8. Hukuk Dairesi 2012/8098 E. , 2013/1038 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
... ile Hazine ve... Köyü Tüzel Kişiliği aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair... Asliye Hukuk Mahkemesi"nden verilen 25.04.2012 gün ve 113/80 sayılı hükmün Yargıtay"ca incelenmesi davalı Hazine temsilcisi tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR
Davacı, mevkii ve sınırları dava dilekçesinde yazılı tahmini 15 dönüm miktarlı taşınmazın babasından intikal ettiğini rızayi taksim sonucunda kendisine özgülendiğini, tarım arazisi niteliğinde olan bu yerin 108 ada 128 parsel olarak mer"a niteliğiyle sınırlandırılan tespitinin iptali ile adına tesciline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. 13.10.2010 havale tarihli ıslah dilekçesiyle; dava konusu yerin miras bırakanından kalması nedeniyle dosyada mevcut veraset belgesindeki payları oranında muris . ... mirasçıları adına veraset belgesindeki payları oranında tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Hazine, davanın reddini savunmuştur.
Davalı Köy Tüzel Kişiliği"ne dava dilekçesi yöntemine uygun biçimde tebliğ edilmiştir. Davaya bir diyeceğinin olmadığını açıklamıştır.
Mahkemece, davacının davasının kabulüne, 108 ada 128 nolu parselin tapu kaydının iptali ile ekli krokide B harfiyle gösterilen 12.624,28 m2"lik kısmın ifrazı ile takip eden ada ve parsel numarası adı altında dosyada bulunan veraset ilamına göre.... mirasçıları adına payları oranında kayıt ve tesciline, kalan kısmın 108 ada 128 parsel olarak mer"a niteliğiyle tapuya kayıt ve tesciline, Fen Bilirkiş.... tarafından hazırlanan krokinin karara eklenmesine karar verilmiştir.
Karar, süresi içerisinde Mal Müdürü tarafından dilekçesinde yazılı gerekçelerle temyiz edilmiştir.
Toplanan deliller, tüm dosya kapsamından; 108 ada 128 nolu parsele ilişkin kadastro tutanağı getirilmiştir.... niteliğiyle, 260.092,61 m2 olarak belgesizden, 09.08.2008 tarihinde, orta malı niteliğiyle tespit görmüş ve itirazsız olarak 24.03.2009 tarihinde kesinleşmiştir.... sicil kaydı ve davacının murisine ait veraset belgesi dosyadadır. Davacının 01.07.1901 doğumlu miras bırakanı ...."in 04.03.1991 tarihinde ölümü ile
mirasçıları olarak ... ve altı arkadaşının kaldığı görülmüştür. Keşif yapılmıştır. Mahkeme gözlemine göre, dava konusu yerin tarla niteliğinde olduğu belirlenmiştir. Tutanak bilirkişileri dinlenmiştir. Dava konusu yerin davacının murisinin zilyetliğinde olduğu, bu kişinin 20 yıl kadar önce öldüğü, terekesinin taksim edilip edilmediğini bilmediklerini, taşınmazın mer"a niteliğinde olmadığını, çevrede mer"a arazisinin bulunmadığını açıklamışlardır. 1969 doğumlu ve 1930 doğumlu mahalli bilirkişiler ayrı ayrı beyanlarında; sınırlarını göstererek tarif ettiği taşınmazın davacının babasına ait iken ölümü ile davacı ve kardeşlerine kaldığını murisin mirasçıları İstanbul"da olduğu için burayı davacıya icar ödeyerek ekip sürdüğünü, bu taşınmazın etrafının da tarla olduğunu, mer"a niteliğini hiç görmediklerini söylemişlerdir. Açıklanan olgular tarafların ve Mahkemenin bilgisi dahilindedir. Uyuşmazlık, kadastro çalışmalarında mer"a niteliğiyle orta malı olarak tespit edilen 108 ada 128 parsel sayılı taşınmaz içerisinde sınırlarını belirttiği tahmini 15 dönümlük kısmın zilyetlik ve imar – ihya yoluyla kazanılıp kazanılamayacağı, Mahkemece yapılan araştırmanın yeterli olup olmadığında toplanmaktadır.
108 ada 128 parsel belgesizden mer"a olarak sınırlandırılmıştır. Taşınmazın kadastrodan önce kadim mer"a niteliğinde olup olmadığı yöntemine uygun olarak araştırılmamıştır.
Hal böyle olunca; öncelikle davaya konu edilen yerin bulunduğu köyün dışında komşu köylerden seçilecek yaşlı ve tarafsız mahalli bilirkişilerin varsa taraf tanıklarının keşif mahallinde hazır edilerek öncelikle dava konusu yerin ve çevresinin ayrıca, 108 ada 128 parselin tamamının kadimden beri mer"a niteliğinde olup olmadığının araştırılması zorunludur. Taşınmazın öncesinin mer"a olduğu belirlendiği taktirde böyle bir yerin vasfı yetkili kuruluşlarca değiştirilmediği sürece zilyetlikle imar – ihya yoluyla kazanılmasının mümkün olmadığı için davanın reddedilmesi gerekir. Nizalı taşınmazın kadim mer"a olmadığı anlaşıldığı taktirde; Böyle bir yerin emek ve masraf sarfı suretiyle imar-ihya işlemlerinin tamamlanarak tarıma elverişli hale getirilmesine müteakip, kazanmayı sağlayacak zilyetlik süresinin geçmesi suretiyle 3402 sayılı Kadastro Kanunu"nun 14 ve 17. maddeleri hükümlerine göre kazanılması mümkündür.
Bir arazinin kullanım süresi ve niteliği ile üzerinde imar, ihya işlemlerinin tamamlandığı tarihi en iyi belirleme yöntemi hava fotoğraflarıdır. Bu hava fotoğraflarının kadastrodan sonraki geçmiş yıllara ait en az iki ayrı zamana ilişkin olması gerekir. Bu konuda sağlıklı bir yargıya ulaşmak için kadastro tespitinin yapıldığı 19.12.2008 tarihinden önce 20 – 30 yıl öncesine ait (1978 – 1988 yılları arası) 1/20000 veya 1/25000 ölçekli stereoskopik hava fotoğraflarının dosyada yer almış olması ve bu fotoğrafların stereoskopla incelenmesi gerektiği uzman öğretim üyelerinin yayınlarındaki görüşleridir. Ayrıca, stereoskopik çift hava fotoğrafı, bir stereoskop altında incelenirse arazinin üç boyutlu görüleceği, taşınmazın sınırlarının belirlenebileceği ve bu amaçla ekilemeyen bakir alanların net bir biçimde tespitinin yapılabileceği bilinmelidir. (Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi"nin yayınlarından, Doç. Dr. Mahmut Yüksel’in, Toprak Etüd ve Haritalama kitabının 1995 yılı baskısı sh. 53.) Mahkemece, uyuşmazlığın net bir biçimde çözüme kavuşturulabilmesi için gerekli bulunan hava fotoğraflarından yararlanılmamıştır.
Hal böyle olunca Mahkemece yapılacak iş; öncelikle kadim mera araştırması yapılması, mera olmadığının belirlenmesi halinde Öğretim Üyesi seviyesinde Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü"nden bir ziraat mühendisi, bir harita veya kadastro mühendisi ile bir jeolog’dan oluşacak üç kişilik uzman bilirkişi kurulu marifetiyle dava tarihine göre 20 – 30 yıl öncesine ait ve iki ayrı tarihte çekilmiş stereoskopik çift hava fotoğraflarının getirtilip
stereoskop aletiyle yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda inceleme yaptırılarak taşınmazın niteliğinin ve kullanım süresinin ne zaman başladığının belirlenmesine çalışılması gerekir. Şahit ve bilirkişi sözleri ilmi esaslara göre hazırlanan bilirkişi raporlarıyla denetlenmeli, taşınmaz üzerinde imar - ihya işlemlerinin başlandığı ve tamamlandığı tarih ile tarımsal amaçlı zilyetlik başlangıç tarihi ayrı ayrı belirlendikten sonra iddia ve savunma çerçevesinde değerlendirilme yapılarak karar verilmelidir.
Davalı Hazine temsilcisinin temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerindedir. Kabulü ile hükmün 6100 sayılı Yasa"nın Geçici 3. maddesi yollamasıyla 1086 sayılı HUMK"nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA taraflarca HUMK"nun 388/4. (HMK m.297/ç) ve HUMK"nun 440/I maddeleri gereğince Yargıtay Daire ilamının tebliğinden itibaren ilama karşı 15 gün içinde karar düzeltme isteğinde bulunulabileceğine 31.01.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.