22. Ceza Dairesi 2015/5477 E. , 2016/5289 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, suç eşyasının satın alınması veya kabul edilmesi
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, kararların nitelik, cezaların türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
A-Sanık ... hakkında kurulan hükmün incelenmesinde;
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
5237 sayılı TCK"nun 61. maddesi uyarınca hakim somut olayda; suçun işleniş biçimini, suçun işlenmesinde kullanılan araçları, suçun işlendiği zaman ve yeri, suç konusunun önem ve değerini, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını, failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını ve failin güttüğü amaç ve saiki göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanunî tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirler. 5237 sayılı TCK"nun “Adalet ve kanun önünde eşitlik ilkesi” başlıklı 3/1. maddesi uyarınca suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur. Bu itibarla; kanunda öngörülen alt ve üst sınır arasında temel cezayı belirlemek hâkimin takdir ve değerlendirme yetkisi içindedir. Ancak, Anayasanın 141, 5271 sayılı CMK"nun 34, 230 ve 289. maddeleri uyarınca, hükümde bu takdirin denetimine olanak sağlayacak biçimde, hak ve nesafet kurallarına uygun, dosya içeriği ile uyumlu yasal ve yeterli gerekçesinin gösterilmesi zorunludur. Bu anlamda; yasal metinlerdeki ifadelerin tekrarı, bu metinlerdeki genel nitelikli ölçütlerin somut olaya ve failine özgülenmediği müddetçe, yeterli bir gerekçe olarak kabul edilemez.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; müştekiye ait araçların suç tarihinde yeni olup olmadıkları ile ikinci el fiyatları da hesaplanıp hak ve nesafet kuralları ile anılan maddedeki orantılık ilkesi de gözetilerek ceza verilmesi gerekirken, yasa maddesinde yer alan soyut ibarelerin tekrarı ile yetinilerek, maddedeki genel ölçütler somut olaya özgülenmeden yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde uygulama yapılması,
Kabule göre de;
Anayasa Mahkemesi"nin karar tarihinden sonra 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014/140 esas, 2015/85 karar sayılı TCK"nın 53. maddesinin gözetilmesinde zorunluluk bulunması;
B-Sanık ... hakkında kurulan hükmün temyiz incelemesinde;
Müştekinin park halindeki araçlarının bulunduğu yerden çektirilerek alındığı ve sanığın, hakkında suç eşyasının satın almak suçundan mahkumiyet kararı verilen sanık ..."ü tanımadığını söylerek suçu kabul etmediği olayda; ..."ün,sanık ... ile ... isimli kişinin kendilerini tanıştırması sonucu suça konu çekicileri hurda belgesi olmaksızın satın aldığını ve hep birlikte Bursa"ya gittikleri beyan etmesi,aracın götürülerek parçalandığı Bursa ilçesindeki hurdacılar sitesinde bekçilik yapan tanık ..."ın olay günü siteye gelen dört kişiyle aralarında konuşma geçtiğini anlatması,yine araçların park halinde bulunduğu yerden çekilmesi için anlaşılan firmanın sahibi olan tanık ..."in iş yerine gelen iki kişi ile görüşme yaptığını ve şahıslardan birisinin araçları diğerine sattığını söylediğini beyan etmesi karşında; ..."in bilgisine başvurulup ,sanık ile adı geçen tanıklar arasında yüzleştirme işlemi yapıldıktan sonra hukuki durumunun değerlendirilmesi gerektiğinin gözetilmemesi;
Kabule göre de;
1-5237 sayılı TCK"nun 61. maddesi uyarınca hakim somut olayda; suçun işleniş biçimini, suçun işlenmesinde kullanılan araçları, suçun işlendiği zaman ve yeri, suç konusunun önem ve değerini, meydana gelen zarar veya tehlikenin ağırlığını, failin kast veya taksire dayalı kusurunun ağırlığını ve failin güttüğü amaç ve saiki göz önünde bulundurarak, işlenen suçun kanunî tanımında öngörülen cezanın alt ve üst sınırı arasında temel cezayı belirler. 5237 sayılı TCK"nun “Adalet ve kanun önünde eşitlik ilkesi” başlıklı 3/1. maddesi uyarınca suç işleyen kişi hakkında işlenen fiilin ağırlığıyla orantılı ceza ve güvenlik tedbirine hükmolunur. Bu itibarla; kanunda öngörülen alt ve üst sınır arasında temel cezayı belirlemek hâkimin takdir ve değerlendirme yetkisi içindedir. Ancak, Anayasanın 141, 5271 sayılı CMK"nun 34, 230 ve 289. maddeleri uyarınca, hükümde bu takdirin denetimine olanak sağlayacak biçimde, hak ve nesafet kurallarına uygun, dosya içeriği ile uyumlu yasal ve yeterli gerekçesinin gösterilmesi zorunludur. Bu anlamda; yasal metinlerdeki ifadelerin tekrarı, bu metinlerdeki genel nitelikli ölçütlerin somut olaya ve failine özgülenmediği müddetçe, yeterli bir gerekçe olarak kabul edilemez.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; müştekiye ait araçların suç tarihinde yeni olup olmadıkları ile ikinci el fiyatları da hesaplanıp hak ve nesafet kuralları ile anılan maddedeki orantılık ilkesi de gözetilerek ceza verilmesi gerekirken, yasa maddesinde yer alan soyut ibarelerin tekrarı ile yetinilerek, maddedeki genel ölçütler somut olaya özgülenmeden yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde uygulama yapılması,
2-Anayasa Mahkemesi"nin karar tarihinden sonra 24.11.2015 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 gün ve 2014-140 esas, 2015/85 karar sayılı TCK"nın 53. maddesinin gözetilmesinde zorunluluk bulunması;
Bozmayı gerektirmiş,sanık ... müdafii ile sanık ... ve eşinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükümlerin bu sebeplerden dolayı isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 06/04/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.