Abaküs Yazılım
17. Hukuk Dairesi
Esas No: 2009/10767
Karar No: 2010/4025
Karar Tarihi: 29.04.2010

Yargıtay 17. Hukuk Dairesi 2009/10767 Esas 2010/4025 Karar Sayılı İlamı

17. Hukuk Dairesi         2009/10767 E.  ,  2010/4025 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi


    Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine dair verilen hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    -K A R A R-

    Davacı vekili, müvekkiline ait, davalıya kasko sigortalı ... plakalı aracın, trafik kazası sonucu hasarlandığını, hasar ihbarına rağmen davalının hasar tazminatını ödemediğini belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, 3.619,24 TL. tazminatın 27.02.2008 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
    Davalı vekili, husumete, hasara ve faize itiraz edip, olayın iddia edilen yerde ve zamanda meydana gelmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.
    Mahkemece toplanan delillere ve tüm dosya kapsamına göre, davacının kazaya, kaza tespit tutanağına ve oluşa ilişkin her türlü şüpheden uzak somut deliller ibraz edemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava, kasko sigorta sözleşmesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
    Mal sigortaları türünden olan kasko sigortası poliçesinin teminat kapsamını belirleyen kasko sigortası genel şartlarının A/1 maddesine göre, gerek hareket gerekse durma halinde iken sigortalının veya aracı kullananın iradesi dışında araca ani ve harici etkiler neticesinde sabit veya hareketle bir cismin çarpması veya aracın böyle bir cisme çarpması, müsademesi, devrilmesi, düşmesi, yuvarlanması gibi kazalar ile üçüncü kişilerin kötüniyet ve müziplikle yaptıkla-
    rı hareketler, aracın yanması, çalınması veya çalınmaya teşebbüs sonucu oluşan maddi zararların bu tür sigortanın teminat kapsamında olduğu anlaşılmaktadır.
    Diğer taraftan, TTK. 1282. maddesi uyarınca, sigortacı, geçerli bir sigorta ilişkisi kurulduktan sonra oluşan rizikolardan sorumlu olduğu gibi aynı Yasanın 1281. maddesi hükmüne göre kural olarak rizikonun teminat dışında kaldığına ilişkin iddianın sigortacı tarafından kanıtlanması gerekmektedir. Olayın sigortalının ihbar ettiği şekilde değil de, sigortacının iddia ettiği şekilde gerçekleşmesi halinde ise bu oluş şeklinin Kasko Sigortası Genel Şartlarının A.5.maddesinde sayılan teminat dışında kalan hallerden olması gerekmektedir.
    İlkeler yukarıda anlatılan şekilde olmakla birlikte, sigortalı, Kasko Poliçesi Genel Şartlarının B.1.5 maddesi ve TTK. 1292/3. maddesi uyarınca rizikonun gerçekleştiğine dair doğru ihbar mükellefiyetini kasten yerine getirmez veya iyiniyet kurallarına açıkça aykırı şekilde sigorta teminatı dışında kalan bir hususu sanki bu oluşan riziko teminat içinde imiş gibi ihbar edildiği somut delillerle kanıtlanılırsa, ispat külfeti yer değiştirip sigortalıya geçer.
    Dava konusu trafik kazasının sigorta poliçesinin yürürlükte olduğu sırada meydana geldiği sabittir. Davalı ... şirketi olayın iddia edilen yer ve zamanda meydana gelmediğini, araç üzerindeki hasarın daha önce 2.1.2008 günü meydana gelen kaza ile uyumlu olduğunu, o kazada da alkol raporu alınmadığını savunmuştur.
    Bu ilkeler doğrultusunda, rizikonun ihbar edilenden farklı şekilde gerçekleştiğinin ispatı sigortacıda olup, sigortacı rizikonun daha önceden meydana geldiğini, aracın sigorta teminat dışında kaldığını soyut iddialarla değil, somut delillerle kanıtlaması gerekir.
    O halde mahkemece, araçtaki hasarın önceki trafik kazası sonucu meydana gelip gelmediği bununla ilgili ekspertiz raporu, kaza tesbit tutanağı getirtilmeli, tüm deliller toplandığında gerekirse, yukarıda açıklanan ilkeler ışığında bilirkişiden ayrıntılı, gerekçeli ve denetime açık ek rapor alınarak sonucuna göre karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile hüküm kurulması doğru görülmemiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacıya geri verilmesine 29.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi.










    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi