda ..."ın mirasının taksim edilmemiş olduğu da gözetilerek kök muris ... adına anılan taşınmazla ilgili olarak kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile edinme koşullarının gerçekleştiğinin saptanması halinde tüm mirasçıları adına tesciline karar verilmesi” gereğine değinilmiştir.
    Mahkemece bozma kararına uyularak yapılan yargılama sonucu;
    Davacılar... ve arkadaşları ile davacı ... İdaresinin davasının reddine, davacılar ..., ..., ... ve ... haklarında verilen mahkemenin 25/06/1999 gün ve 1982/26 E. - 1999/103 K. sayılı dosyası temyiz edilmeksizin kesinleştiğinden bu davacılar hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
    Davacı ..."ün davasının kısmen kabulüne,
    679 parsel sayılı 11260 m2 yüzölçümündeki taşınmazın aktif dere yatağı niteliğiyle tespit harici bırakılmasına, 678 parsel sayılı 2340 m2 yüzölçümündeki taşınmazın tarla vasfıyla Mustafa oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline, 676 parsel sayılı 4040 m2 yüzölçümlü taşınmazda; fen bilirkişi ... "in krokili raporunda; (A) harfi ile gösterilen 1796 m2"lik bölümünün ... oğlu ... adına, (B) harfiyle gösterilen 2290,35 m2 bölümünün ise tamamı 4 pay kabul edilerek; 1"er paylarla ..., ..., ... ve ... adlarına tapuya kayıt ve tesciline, 677 parsel sayılı 14040 m2 yüzölçümündeki taşınmazın ... oğlu ... adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm taraflardan yalnızca davacı ... tarafından 677 sayılı parsele yönelik olarak temyiz edilmiştir.
    Dava, arazi kadastrosuna itiraz davası iken, yargılama sırasında orman kadastrosunun geçmesi ve ayrıca orman kadastrosuna da itiraz edilmesi nedeni ile orman kadastrosuna itiraz davası niteliğini de kazanmıştır.
    Mahkemece temyize konu 677 parsel sayılı taşınmazın her ne kadar en eski tarihli memleket haritasında yeşil alanda kalmakta ise de; bunun memleket haritasının boyamasında yapılan hatadan kaynaklandığı, zira memleket haritasının yapımına esas hava fotoğrafında taşınmazın açık alanda kaldığı, dolayısı ile taşınmazın evveliyatı itibari ile orman sayılmayan yerlerden olduğu kabul edilerek ...nin davasının reddine ve 677 parsel sayılı taşınmazın ... adına tesciline karar verilmişse de; hükme dayanak alınan orman bilirkişi raporunda memleket haritasının yapımına esas hava fotoğrafı üzerinde taşınmazın konumu gösterilmediğinden, rapor içeriği denetlenmemiş, memleket haritasının boyamasında hata yapılıp yapılmadığı anlaşılamamıştır.
    Yargılamanın devamı sırasında taşınmazların bulunduğu yerden orman kadastrosu geçtiğinden, mahkeme gerekçesinde de; orman kadastrosu sırasında 677 parsel sayılı taşınmazın bir kısmının orman içinde bırakıldığından bahsedildiğine göre; dava konusu taşınmaz yönünden orman kadastrosu kesinleşmemiş olup bu sebeple; taşınmazın niteliğinin şüpheye yer bırakmayacak şekilde net olarak belirlenmesi gerekecektir.
    Yargıtay bozma kararı öncesinde hükme esas alınan 14.12.1982 tarihli M. Şefik Tekin tarafından düzenlenen orman bilirkişi raporunda; 677 parsel sayılı taşınmazın fen bilirkişi tarafından düzenlenen raporda (A) harfi ile gösterilen kısmın %40 eğimli olup, üzerinde 60-70 yaşlarında kızılçam ağaçları ve maki florası bulunduğu, toprakta orman ağaç ve ağaçcıklarına ait kök, dal ve parçalara rastlandığı, çevresindeki ormanla arasında ayırıcı unsur bulunmadığı ve orman sayılan yerlerden olduğu bildirilmiş olup, temyize konu hüküm kurulurken; 16.05.2014 tarihli .... tarafından düzenlenen rapora göre, bozma ilâmından önceki hükme esas raporda (A) harfi ile gösterilen ve orman vasfı ile tesciline karar verilen kısmın, 677 sayılı parselin çapı dışında kaldığı ve bu kısmın ek raporda (C) harfi ile gösterildiği, 677 sayılı parselin ise; (A) ve (B) harfleri ile gösterildiği belirtilmiş ancak bu bölümlerin miktarları belirtilmediğinden (C) harfi ile gösterilen kısmının 677 sayılı parselin çapı dışında kalıp kalmadığı ve bozma kararı öncesi orman vasfı ile tesciline karar verilen (A) harfli kısma isabet edip etmediği de anlaşılamamıştır. Kesinleşmemiş orman tahdit haritası incelendiğinde ise, 677 sayılı parselle bütünlük içinde olan ancak bilirkişiler tarafından 677 sayılı parselin çapı dışında kaldığı belirtilen kısmın orman kadastrosu sırasında 6831 sayılı Kanunun 2/B maddesi gereği orman sınırı dışına çıkarılan alanda bırakıldığı görülmüştür. Eğer 14.12.1982 tarihli ... tarafından düzenlenen orman bilirkişi raporunda; (A) harfi ile gösterilen ve eylemli olarak orman olan (A) harfi ile gösterilen kısmı 677 sayılı parselin çapı dışında kalsa dahi raporun düzenlendiği tarihte eylemli orman olarak anlatıldığından bu kısmın 2/B alanı olarak belirlenmesi olanağı da yoktur. Dosya içeriğinde mevcut hükme esas alınan orman ve ziraat bilirkişi raporlarında, 677 sayılı parselin tamamı bütün olarak değerlendirlmiş ve orman ağacı olmayan tarım alanı olarak tanımlanmıştır. Her iki rapor arasındaki çelişki de giderilmemiştir. Çelişkili ve denetleme olanağı bulunmayan raporlara dayanarak hüküm kurulmaz.
    O halde mahkemece; 1963 tarihli memleket haritasının yapımına esas hava fotoğrafı da bulunduğu yerden getirtilip, önceki bilirkişiler dışında halen ... ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek üç orman mühendisi ve bir fen elemanı marifetiyle yeniden yapılacak inceleme ve keşifte, çekişmeli taşınmaz ile birlikte çevre araziye de uygulanmak suretiyle temyize konu 677 parsel sayılı taşınmazın öncesinin bu belgelerde (memleket haritası ve hava fotoğrafında ayrı ayrı değerlendirme yapmak ve rapor ekinde; hem memleket haritasında hem de hava fotoğrafında taşınmazın konumunu göstermek sureti ile) ne şekilde nitelendirildiği belirlenmeli; 3116, 4785 ve 5658 sayılı kanunlar karşısındaki durumu saptanmalı; tapu ve zilyedlikle ormandan toprak kazanma olanağı sağlayan 3402 sayılı Kanunun 45. maddesinin ilgili fıkraları, ... 01.06.1988 gün ve 31/13 E.K.; 14.03.1989 gün ve 35/13 E.K. ve 13.06.1989 gün ve 7/25 E.K. sayılı kararları ile iptal edilmiş ve kalan fıkraları da 03.03.2005 gününde yürürlüğe giren 5304 sayılı Kanunun 14. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış olduğundan, bu yollarla ormandan yer kazanılamayacağı, öncesi orman olan bir yerin üzerindeki orman bitki örtüsü yok edilmiş olsa dahi, salt orman toprağının orman sayılan yer olduğu düşünülmeli; toprak yapısı, bitki örtüsü ve çevresi incelenmeli; keşifte, hâkim gözetiminde, taşınmazın dört yönden renkli fotoğrafları çektirilip, onaylanarak dosyaya eklenmeli, orman kadastrosu kesinleşmediğine göre, fen ve uzman orman bilirkişiler eliyle yerine uygulanacak kesinleşmemiş tahdit haritası ile irtibatlı, taşınmazın konumunu gösteren orijinal-renkli (renkli fotokopi) memleket haritasının ölçeği kadastro paftası ölçeğine, yine kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde birbiri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunu çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri ayrı renklerle işaretli ve bilirkişilerin onayını taşıyan, duraksamaya yer vermeyecek nitelikte yalnız büro incelemesine değil, uygulamaya ve araştırmaya dayalı, bilirkişilerin onayını taşıyan, krokili, bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalıdır
    Ayrıca bozma kararı öncesi eylemli orman olduğu gerekçesi ile orman vasfı ile tesciline karar verilen (A) harfi ile gösterilen kısmının 677 parsel çapı içinde kalıp kalmadığı husunda fen bilirkişiden koordinatlı ve ölçekli kroki alınmalı, orman vasfı ile tesciline karar verilen kısmın 677 parsel çapı dışında kaldığı belirlendiği takdir de; bu kısım kesinleşmemiş orman tahdit haritasında 2/B alanı olarak gösterildiğinden ve dava sırasında yapılan orman kadastrosu ve 2/B uygulaması kesinleşmemiş olduğundan, ayrıca taşınmazın 2/B niteliği kazanıp kazanmadığı da araştırılmalıdır. O halde; uzman orman bilirkişisinin, 6831 sayılı Kanunun 2/4. maddesinde sayılan yerlerde 2/B madde uygulamasının yapılamayacağını gözönünde bulundurarak, ormanların yok edilmesinin ve baştan beri 6831 sayılı Kanunun 17. maddesinde anılan orman içi açıklık niteliğinde olan veya sonradan bu hale gelen yerlerin bilim ve fen bakımından orman niteliğini kaybetme olarak kabul edilemeyeceğini gözardı etmeden, dava konusu taşınmazın orman bütünlüğünü bozmama, su ve toprak rejimine ve çevresindeki ekosistemlerinin tüm öğeleriyle kendisini yenileyebilme gücüne zarar vermeme, ormancılık çalışmalarının etkenlik, verimlilik ve karlılık düzeylerini düşürmeme, taşınmaz üzerinde insan elinin çekilmesi ve olduğu gibi bırakılması halinde yeniden orman haline dönüşüp dönüşemeyeceği gibi koşulları birlikte değerlendirip, dava konusu taşınmazın hangi doğal olaylar ve eylemler sonucu bilim ve fen bakımından orman niteliğini tam olarak kaybettiğini ya da etmediğini inceleyerek bu olguları tartışması ve taşınmazın hangi maddi ve bilimsel olgular sonucu nitelik kaybettiği sonucuna ulaştığını raporunda açıklaması ve taşınmazın 31.12.1981 tarihinden evvel orman niteliğini kaybedip kaymediğini belirlemek için; bu tarihe en yakın memleket haritası ve hava fotoğrafında taşınmazın niteliği ve konumu belirlenmeli ve oluşacak sonuca göre hüküm kurulmalıdır. Açıklanan hususlar gözetilmeksizin, yazılı biçimde hüküm kurulması usûl ve kanuna aykırıdır.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; davacı ... temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün temyize konu 677 parsel sayılı taşınmaz açısından BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 07/05/2015 tarihinde oy birliği ile karar verildi.









    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi