Esas No: 2022/4081
Karar No: 2022/4476
Karar Tarihi: 06.06.2022
Yargıtay 1. Ceza Dairesi 2022/4081 Esas 2022/4476 Karar Sayılı İlamı
1. Ceza Dairesi 2022/4081 E. , 2022/4476 K."İçtihat Metni"
B O Z M A Ü Z E R İ N E
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
... 3. Asliye Ceza Mahkemesinin, 22.01.2021 tarihli ve 2020/368 Esas, 2021/76 Karar sayılı bozma üzerine verilen kararının, sanık tarafından temyizi üzerine yapılan ön inceleme neticesinde gereği düşünüldü:
1. Sanık hakkında Mahkemece, 14.04.2015 tarihli ve 2015/37 Esas, 2015/209 Karar sayılı ilâmı ile kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun (5237 sayılı Kanun) 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası ve 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 2 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir. Söz konusu hüküm, Yargıtay (birleşen) 13. Ceza Dairesinin, 25.06.2020 tarihli ve 2020/3087 Esas, 2020/6338 Karar sayılı ilâmı ile özetle, sanığın yargılama konusu eylemi yönünden 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun (5271 sayılı Kanun) 251 inci maddesinde yer alan basit yargılama usûlünün uygulanabilir hâle geldiğinden bahisle bozulmasına karar verildiği belirlenmiştir. Bozma ilâmına uyan Mahkemece, 22.01.2021 tarihli ve 2020/368 Esas, 2021/76 Karar sayılı ilâmı ile sanık hakkında, kasten yaralama suçundan, 5237 sayılı Kanun’un 86 ncı maddesinin ikinci fıkrası, 29 uncu maddesinin birinci fıkrası, 62 nci maddesinin birinci fıkrası, 5271 sayılı Kanun'un 251 inci maddesinin üçüncü fıkrasının son cümlesi ve 5237 sayılı Kanun'un 53 üncü maddesinin birinci fıkrası uyarınca 1 ay 26 gün hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hak yoksunluklarına karar verilmiştir. Bahse konu kararın temyizi üzerine dava dosyası, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığınca tanzim olunan, iade görüşlü Tebliğname ile Daireye tevdi edilmiştir.
2. 5271 sayılı Kanun’un, 17.10.2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanun’un 24 üncü maddesiyle yeniden düzenlenen “Basit yargılama usulü” başlıklı 251 inci maddesi ve bu maddeye ilişkin Anayasa Mahkemesinin, 19.08.2020 tarihli ve 31218 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan, 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas, 2020/33 Karar sayılı iptal kararı neticesinde oluşan durum birlikte değerlendirilmiştir.
3. Buna göre; asliye ceza mahkemesince, iddianamenin kabulünden sonra kovuşturma yapılması izne ya da talebe bağlı olanlar dışında adlî para cezasını ve/veya üst sınırı iki yıl veya daha az süreli hapis cezasını gerektiren suçlarda, yaş küçüklüğü, akıl hastalığı, sağır ve dilsizlik hâlleri gibi sanığın kusur yeteneğini etkileyen durumlardan biri veya birkaçı bulunmayan hâllerde basit yargılama usûlünün uygulanabileceği, suçun basit yargılama usûlü kapsamına girmeyen başka bir suçla birlikte işlenmiş olması durumunda ise bu usûlün uygulanamayacağı anlaşılmıştır.
4. Aynı düzenlemeye göre; mahkemece basit yargılama usûlünün uygulanmasına karar verilmesi hâlinde iddianamenin, sanık, varsa mağdur ve şikâyetçiye tebliğ edilerek beyan ve savunmalarını on beş gün içinde yazılı olarak bildirmelerinin isteneceği, tebligatta duruşma yapılmaksızın hüküm verilebileceği hususunun da belirtilmesinden sonra gerekirse toplanması gereken belgeler, ilgili kurum ve kuruluşlardan talep edildikten sonra duruşma yapılmaksızın 5271 sayılı Kanun’un 223 üncü maddesinde belirtilen kararlardan birine hükmedilebileceği anlaşılmıştır.
5. Mahkeme tarafından mahkûmiyet kararının verildiği hâllerde, belirlenecek sonuç ceza miktarı üzerinden 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin üçüncü fıkrasının son cümlesine göre dörtte bir (¼) oranında indirim uygulanacağı, koşulların bulunması hâlinde de kısa süreli hapis cezası belirlenmiş ise seçenek yaptırımlara çevrilebileceği veya hapis cezasının ertelenebileceği ya da uygulanmasına sanık tarafından yazılı olarak karşı çıkılmaması kaydıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği belirlenmiştir.
6. İlgili hükme göre; mahkemece kurulan hükümde, itiraz usûlü ile itirazın sonuçlarının belirtileceği, 5271 sayılı Kanun’un 252 nci maddesine göre, bu şekilde verilen kararların itiraz yoluna tabi olduğu, itiraz üzerine ise mahkemece duruşma açılarak genel hükümlere göre yargılamaya devam olunacağı, bu aşamadan sonra ise mahkemenin, 5271 sayılı Kanun’un 252 nci maddesinin ikinci fıkrası uyarınca hüküm verirken, sanığın itirazı hâlinde daha önce 251 inci madde kapsamında basit yargılama usûlüne göre verdiği hükümle bağlı olmadığı, ancak itirazın sanık dışındaki kişiler tarafından yapıldığı hâllerde 251 inci maddenin üçüncü fıkrası uyarınca yapılan indirimin korunacağı, bu şekilde kurulan hükümlere karşı genel hükümlere göre kanun yoluna başvurulabileceği anlaşılmıştır.
7. Yukarıda (1) numaralı paragrafta bilgilerine yer verilen Yargıtay bozma ilâmı üzerine yeniden yapılan yargılamada bozma ilâmına uyulmasına karar veren Mahkemenin, soruşturma aşamasında toplanmış delillerle, ilgili kurum ve kuruluşlardan re’sen toplanması gereken belgeleri dikkate alarak davada basit yargılama usûlünün uygulanıp uygulanmayacağı hususunda bir karar vermesi gerekmektedir.
8. Basit yargılama usûlünün uygulanmasına karar verildiği takdirde mahkemece, iddianame ve Yargıtay bozma ilâmı sanığa tebliğ edilerek, tebligatta “duruşma yapılmaksızın hüküm verilebileceği, hakkında mahkûmiyet hükmü kurulması durumunda cezasının dörtte bir oranında indirileceği, koşulları bulunması hâlinde kısa süreli hapis cezasının seçenek yaptırımlara çevrilebileceği veya hapis cezasının ertelenebileceği ya da uygulanmasına yazılı olarak karşı çıkmaması kaydıyla hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebileceği” belirtilerek beyan ve savunmalarını on beş gün içinde yazılı olarak bildirebileceği ihtar edildikten sonra 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin üçüncü ve dördürcü fıkralarına göre bir hüküm kurulacaktır.
9. İnceleme konusu dava dosyasında Mahkemece, sanığa bahse konu ihtarı içeren açıklamalı tebligat gönderilmeden ve duruşma açılmak suretiyle hüküm kurulduğu, hükümde Anayasa Mahkemesinin, 25.06.2020 tarihli ve 2020/16 Esas, 2020/33 Karar sayılı iptal kararı gözetilerek 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin üçüncü fıkrasının son cümlesi uyarınca sanığa verilen sonuç cezadan dörtte bir (1/4) oranında indirim yapıldığı, sanığın bu hükmü temyiz ettiği anlaşılmıştır.
10. 5271 sayılı Kanun’un 264 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer verilen; “Kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunun veya merciin belirlenmesinde yanılma, başvuranın haklarını ortadan kaldırmaz.” şeklindeki düzenleme nedeniyle kanun yolunda hatanın re’sen dikkate alınacağı anlaşılmakla, sanığın temyiz dilekçesinin karara itiraz mahiyetinde olduğu sonucuna varılmıştır.
11. Sanığın bu itirazı nedeniyle artık basit yargılama usulü uygulanamayacağından, Mahkemece duruşma açılarak genel hükümlere göre bir karar verilmesi gerekmektedir. Bu durumda Mahkeme, daha önce 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesi kapsamında basit yargılama usûlüne göre verdiği hükümle bağlı olmadığından, genel hükümlere göre hüküm kurulacak yeni hükümde, dörtte bir (1/4) oranındaki indirim uygulanmayacaktır. Bu hükme karşı da genel hükümlere göre kanun yoluna gidilebilecektir.
12.Temyiz incelemesine konu hüküm yönünden sanığın, 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin üçüncü fıkrasının son cümlesinin tatbiki ile dörtte bir (1/4) oranında ceza indirimi uygulanmak suretiyle kurulan hükme itiraz ettiği, Mahkemece aynı Kanun’un 252 nci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca yeni bir hüküm kurulmaksızın dava dosyasının Yargıtaya gönderildiği belirlenmiştir.
Mahkemece, basit yargılama usûlü ile ilgili usûlî işlemler yerine getirilmemiş olsa da sanık hakkında belirlenen sonuç cezadan 5271 sayılı Kanun’un 251 inci maddesinin üçüncü fıkrasının son cümlesi uyarınca dörtte bir (1/4) oranında ceza indirimi uygulanması nedeniyle basit yargılama usûlünün uygulandığı görülmekle, bu kapsamda verilen kararın 5271 sayılı Kanun’un 252 nci birinci fıkrasına göre itiraza tabi olması nedeniyle, vaki itiraz hakkında, aynı Kanun’un 252 nci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkraları uyarınca hükmü veren Mahkemece karar verilmesi gerektiğinden, dava dosyasının, Tebliğname’ye uygun olarak, oy birliğiyle İNCELENMEKSİZİN İADESİNE,
Dava dosyasının, Mahkemesine gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE,
06.06.2022 tarihinde karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.