MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi


Taraflar arasındaki sıra cetvelindeki sıraya şikayetin yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı şikayetin reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde şikayetçi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
-K A R A R-
Şikâyetçi vekili, borçluya ait taşınmazın satışından sonra düzenlenen sıra cetvelinde, paranın T. Halk Bankası AŞ’ye verildiğini, müvekkili bankanın Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu yönetim ve denetiminde bulunduğunu ve alacaklarının, 4389 sayılı Bankalar Kanunu’na 5020 sayılı Yasa ile eklenen ek 5 inci maddeye göre kamu alacağı niteliğinde olduğunu ve imtiyazlı bulunduğunu ileri sürerek, satış bedelinin birinci sıradaki alacaklı ile müvekkili arasında garameten paylaştırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Şikâyet olunanlar vekilleri, yasal düzenleme uyarınca kendi alacaklarının da imtiyazlı olduğunu savunarak, şikayetin reddini istemişlerdir.
İcra Mahkemesi"nce, iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, şikayetçi banka alacağının kamu alacağı niteliğinde bulunduğu, şikayet olunan T. Halk Bankası AŞ.’nin alacağının da 4684, 5020, 5230 ve 5411 sayılı Yasalar uyarınca aynı kapsamda yer aldığı ve ilk haciz alacaklısı olarak satış tutarının tamamının şikayet olunan T. Halk Bankası AŞ.’ye ödenmesinde ve icra müdürlüğünce yapılan derece kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gerekçesiyle, şikayetin reddine karar verilmiştir.
Kararı, şikâyetçi vekili temyiz etmiştir.
5020 sayılı Yasa ile 4389 sayılı Yasa’ya eklenen Ek 5. (ki bu hüküm Anayasa Mahkemesi’nce iptal edilmiştir) ve sonrasında yürürlüğe giren 5411 sayılı Yasa’nın Geçici 13 üncü maddesi uyarınca T. Halk Bankası AŞ’nin de aralarında bulunduğu bir kısım bankalar için, Yasa’nın belli hükümlerinin uygulanacağı belirtilmişse de, bu uygulamanın yapılabilmesi, ancak üçüncü kişilerin muvazaadan ari hakları aleyhine sonuç doğurmaması şartına bağlanmıştır.
Somut olayda, anılan düzenlemeden yola çıkılarak şikayet olunan T. Halk Bankası AŞ’nin alacağı 6183 sayılı Yasa kapsamında değerlendirilmiş ve başka alacakların hacze iştirak edemeyecekleri esası benimsenmiştir. Ne var ki, aynı yasa kapsamında olabilecek alacakların bu hacze iştirak ettirilmemesi halinde, diğer alacaklıların hakları aleyhine sonuç doğmaktadır. Bir diğer ifade ile, T. Halk Bankası A.Ş. lehine yasanın aradığı şart oluşmamaktadır.
Bu açıklamalar çerçevesinde mahkemece, şikayetçi bankanın takip konusu alacağının Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu’na ve bu kapsamda 6183 sayılı Yasa ile tanınan haklardan yararlanacağına ilişkin belgelerin celbi ve anılan şartların mevcudiyetinin tesbitinden sonra, şikayetçinin haczinin, şikayet olunanın haczine iştirak hakkının bulunup bulunmadığı üzerinde durularak bir karar verilmelidir. Eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile kurulan hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, şikayetçi vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün şikayetçi yararına BOZULMASINA, kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 24.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.