Abaküs Yazılım
14. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/17065
Karar No: 2015/5259
Karar Tarihi: 11.05.2015

Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/17065 Esas 2015/5259 Karar Sayılı İlamı

14. Hukuk Dairesi         2014/17065 E.  ,  2015/5259 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20.08.2008 gününde verilen dilekçe ile su yoluna elatmanın önlenmesi ve tazminat istenmesi üzerine bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın esastan reddine dair verilen 09.07.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
    _ K A R A R _
    Dava, davacının kullanımına bırakılan su isale hattına izni dışında davalı tarafından bağlantı yapılarak su kullanılması nedeniyle elatmasının önlenmesine ve davalının bu eylemi nedeniyle oluşan zararın tazminine ilişkindir.
    Davalı, dava konusu sudan yararlanma hakkı olduğunu, ayrıca tazminat yönünden Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/173 Esas sayılı dosyasında davanın derdest olduğunu, birleştirilmesi gerektiğini, davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece 24.07.2001 tarihli sözleşme ile ... tarafından davalı belediyeye su kullanım hakkı bırakıldığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir.
    Davacı vekilinin temyizi üzerine karar Dairemizce "Mahkemenin de kabulünde olduğu üzere davalı belediyenin su kullanma hakkının temelini 24.7.2001 tarihli sözleşme oluşturmaktadır. Bahsi geçen kararın altıncı paragrafında "... ile yapılan görüşmede suyun yeni yapılacak tevzi deposuna pompalanması için gerekli trafo pompa isale hattı ve diğer tüm donanımların belediye imkanları ile yapılacağı" belirtilmiştir. Bu düzenleme, sözleşmenin tümü ile birlikte yorumlandığında davalı belediyeye, ... "e özgülenen suyun bir kısmının kullanım hakkının bırakıldığı fakat bu hakkın davalının isale hattı yapması şartına bağlandığı anlaşılmaktadır. Diğer bir deyişle davacının kullanımına bırakılan su isale hattından davalıya yararlanma hakkı tanınmamıştır.
    Mahkemece kararın bu hükmü gözetilmeden davalının su isale hattından da yararlanma hakkı varmış gibi kabulü ile davanın reddine karar verilmesi doğru olmamıştır.
    Tüm bu açıklamalardan sonra mahkemece yapılması gereken iş; davacının kendisine ait isale hattına bağlantı yaparak su kullanıldığı iddiasını ispat için imkan tanımak üzere keşif yapmak, davalının sözleşmeye aykırı bir kullanımı tespit edildiği takdirde elatmanın önlenmesine karar vermek, aksi halde davanın reddine karar vermek olmalıdır. Davacının ikinci kademedeki tazminat istemi ise belirtilen bu inceleme sonucuna göre değerlendirilerek hükme bağlanmalıdır" gerekçesiyle bozulmuştur.
    Mahkemece bozma ilamına uyularak 30.10.2012 tarihinde yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda davalı belediyece haricen saplama şeklinde bağlantı yaparak O 400"lük çelik boru ile su alınıp 175 metre ileride davalıya ait 200 tonluk su deposuna aktarıldığı tespit edilmiştir. 28.12.2012 tarihinde yapılan keşif sonucu düzenlenen 18.01.2013 tarihli bilirkişi raporunda ise davacıya ait fabrikalara su getiren isale boru hattında 20.08.2008 tarihinde gelen su basıncının tamamen düştüğü, bunun davalı belediyenin isale hattına giriş yapması, su kaçağı ve göllenmeden kaynaklandığı ve fabrikaların 8 saat süreyle üretim dışı kalması nedeniyle toplam 224.029,00 TL zararın oluştuğu belirtilmiştir. 17.07.2013 tarihli ek raporda ise 20.08.2008 tarihinde meydana gelen zararın davacıya ait şirketin ticari defterlerinin incelenmesi sonucu tespit edildiği belirtilmiştir.
    Dosya üzerinden tanzim edilen 16.06.2014 tarihli bilirkişi raporunda ise davalı belediyenin Gemlik Asliye Hukuk Mahkemesinin 2006/135 D.İş tespit dosyasında verilen 18.09.2006 tarihli rapora göre davacı şirkete tahsis edilen yıllık 10 hm3 ile kıyaslandığında davalı belediyenin kendisine tahsis edilen suyun sadece % 1,75"ini kullandığı ayrıca 24.07.2001 tarihli sözleşmenin altıncı paragrafında yer alan 900 m"lik tali isale hattı inşaatının davalı belediye tarafından gerçekleştirildiği, davalının sözleşmeye aykırı davranışının bulunmadığı belirtilmiştir.
    Mahkemece, daha önce 1968 yılında yapılan sözleşmeye göre kurulan İznik gölünden gelen mevcut su isale hattından saplama yoluyla depoya kadar yeni su isale hattı kurularak 24.07.2001 tarihli sözleşmeye göre sudan yararlandığı davalının sadece ana giderlere katılma yükümlülüğünün olduğu dikkate alındığında davacının suyu kullanım şekli ve miktarı yönünden 16.06.2014 tarihli bilirkişi raporunda da bahsedildiği üzere sözleşmeye aykırı davranışı bulunmadığından davacının tazminat talebi ile birlikte yerinde görülmeyen davasının reddine karar verilmiştir.
    Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.
    Dava, su isale hattına ve suya elatmanın önlenmesi isteğine ilişkindir.
    Davalı belediyenin su kullanma hakkının temelini 24.07.2001 tarihli yönetim kurulu kararı oluşturmaktadır. Davalıya su verilmesi konulu kararın yedinci paragrafında "Ayrıca; Anılan su hattından ilgili belediyenin idaremize herhangi bir hukuki ve mali sorumluluk getirmemesi, ana hat giderlerimize katılınması ve Tesisin yeniden tam kapasitede çalıştırılması halinde kendi ihtiyacımıza öncelik verilmesi kaydıyla su verilmesi, Yönetim Komitesinin 23.07.2001 gün ve 219 sayılı kararı ile kabul edilmiştir" şeklinde davalıya su verilmesi ana hat giderlerine katılma ve tesisin yeniden tam kapasitede çalıştırılması halinde davacının kendi ihtiyacına öncelik verilmesi şartlarına bağlandığı görülmektedir.
    Bu durumda mahkemece uzman bilirkişilerden oluşacak bilirkişi kurulu aracılığı ile keşif yapılmalı, davacıya ait tesisin tam kapasite ile çalıştırılması halinde davacının su ihtiyacı karşılandıktan sonra artan su varsa davalı belediyenin ana hat giderlerine katıldığının saptanması halinde davanın reddi, aksi halde tazminat istemi değerlendirilerek bir karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 11.05.2015 tarihinde oybirliği ile karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi